REKTÖR HÜSEYİN BAĞ AÇIKLAMA YAPTI

REKTÖR HÜSEYİN BAĞ AÇIKLAMA YAPTI

Pamukkale Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Hüseyin Bağ bir süredir hakkında yayınlanan haberlere yönelik açıklamalar yaptı.

Pamukkale Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Hüseyin Bağ bir süredir hakkında yayınlanan haberlere yönelik açıklamalar yaptı.

Haberlerde yer alan iddiaların asılsız olduğunu kaydeden Rektör Vekili Bağ, yazıların kasıtlı olduğunu belirtti. 15 Temmuz Darbe Girişimi sürecinden sonra Rektör Vekilliğinin Devletimiz tarafından kendisine verildiğini hatırlatan Bağ, verilen bu onurlu görevi bugüne kadar layıkıyla yerine getirdiğini ifade etti. Bu tür karalama kampanyalarının kendisini yıldıramayacağını, azimle çalışmalarını sürdüreceğini vurguladı.

Son dönemde yapılan karalama kampanyalarının gerçeği yansıtmadığını açıklayan Pamukkale Üniversitesi Rektör Vekili Prof .Dr. Hüseyin Bağ, bu saldırıların sadece Hüseyin Bağ'a değil, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da kararlarına bir saldırı olduğunu hatırlattı. 15 Temmuz'dan itibaren onurlu bir görev devraldıklarının altını çizen Bağ, bugüne kadar verilen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalıştığını ifade etti.

Üniversiteler arasında FETÖ ile mücadelede bakımından en etkin mücadelelerden birisinin de Pamukkale Üniversitesi'nde verildiğine dikkat çekti. Son dönemlerde kendisine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu da vurgulayan Bağ, şahsına yönelik isnat edilen iddiaları tek tek yanıtladı. "Bahsi geçen kişilerle daha öncesinden tanışıklığım yok" FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklu olan öğretim elemanlarını daha önceden tanımadığını söyleyen Rektör Vekili Prof. Dr. Hüseyin Bağ, "2000 Yılında Pamukkale Üniversitesinde göreve başladığımda, haberlerde bahsi geçen Kutret Gezer, Sacit KÖSE, Hulusi ÇOKADAR ve Ahmet SÜRÜCÜ Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Eğitimi Bölümünde öğretim elemanı olarak görev yapmaktaydılar. Bu kişilerin atamaları benden önce yapılmıştı. Benim göreve başlama tarihinden önce hiçbiri ile bir tanışıklığım yoktur. 8 yıl önce kavga ettik" dedi. Bahsi geçen isimlerle 2008 yılından bu yana çalışmadığını da aktaran Bağ, "Aynı bölümde ve branşlarda olduğumuz için 2003-2007 Yılları arasında bu kişilerle ortak makale yazma, editörlüğünü yaptığım kitaplarda bölüm yazarlığı, bir TUBİTAK Projesi ve bir BAP Projesinde bilimsel çalışmalarımız oldu. 2008 Yılında bu kişilerle aramızda geçen tartışma sonrasında kendileriyle hiçbir akademik çalışmam kesinlikle olmadı. Vedat Oflaz'ın usulsüz işlemi hakkında gerekli uyarıları yaptım." Vedat Oflaz'ın doktorasına yönelik iddiaları da yanıtlayan Rektör Vekili Bağ, " Yine, haberde bahsi geçen Vedat OFLAZ'ın Doktora jürisi ben dahil 5 kişiden oluşturuldu. Vedat Oflaz doktora sınavını asil olarak kazanamadı ve yedekte kaldı. Doktoraya alınması, o zaman görev yapmakta olan Enstitü Müdürü tarafından sınavı asil kazanan bir adayın kaydı iptal edilmek suretiyle, usulsüz bir şekilde yapıldı. Enstitü Müdürünün yaptığı bu işlemin hatalı ve haksız bir işlem olduğunu da kendisine söyledim" diye konuştu. "İnsani düşünce topluluğunu kurduk" Rektör Vekilliği görevi kendisine verilinceye kadar geçen süreçte İlim Yayma Cemiyeti'nin yurtlarında kalan öğrencilerden oluşturulan İnsani Düşünce Topluluğu'nun danışmanlığını yürüttüğünü de hatırlatan Bağ, " İlim Yayma Cemiyeti, hayırsever ve vatanperver insanlar tarafından, milli ve manevi değerlerimizi korumak, geleceğe taşımak, ilim ve irfan çalışmalarını desteklemek ve yaygınlaştırmak için kurulmuş, 70 yıldır bu amaç doğrultusunda hizmet veren bir kuruluştur. Denizli'de bir yurdu bulunmaktadır. Bu yurtta kalan gençlerimizle Üniversitemiz bünyesinde İnsani Düşünce Topluluğunu kurduk. Rektörlük görevini alıncaya kadar bu topluluğun danışmanlığını yürüttüm" ifadelerini kullandı. "Fotoğrafta bulunanları ben davet etmedim" İnsani Düşünce Topluluğu'nun her ayın son pazar günü kahvaltı etkinliği düzenlediğini de belirten Rektör Vekili Bağ, O fotoğrafta bulunanları kendinin davet etmediğini ifade etti. Bağ, "Gençlerimizle güzel faaliyetler yaptık. Gençlerimizin motivasyonunu arttırmak için yurt yönetimi her ayın son Pazar gününde bir kahvaltı düzenler ve bu kahvaltıya Denizli'nin önde gelen isimleri davet edilir. Kahvaltıya kimlerin davet edileceğini yurt yönetimi karar vermektedir. Topluluğun danışmanlığını yürüttüğüm için bu kahvaltılara bende davet ediliyor ve katılıyordum. Habere konu olan kahvaltılar, o kahvaltı programlarında çekilmiştir. Fotoğraflarda bulunan kişiler benim davetimle o kahvaltılara katılmamıştır" dedi .