Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Hayatta gizli psikoloji yasası vardır”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Hayatta gizli psikoloji yasası vardır”

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji ve Sosyoloji bölümleri tarafından düzenlenen 1. Uluslararası İntihar Sempozyumu’nda intihar olgusu pek çok yönüyle ele alındı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kişiyi intihara götüren etkenin sosyal destekten mahrum kalması ve insanın yalnızlaşması olduğunu belirterek “Bu artık global travma, global bir sorun” dedi. İntihar olgusunun kültürel bir yönü de olduğuna işaret eden Tarhan, Japon kültüründe onurlu davranış kültürünün olduğunu kaydederek “Bizim kültürümüzde de ölüme yüklenen anlam intiharı azaltıyor. Bu ciddi bir sosyolojik durumdur” dedi. İntiharların bu dönemdeki en büyük sebebinin ümitsizlik ve karamsarlık duygusu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İnsan Covid -19 gibi travmatik gerçeklerle karşılaştığında hiçbir şeyi yok sayamıyor. Çünkü hayatı değişti, yıkıcı inovasyon dediğimiz bir yıkıcılıkla karşı karşıyayız. Bunu inovasyona dönüştürmek için muhakkak kazanım boyutuna bakmalıyız. Burada sihirli kelime de umuttur. Hayatta gizli psikoloji yasası vardır. Ümitsizliğe düşmeyenin önüne kapılar açılıyor”dedi. Sempozyuma İtalya ve Kazakistan’daki üniversitelerden katılan bilim insanları da sunumlar yaptı.

“İnsanlarda mutsuzluk puanı yükseldi”

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan konuşmasında hastalara dokunan bir kişi olarak insanlarda mutsuzluk puanının yükseldiğini gözlemlediğini vurgulayarak “Her mutsuzluk depresyon değildir. Mutsuzluk herkesin hayatında olabilir, bazen dalgalanmalar olur, azalır, çoğalır. İnsan kötü durumu hisseder, o kötülüğü analiz eder, bir şeyler öğrenir, mutlu olmayı öğrenir. Fakat intihar global bir travmadır.” dedi.

“Krizler yıkıcı inovasyonlardır ve mükemmelin parçalarıdır”

“Yöneticiliğin ve liderliğin en önemli özelliği tahmin edebilirliktir” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerine şöyle devam etti: “İnsan bugünkü krizi yönetebilir ama bir adım, beş adım, on adım ve on sene sonra ne olacağını tahmin edebilmek çok önemli. Bunun için de bazı öncülleri yakalamak gerekiyor. O öncüllerden hareketle insanın akıl yürütüp, ihtimal hesapları yapıp ve hatta matematik modellemeleri yaparak buradan gelecekte olabilecekleri tahmin edebilmesinden bahsediyoruz. Hatalar, yanlışlar ve krizler aslında yıkıcı inovasyonlardır ve mükemmelin parçalarıdır. Kaos teoreminde de zaten anlık mükemmellik değil toplam mükemmellik vardır. İnsanoğlu da mükemmelliği bu şekilde buluyor.”

“İntiharların en büyük sebebi yalnızlık”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, üniversiteler olarak bilimle uğraştıklarını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimin en büyük özelliği hem evrensel akışa hem bilim dünyasına bilgileri sunmamız ve bunlara karar vericilerin işini kolaylaştırmamızdır. İntiharla ilgili örneğin Covid-19 döneminde Finlandiya’nın basına açıkladığı verilerde intiharların yüzde 15 arttığı bilgisi var. En çok da etkilenen enteresan bir şekilde Japonlar oldu. Zaten Japonlar kültür olarak intiharın yüceltildiği bir toplum. Kültür olarak da yüceltildiği için intiharla ilgili istatistiklerde yüzde 30’larda ciddi bir artış var. İlk dalgada yüzde 15 artış olmuş fakat daha sonra Japon hükümeti çok iyi politika çerçevesinde hızlı bir kapanma ve halka cömertçe yardımlar yaparak bu reflekslerle intiharları düşürmeyi başardı. Ancak ikinci ve üçüncü dalgada beklenmeyen bir durum meydana geldi. Daha önce ileri yaşta olan intiharlar, genç yaştaki bireyler ve kadınlarda artış gösterdi. Bu durumun en büyük sebebi de kişilerin yalnızlığı olarak tespit edildi. İnsan ilişkisel bir varlıktır. Bunun üzerine Japonya 3 Mart'ta Yalnızlık Bakanlığı kurdu.”

“İnsan ilişkisel bir varlıktır”

Kişiyi intihara götüren etkenin sosyal destekten mahrum kalması olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişi sokağa çıktığında selam verecek kimse yok ve arayıp da konuşacak kimse yok. İnsanın sosyalleşme ihtiyacı, biyolojik açıdan genetik olarak zihnimize kodlanmış. İnsan genetik olarak tek başına yaşamaya göre yaratılmamış. İnsan ilişkisel bir varlıktır. İlişki kurmadığı zaman hiç olmazsa kedi veya köpekle ilişki kuruyor. Japonya’da bir köyde nüfus azalınca insanlar yalnız hissetmesin diye etrafa oyuncak bebekler koymuşlar. Japonya yalnızlığın bu derece tesir ettiği bir toplum olmuş.” diye konuştu.

“ İslam öğretilerinde kutsal amaç uğruna intihar yok’

İntiharın bir diğer sebebinin de insanın yalnızlaşması olduğunu ve yalnızlığın ancak seçilmiş yalnızlık olursa insana iyi geldiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu artık global travma, global bir sorun. Bir de intihar komandocuları tarafından politik olarak düşünülen ve eyleme dönüştürülen kutsal amaç için intiharlar vardır. Bu özellikle Orta Doğu kültüründe var. Fakat İslam öğretisinin böyle bir tavsiyesi yok. Tamamen Mezopotamya kültürü diyebiliriz. ” dedi.

“Kültürümüzde ölüme yüklenen anlam intiharları azaltıyor”

Japon kültüründe intiharla ilgili onurlu davranış kültürünün olduğunu anımsatan Tarhan, “Bizim kültürümüzde de ölüme yüklenen anlam intiharı azaltıyor. Bu ciddi bir sosyolojik durumdur. Zaten biz depresyondaki hastalarımızda görüyoruz. ‘Yaşamaktan zevk alıyor musun?’ diye sorduğumuz zaman ‘Ha yaşamışım ha yaşamamışım. Fakat eğer bende Allah'a hesap verme duygusu olmazsa emin ol intihar ederim’ diyor. Bu Hamilton depresyon ölçeğinde rahat 10 puan ekleten bir durumdur. Bunu özellikle araştırıyoruz çünkü kişi artık hayatını yönetemiyor, ümitsizliğe ve karamsarlığa düşmüş demektir. Bu noktaya gelmeden önce yapılacak çok şey var.” dedi.