AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yürütmede siyasi ve ekonomik krizlere yol açan çift başlılığın ortadan kalkacağını söyledi. Şahin Tin; “Artık Türkiye’nin kişisel ve siyasi kavgalarla, gerginliklerle ve krizlerle kaybedecek zamanı yok” dedi.

AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, referandum sürecine ilişkin ziyaretlerini ve vatandaşlarla buluşmalarını sürdürüyor. Makine imalatı yapan Hidrobarsan firmasını ziyaret eden Milletvekili Şahin Tin, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin firma çalışanlarına önemli bilgiler verdi. Şahin Tin; “Türkiye’de yıllardır yürütmenin çift başlı olmasından kaynaklanan büyük kaoslar ve kargaşalar yaşandı. Bu aslında sistemin fırsat tanıdığı bir kavgaydı. Tarihimize baktığımızda çift başlılıktan kaynaklanan ilk kriz 1937 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve dönemin Başbakanı İsmet İnönü arasında yaşanmıştır. İki lider arasında yaşanan kişisel kriz ve kavgalar yüzünden İnönü Başbakanlıktan azledildi. Ardından İnönü Cumhurbaşkanı oldu, o da Mustafa Kemal’in yakın çalışma arkadaşlarını tasfiye etti. Kaybeden kim oldu? Bu süreçte kaybeden elbette ki ülkemiz oldu. Çünkü reformlar yarıda kaldı. Yine 1946 yılında Cumhurbaşkanı İnönü ve Başbakan Recep Peker arasında yaşanan yönetim politikalarındaki anlaşmazlıktan dolayı Türkiye ilk defa devalüasyonla tanıştı. Türk Lirası ABD Doları karşısında yüzde 116 oranında değer kaybetti. Bu yaşanan kavgaların, krizlerin ve gerginliklerin, ülkemize açtığı olumsuz sonuçlarını tamir etmek hiç de kolay olmadı. Artık bu ve benzeri krizlerin önüne geçme zamanı geldi de geçiyor bile. Halk oylamasına sunulan anayasa değişiklik paketiyle gelecek olan yeni sistem yürütmedeki kargaşa ve kavgaların tamamen ortadan kaldıracak” dedi. 

SİYASİ KRİZLER VE GERGİNLİKLER AŞILACAK

Milletvekili Şahin Tin, 28 Şubat post modern darbesi ile Türkiye’yi ekonomik krizlere sürükleyen sebeplerin başında yürütmedeki çift başlılığın geldiğini söyledi. Şahin Tin; “Yakın tarihimize baktığımız da çift başlılıktan kaynaklı krizlerin ne kadar ağır bedellerini ödediğimizi açıkça görüyoruz. 1994 yılında yürütmede görev yapan liderlerin arasında yaşanan siyasi çekişmeler neticesinde ülkemizde oluşan gerginlik sebebiyle Türk lirası dolar karşısında yüzde yüz oranında değer kaybetti. Ülkemiz ekonomik krizlere mahkûm edildi. 1997 yılında yaşadığımız 28 Şubat post modern darbesi dün gibi hafızalarımızda. Yürütmenin başı olan bir tarafta dönemin Cumhurbaşkanı Demirel ve diğer tarafta dönemin Başbakanı Erbakan… Cumhurbaşkanı Demirel, dönemin hükümeti olan Refah-Yol hükümetinin düşürülmesi için askeri vesayetin yanında yer aldı. Dönemin Başbakanı Erbakan ise maalesef askeri vesayetin baskısına maruz bırakıldı. Milleti yok sayarcasına askeri vesayeti üstün gören anlayış post modern darbe ile Başbakan Erbakan’ı görevinden uzaklaştırdı. Bu yaşanan süreç yine ülkemize büyük bedeller ödetti. Hatta 2001 krizi diye tabir ettiğimiz, büyük bir ekonomik krize giden yolun ilk adımı bu oldu. 16 Nisan’da yapılacak olan halk oylamasında milletimizin ‘evet’ oylarıyla gelecek olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türkiye’de yürütmede yaşanan kaos ve kavgaların sona ermesini sağlayacaktır” dedi.