Yakında, “Müjde, altın bulduk, petrol bulduk” diyecekler

Yakında, “Müjde, altın bulduk, petrol bulduk” diyecekler

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş katıldığı televizyon programında ekonomi gündemini değerlendirdi.

Yaklaşık 30 milyar dolarla Türkiye’nin en büyük giderinin enerji olduğunu ifade eden Baş BTP’nin parti programında yer alan Milli Ekonomi Modeli’nin konuya bakışını anlattı.

“Milli Ekonomi Modeli adres adres, petrol ve doğalgaz yataklarını yazar” diyen BTP lideri, “Enerji üretimini uranyumdan da değil toryumdan sağlayabileceğini yazar. Bunlar zor şeyler değil, yapacağım dediğin anda yapabileceğin şeyler. Hükümet yetkilileri hatta muhalefetler, 'Ne yazık ki bizim kaynağımız yok, ne yazık ki bizim hiçbir şeyimiz yok, ne yazık ki biz Irak gibi, Suudi Arabistan gibi petrol zengini, Rusya gibi doğalgaz zengini değiliz' dediler.  Ama son 2-3 yıldan beri de müjde haberleri veriyorlar. Yakında daha farklı madenler de bulacaklar. Bakın göreceksiniz, ‘Müjde, altın bulduk, petrol bulduk’ diyecekler. Çok şey bulmaya başlayacaklar ama biz bunlar için zaten var dedik”

İktidara “müjde” cevabı

“Biz bu kaynakları kendi lehimize kullanıp bu açıkları kapatabiliriz” diyen Hüseyin Baş şöyle devam etti; “Müjde vermesine gerek yok, zaten Tekirdağ'daki doğalgazı ABD'li şirkete verdin. Bu müjdelik bir şey değil ki, sen de biliyorsun verdiğini... Güneydoğu'daki, Mardin'deki, Batman'daki petrol yataklarını gittin Kanadalı firmalara, Hollandalı firmalara verdin. Bunları ben vermedim sen verdin! Bugün müjde diye açıklamana gerek yok, Karadeniz açıklarındaki doğalgazı bundan 15 yıl önce sen zaten tespit ettin. Bu zaten vardı burada. Bunu müjde diye anlatmana gerek yok. Buradaki sorun, sen bunu Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti lehine hiçbir zaman kullanmadın. Bu açık buradan kaynaklanıyor.”

“Bilinçli olarak fakirleştirildik”

Akaryakıt fiyatlarına gelen gün aşırı zamların nedeninin, dünyada petrol fiyatlarının artması olduğu yönündeki açıklamalara da cevap veren BTP lideri Baş, “Petrol 2012-13 veya 14'lü yıllarda 120 dolar civarındaydı. Bugün yine bu civarlarda. O gün 120 dolar olan petrolü bizim vatandaşımız benzinlikten litresini 3,5 liraya alıyordu. Bugün ise 20 liraya dayandı. Buradaki fark, dövizin fiyatı arttı. Bizim dövizimiz o günkü ederinde olsaydı bizim bugün pompaya yansıyan fiyat 3,5 lira olacaktı. Velhasıl şunu demek istiyorum; bizim ülkemizde bazı şeyler pahalı hale gelmedi, biz bilinçli olarak fakirleştirildik. Bir şeyler pahalı hale gelmedi, en kötü ihtimalle olduğu yere geldi. Mesela altının ons fiyatı 1900 dolar. Altının onsu 2010'larda da 1900 dolardı. Ama bugün gram altın 900 liraya gelmiş. Altın 2010'larda da 1900 dolarken altının gramını 30-40 liraya alıyorduk. Şimdi ne oldu? Biz bilinçli olarak fakirleştirildik” dedi.

“Bu zamlar daha hiçbir şey”

Türkiye’nin içinde bulunduğu durum itibariyle çok büyük bir darboğaz içinde olduğunu belirten Hüseyin Baş şu değerlendirmeyi yaptı; “Türkiye çok çok daha büyük bir darboğazın eşiğinde. Bizim şu anda yaşadığımız zamlar daha hiçbir şey. Ben 2022 yılbaşı gecesi çıktığım televizyon programında, 'Bu zamlar daha hiçbir şey daha neler göreceğiz' demiştim. Aradan yaklaşık 3 ay geçmişken yine tekrar edelim; bu zamlar da hiçbir şey, daha neler neler göreceğiz.”

“Benzinin 35 liraya kadar yolu var”

2008 yılında dolar 1.4 lirayken brent petrolün yine bugün olduğu gibi 120 dolar olduğunu ve o şartlara 1 litre benzinin 3.5 lira olduğunu belirten Baş, “Bunlar çok değil 2008'deki rakamlar. Bugün dolar 14 lira, dolar 10 katı artmış, brent petrol fiyatı yine 120 dolar ve şu anda biz benzinin fiyatına 20 lira yazıyoruz. Bu demek oluyor ki 10 katı ise 35 liraya kadar da yolu var. Bu basit bir matematik, bir iddia değil. Şunu da söyleyeyim, 3.5 lirayken devlet sübvanse yapıyordu şu anda onu da kaldırdı, belki de 45 liraya kadar yolu var” şeklinde konuştu.

“Satış listesinde THY, ASELSAN, ÇAYKUR var”

BTP lideri Baş, hükümetin özelleştirme politikası üzerine de değerlendirmelerde bulundu. Elektrik faturalarını hatırlatan Baş, “Elektrik dağıtım şirketlerini ben mi özelleştirdim?  Bir liraya mal olan elektriği vatandaşa 10 katına kadar satma iznini ben mi verdim o beşli çete diye anılan inşaat firmalarının bir kısmına. Ben yapmadım ki bunu, siz yaptınız. Aynı hükümetin ortakları bugün hala siyasette. Şimdi neyi kurtaracaksınız. Cumhuriyetin bütün kazanımları özelleştirme furyasıyla devletin elinden alındı. 2022 yılına geldik, batıklar ki bundan sonra özelleştirilecek şeyler, vatandaşın kaldırabileceği şeyler değil. SEKA'dan kimsenin haberi yoktu. Şimdi neleri özelleştireceksin THY'yi, ASELSAN'ı, ÇAYKUR'u, PTT'yi... Bunlar bütün Türkiye'yi ilgilendiren kurumlar. Şimdi tosladılar duvara. Bunlar da satılırsa herkes ayağa kalkacak. Dolayısıyla bugünkü darboğazın sebebi bu. Bugüne kadar yürütebilmelerinin sebebi de, her şeyi rahat rahat satmaları. Her şeyi satınca üreten bir ülke olmaktan çıkıyorsun, her şeyi ithal eden bir ülke haline geliyorsun” dedi.

“Belediyeleri özelleştirip, özerklik verebilirler”

Özelleştirme furyasının ileriki aşamasının belediyeler olabileceğini söyleyen Hüseyin Baş, Türkiye’ye savaşla kabul ettiremediklerini ekonomik baskılarla kabul ettirmek istediklerini söyledi.

BTP lideri şunları söyledi; “Yarın çıkacak ve 'Belediyeleri özelleştiriyoruz' diyecekler. Bu kimseye hayal gelmesin. Geçmişte bu ülkede bu konuşuldu. Yarın bunu yapmak isteyecekler. Özelleştirilen belediyeler üzerinden, 'Bunlara özerk yapı da verelim' diyebilirler. Bakın savaşla alamadıklarını masa başında almaya çalıştılar. Belli akıllar devreye girdi çok şükür bunun önüne geçti.  Şimdi de ekonomik vasıtalarla almaya çalışacaklar… Seni belli kırmızı çizgiler içine hapsetmek isteyecekler. Bu her zaman yaşanacak. Bunlar yaşanmaz artık, bu devirler geçti demenin manası yok. Bu devir hiçbir zaman geçmiyor. Yanı başımızda yaşananlar ortada. Bunu önceden görüp idrak edip algılamak lazım. Bakın tekrar ediyorum, savaşla almak istediler, bir Atatürk çıktı ve alamadılar. Masa başında istediler, yine aynı Atatürk müsaade etmedi. Son yıllarda da milletimiz bir irade koydu ortaya, milletimiz bunu yutmadı. Şimdi ne olacak? Ekonomik yaptırımlarla seni bir şeylere muhtaç ederek, zorunlu bırakarak bunun yine önünü açmaya çalışacaklar. Sen bunu görür ve önlem alırsan sen iyi bir devlet adamısın, bunu göremezsen onların açtığı yolda ilerlersen sen devlet adamı falan olmazsın”