25 yılı aşkın süredir Türkiye sağlık sektöründe söz sahibi olmayı başarmış TEKDEN SAĞLIK GRUBU, uzman hekimler, teknolojik tıbbi cihazlar ve nitelikli personeller ile donatmayı kesintisiz devam ettiriyor.

Denizli Tekden Hastanesi de her geçen gün bölge insanın talebi doğrultusunda hem poliklinik sayısını artıyor ve güçlendiriyor hem de seçkin hekim kadrosunu…

ÇOCUK CERRAHİSİ ÖZEL YAKLAŞIM GEREKTİRİR

Denizli Tekden Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Bölümünü de hizmete açarak çocuk hastalıklarında ailelerin şehir dışı veya başka bir sağlık kuruluşu arayarak zaman kaybetmelerinin de önünü kesmeye hazırlanıyor. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op.Dr.Afra KARAVELİOĞLU ile hizmet verecek olan Çocuk Cerrahisi Bölümü’nde ; Yenidoğan sünneti ve normal sünnet, Kasık bölgesi rahatsızlıkları: (fıtık, inmemiş testis, hidrosel (su fıtığı), varikosel,) Apandisit, Cerrahi gerektiren ciddi yaralanmalar ve yanıklar (karaciğer, dalak, bağırsak yaralanmaları, vb. gibi), Vücutta yabancı cisimler (yutulan, kaçan, vb. gibi), Kabızlık ve makat bölgesi rahatsızlıkları (çatlak, kanama, polip, hemoroid vb. gibi), Göbek fıtığı ve karın duvarı doğumsal anomalileri, Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, Tekrarlayan karın ağrıları, Yenidoğan bebeklerde görülen anomaliler(solunum,sindirim,boşaltım,ürogenital sistem), Hemanjiom (damar benleri) ve diğer deri lezyonları, Karın göğüs boşluğunda yer işgal eden çocukluk çağı tümörlerinin teşhis, cerrahi tedavi, port ve kateter yerleştirme ve  Endoskopik işlemler gibi daha birçok özellikli uygulama yapılacak.

“ALANINDA UZMAN BİR ANNE OLDUĞUM İÇİN OPERASYONLARIMDA DAHA TİTİZ DAVRANDIĞIM DOĞRUDUR”

Tekden Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nün alt yapısını eksiksiz oluşturmak için uzun süredir büyük uğraşlar verdiklerini belirten Op.Dr.Afra KARAVELİOĞLU, çocuk cerrahisinin anne karnından başlayıp ergenlik döneminin sonuna kadar hatta bazen hayat boyu süren uzun bir yolculuk olduğunu söyledi. Dr.KARAVELİOĞLU “Yaklaşık 4 aydır Tekden Hastanesi’ne yaraşır bir hizmet verebilmesi için bölümümüzde en ince ayrıntı dahi unutulmadı. Çünkü işin içerisinde çocuklarımız, geleceğimiz var. Her anne babanın en hassas olduğu noktası evlatlarıdır. Bizler de çocuk sahibiyiz ve inanın onların mutluluğu, mutluluğumuz, acısı acımız oluyor. Belki işime duyduğum saygı belki de anne olmanın verdiği bir içgüdü ile her çocuğu kendi evladım gibi benimseyebiliyorum. Dolayısıyla her vakamı büyük bir titizlikle ve tabi ki mutlu bir sonla tamamlayabiliyorum” dedi.