Tekstil ihracatı 2021’in ilk yarısında yüzde 126 arttı

Tekstil ihracatı 2021’in ilk yarısında yüzde 126 arttı

Covid-19 süreci devam ederken aşılamanın hız kazanması ve fiziksel mağazaların açılmasıyla birlikte beklenen olumlu etkiler görülmeye başlandı.

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği olarak Haziran ayını bir önceki aya göre yüzde 122 artışla diğer beş ayda olduğu gibi rekor kırarak 36,5 milyon dolarlık ihracatla kapattık. Ocak-Haziran döneminde ise ihracatımızda yüzde 126 artış gerçekleşti ve bir önceki yıl Ocak- Haziran döneminde ihracatımız 92 milyon dolarken bu yılın ilk 6 ayında ihracatımız 208 milyon dolara yükseldi.

Bu yılın ilk yarısında en çok ihracat yaptığımız ilk 5 ülke sırasıyla; Pakistan, Çin, İtalya, Portekiz ve Hindistan oldu.

Pandemi sürecinde öne çıkan iki önemli kavram vardı. Birincisi alışkanlıkların değişip kaynakların kullanımının daha bilinçli hale gelmesi ikincisi ise dijitalleşme. Birliğimizin bu dönemde de önceliği sürdürülebilirlik , dijitalleşme ve her dönem olduğu gibi katma değerli ihracat olmaya devam etti.

Tekstil, çevreye en fazla zarar veren ve dünyada en çok su israfına yol açan sektörlerden arasında yer alıyor. Korona sonrası toparlanmanın hedefinde iklim krizi, çevre dostu üretim ve dijitalleşme olmalı.

Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme politikalarını sağlam zeminler üzerine inşa eden ve hızla aksiyona geçen ülkeler artık küresel ekonomiyi domine ediyor.

Avrupa Birliği’nin, Avrupa Yeşil Anlaşması ile iklim ve çevreyle ilgili zorluklarla mücadele konusunda etkili düzenlemeler içeren bir yol haritası belirlediğini artık herkes biliyor. Anlaşma kapsamında 2030’a kadar karbon salınımını %50 oranında azaltma, 2050’de ise karbon salınımını sıfıra indirme hedeflerine ulaşmak için yeni stratejiler belirleniyor. Bu hedeflere ulaşabilmek için kademeli olarak yeni sektörel kriterler, vergiler ve iş modelleri uygulamaya konulacak.

Biz de sektör olarak gerekli bilinci oluşturup hazırlıklarımızı yaparak bu durumu fırsat haline getirmeyi hedefliyoruz. Yeşil Anlaşma, Türkiye’nin düşük karbonlu üretimi desteklemesine ve bu şekilde yüksek karbonlu ülkelere göre avantajlı konuma gelerek, AB ülkelerine yaptığı ihracatta pazar payını artırmasına fırsat yaratabilir. Yeşil Anlaşma hedeflerine hızlı adapte olacak işletmeler görece rekabet avantajı da elde edeceklerdir.

Bu kapsamda biz de 2021 yılında sürdürülebilirlik konusunda farkındalık oluşturmayı hedefleyerek Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle “Tekstil Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi” konulu bir URGE projesi başlatma kararı aldık. Talep toplama aşamasında olan projemiz üyelerimizin Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere önümüzdeki dönemde sektörün dinamiklerini etkileyecek sürdürülebilirlik ile ilgili gerekli koşullara hazırlıklı olmalarını sağlamayı amaçlıyor.

Ayrıca uluslararası markaların Türkiye’den özellikle organik pamuk ve pamuk ipliği ürünlerini her yıl artırarak alma planları olduğunu biliyoruz. Hatta bazı büyük markaların siparişleri Uzak Doğu’dan Türkiye’ye kaymış durumda. Dünya çapındaki giyim markalarının önümüzdeki 5 sene içinde kullandıkları pamuk elyaflarının tamamını organik ya da better cotton gibi sürdürülebilir pamuk elyaflarından alma hedefleri var.

Ege Bölgesinin, tekstil sektöründe organik pamuk, organik kumaş ve organik kıyafet üretiminde öncü konumda olması önemli bir avantaj.  

Bölge olarak organik pamuğa en yakın Ege pamuğu ve Türkiye’de üretilen geri dönüştürülmüş ipliğin yüzde 75’inin üretildiği Uşak’ın rejenere iplikleri bizi öne çıkaran hammaddeler. Pamuk, polyester ve yünün geri dönüştürülerek ipliğe dönüştürüldüğü ilimizde bu konuda önemli yatırımlar gerçekleştirilmiş durumda. 2021 yılında da daha az karbon izi bırakarak yeşil ekonomiye uyumlu sürdürülebilir üretimle ihracat yapmayı hedefliyoruz.