TRT İKTİDARIN MI, YOKSA HALKIN TELEVİZYONU MU
TRTnin referandum sürecindeki tek sesli yayıncılık anlayışının bu anayasa paketinin hedeflediği tek sesli ülke, tek adam düzenini yansıttığını savunan CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan,…
TRTnin referandum sürecindeki tek sesli yayıncılık anlayışının bu anayasa paketinin hedeflediği tek sesli ülke, tek adam düzenini yansıttığını savunan CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Cumhurbaşkanı musluk bile açacak olsa olağan yayın akışını kesip hemen Saraya bağlanan TRT, artık bir kamu kanalı değil, Kaçak Sarayın tetikte bekleyen mobese kamerası gibi çalışmaktadır. dedi.
Arslan, TRT, Evete Hayırın 20 katı yer veriyor. Yoksa Hayır demek bir gece KHKsı ile yasaklandı da haberimiz mi olmadı! TRTdeki bu anlayış, tek adamlık rejiminin nasıl bir tek seslilik getireceğinin açık kanıtıdır. Böylesi bir yayıncılık anlayışı hangi demokraside görülmüştür? Hayır reklamlarının oynatılmasını abidik gubidik gerekçelerle reddeden, Hayır propagandasının içeriğiyle ilgisiz iftiralar türeten, programların reklam arasını dahi Evet propagandasına terk eden bir TRT, artık Tek Reis Televizyonu olmuştur. Bu anayasa değişikliği geçerse sözde özerk TRT tümüyle yok olacaktır. ifadesini kullandı.
CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslanın açıklaması şöyle:
TRT VERGİYİ ALIYOR, SONRA SIRTINI DÖNÜYOR
Halkın vergisi ve katılım paylarıyla, bandrol paralarıyla program yapan TRT neden tek taraflı, sürekli iktidar yanlısı yayınlar yapıyor? Referandum sürecinde Cumhurbaşkanı ve AKP televizyonu olarak çalıştırılan TRTnin bu tavrı karşısında hem TRT genel müdüründen, hem de başbakandan cevap bekliyorum.
Vergiler ve katılım payları alınırken hiçbir parti, siyasi görüş ayrımı gözetilmezken, elektrik faturalarına, bandrol paralarına kadar paralar peşin toplanırken sorun yok ama adil bir referandum yayıncılığı söz konusu olurken TRTnin yöneticileri ve hükümet ortalarda yok.
HAYIR DEMEK KHK İLE YASAKLANDI MI?
Medyada Hayır demek bir gece de KHKsı ile yasaklandı da bizim haberimiz mi yok!
Sadece mart ayının 20 gününde, havuz medyası dahil televizyon kanallarının yayın çizgisine bakın, ardından kamu yayıncılığı yapması gereken, kağıt üzerinde özerk ama uygulamada Saraya ve partiye göbekten bağlanan TRTnin yayın sürelerine bakın. Sanki örtülü bir KHK yasağı var TRT üzerinde.
Vatandaşların ödediği vergiyle çalışan bir kurumu tek bir partiye, bir tek adama ve Evet mührüne teslim eden bu anlayış, tarafsız kamu yayıncılığını, TRT binasını resmen işgal altına almıştır. 17 ulusal kanalda, sadece 20 günde Evete ayrılan süre, Hayıra ayrılan sürenin 10 katıdır. 1-20 Mart arasında, 17 ulusal kanalda Evet için 485 saat konuşulmuş, Hayır ise ancak 45 buçuk saat yer bulabilmiştir. Cumhurbaşkanlığına 169 saat, AKPye 301,5 saat, MHPye 15,5 saat, CHPye 45,5 saat ayrılmıştır. Şu eşitsizliği ve haksızlığa bir bakar mısınız; hangi demokratik bir ülkede bu orantısızlık olur?
Eyyy TRT, 63 saat nire, 3 saat nire!
1-20 Mart arasında TRT, sırf Evet diyor diye, Cumhurbaşkanı ve danışmanlarına toplam 20.8 saat, AKPye 42 saat ayırmış, CHPye ise 20 günde toplamda sadece 3 saat yer vermiştir. Cumhurbaşkanının dediği gibi Eyyy TRT, 63 saat nire, 3 saat nire!
Hayır tercihinin demokrasinin en temel hakkı olduğu gerçeğini görmezden gelen devlet televizyonu, kendisini partiye teslim etmiş, halkın vergilerini heba etmiştir.
Cumhurbaşkanı musluk bile açacak olsa olağan yayın akışını kesip Saraya bağlanan TRT, artık bir kamu kanalı değil, Kaçak Sarayın her an tetikteki mobese kamerası gibi çalışmaktadır.
Bu yayın süreleri dahi tek adamlık rejiminin nasıl bir tek seslilik getireceğinin açık kanıtıdır. Erdoğan günde dört öğün konuşacak, Binali Yıldırım konuşacak, onlar ara verdiğinde yandaş, rejimle sorunu olan, parayla kanala çıkarılan uzmanlar Evet propagandasına devam edecek. Böylesi bir yayıncılık anlayışı hangi demokraside görülmüştür?
TRT, TEK REİS TELEVİZYONU OLMUŞTUR
TRT program ve haberlerindeki ayrımcılık, referandum sürecinde uygulanan baskının, iftiraya dayalı yorumculuğun en somut örneğidir. Son seçimlerde halkın vergilerini parti yandaşlığı uğruna çar çur eden TRT yönetimi, bu referandumda eşi benzeri görülmemiş bir parti televizyonu kimliğine bürünmüştür.
15 Temmuz sonrası Genel Başkanımızı, parti yöneticilerimizi yıllar sonra TRT yayınlarına çıkardıklarında tüm Türkiye şaşırmıştı. TRTnin şaşkınlık veren bu samimiyetsiz tavrı şimdi referandum sürecinde değişmiş,Hayır sesine, muhalif milyonlara yine kulağını tıkamıştır.
"ABİDİK GUBİDİK GEREKÇELERLE HAYIR FİLMİ YAYINLANMADI"
Anket sonuçlarından dolayı telaşa kapılanların ilk talimat verdiği yer belli ki TRTdir. Hayır reklamlarının oynatılmasını abidik gubidik gerekçelerle reddeden, Hayır propagandasının içeriğiyle ilgisiz iftiralar türeten, programların reklam arasını dahi Evet propagandasına terk eden bir TRT, artık TEK REİS TELEVİZYONUolmuştur. Bu anayasa değişikliği geçerse sözdeözerk TRT tümüyle yok olacaktır.
0 Yorum