PEKDEMİR: ULU DAVALARI CÜCE ADAMLARIN OMUZLARI ÇEKEMEZ

PEKDEMİR: ULU DAVALARI CÜCE ADAMLARIN OMUZLARI ÇEKEMEZ

Halil PEKDEMİR Denizli Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili gündemi ve referandumu değerlendirdi.

Halil PEKDEMİR Denizli Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili gündemi ve referandumu değerlendirdi.

ULU DAVALARI CÜCE ADAMLARIN OMUZLARI ÇEKEMEZ.NE MUTLU, TÜRK MİLLETİNİN YÜKSELİŞİ,
BÜYÜYÜŞÜ HAREKETİNE GÖNÜL VERENLERE! 

 Cumhurbaşkanımız R.Tayyip ERDOĞANın önderliğinde 15 yılda bir Türkiye üç Türkiye yapıldı.. Elektronik muhtıra, parti kapatma davası, 17-25 Aralık,15 Temmuz alçak, hain FETÖ darbe girişimi olmasaydı bir Türkiye beş Türkiye olurdu. Türkiye'nin tökezlemesini, istikrarını kaybetmesini isteyenler adeta kol kola girmişler. Vatan, Millet, Bayrak, Devlet sevgisi Milli ve manevi duruş kişilere, makamlara ve siyasi konjonktüre göre değil, değerlere endeksli olarak ortaya konan tavırdır. Milletin nesilden nesil’e aktardığı değerlerle gelişerek devam eden ve devam ederek gelişmek iradesinin mücadelesidir. Başlangıcı da yoktur, sonu da. Ebediden gelir, ezele gider.

Türkiye siyasetine damgasını vuran ve 2002 yılından bu yana, Türk milletinin değerlerini, milli,manevi, ilmi, tarihi, edebi unsurlarını sahiplenen, yatırım programları ve projeleri ile ülke sathına yaydığı soysa- ekonomik kalkınmışlığın yanında, huzur,istikrar ve güvenin de sağlanmasında gösterdiği özverili çalışmasıyla ortaya koyan ve bu azmin, gayretin verimliliğinin benimsenmesi noktasında ki gayretlerinin sonucun da, Türkiye’yi dünyada lider ülke olma konumuna getiren siyasi oluşum Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın başlattığı idealizm, tarihin en büyük milletinin yaşaması ve yükselmesi için taşıdıkları yüce dileklerini bir aksiyon halinde gerçekleştirmesinin bir sonucudur..

Milli ve manevi duruş kişilere, makamlara ve siyasi konjonktüre göre değil, değerlere endeksli olarak ortaya konan tavırdır. Milletin nesilden nesil’e aktardığı değerlerle gelişerek devam eden ve devam ederek gelişmek iradesinin mücadelesidir. Başlangıcı da yoktur, sonu da. Ebediden gelir, ezele gider.

AK PARTİ İktidarına ve özellikle Cumhurbaşkanı R.Tayyip ERDOĞAN ve ülkemiz üzerine oynadıkları çirkef oyunlarının gerçek nedenini son zamanlarda hazırlanan karanlık senaryoları ve milli ve manevi değerlerimize aykırı insanlık dışı oyunları, milli iradenin dik duruşu ile gün ışığına çıkarılmıştır

Ülkemizin; kalkınma yolunda hamle yaptığı her süreçte ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin referandumla kabul edilmesinin hazımsızlığıyla ‘Evet’ oylarının köreltilmek istenmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atacağı her adımı kösteklemek amaçlanmaktadır.
Son günlerde yaşanan olayların asıl sebebi siyasidir. Son olaylar, ülkemizin birliğine, bütünlüğüne, üniter devlet yapımıza yöneltilmiş bir nevi sistemli terörist faaliyetlerdir. Ülkemizin sosyo-ekonomik kalkınmasını, huzur, refah ve istikrarlı yükselişini ve dünya devletleri içersinde layık olduğu yeri almasını hazmedemeyen Siyonist-emperyalist devletlerin tapınakçı uşağı Kainat imamı FETÖ her tür uyduruk bahaneyle isyan boyutlarına varacak şekilde oyunlarını hazırlaması ve PKK-HDP ve onlara el uzatan CHP ahlaksız bir şekilde sahnelenmesi ancak ve ancak daha fazla kazanım elde etmeye yönelik siyasi amaçlarıyla açıklanabilir.

Cumhurbaşkanı ERDOĞAN ve AK Parti İktidarı, diplomasi, siyaset vb. bilumum olgular tamamen milli ve manevi idealleri gerçekleşmenin aracından başka bir şey değildir. Milli ve manevi idealler ise süreklilik arz eden hedeflerdir. Bu yüzden ideallere sahiplenmek kolay bir sanat değildir. İdealist iktidar; siyaset, mevki, zenginlik, kariyer gibi bir millete hizmet etmede etkinlik sağlayan araçları hiçbir zaman amaç olarak kullanamaz. Yaşam mücadelesi içinde milli varlığa ve değerlere hizmet için seçilen araçlar değiştirilebilinir ancak ülküler asla.

Hainleri, bölücüleri etkisiz kılmak ya da sömürgeci saldırganlara karşı mücadele eden değerler manzumesinin ışığında hareket eden bütün nesillerin evrensel olarak paylaştıkları ortak bir kaderleri vardır. O da sağladıkları başarılarla yetinmektir. Kahramanlar çocuklarına onurdan başka bir şey bırakacak durumda değillerdir.

Çoğu zaman yıkıcılık, bölücülük ve hainliklerle mücadele edenlerin ulu davaları cüce adamların omuzlarını çekemez, vatan- millet ve bayrak sevgisiyle pişmiş, Nizam-ı Âlemden, İlahi Kelimetullah’dan söz edenlerin konjonktür karşısında da çökmesi beklenemez.

Gözleriyle ufku, gönülleriyle geleceği tarayanların da önlerine çıkan ilk engelde duraksamaları söz konusu bile değildir. Ancak basit, küçük adam ya da derisinin dışındaki değerlere karşı bigâne olanlar için düşmeler, kalkmalar ve yorgunluklar ricat-kaçış sebebidir. İdealini ya da amacını tüketenler kendisini dava adamı sanan zavallılardır.

Her insan Türk milletinden olabilir ama milli ve manevi değerlere sahip olamaz, Bu ülkenin vatandaşı olabilir ama ülkenin yapı taşını oluşturamaz. Çünkü Türk milletinden olan bir kişinin vatansever olabilmesi için, belli idealleri taşıması, belli bir kültür, anlayış ve şuur seviyesine ulaşmasını gerektirir.

Milletin ne olduğunu bilmeyen, milleti yaşatan maddi ve manevi değerleri tanımayan ve onları şuurlu bir şekilde sevmeyen ve milletin iyiliğini istemeyen, ülkemizin soysa-ekonomik kalkınmışlığına kem gözle bakan kişi nasıl siyaset arenasında iktidara talip olabilir?. 
Milleti sevmek, vatanın kutsallığını sahiplenmek insanda nasıl belli bir formasyonun oluşmasını gerektiriyorsa, vatanın hizmetine talip olmak da bazı şartları gerçekleştirmesine bağlıdır.
Sayın ERDOĞAN’ın önderliğinde artık Parti Hareketi halkımızı gönlündeki yerini almış bu 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı halk oylamasıyla halk iradesinin yansımasının oluşturduğu bu gün 16 Nisan Türkiye’ye Sahip Olma Günü olmuştur.... Ne mutlu, Türk milletinin bu yükselişi ve büyüyüşü hareketine gönül verenlere..
Ve de..Ne mutlu, sinesinden inançlı, güçlü vatansever, idealist siyasi bir kadroyu böğründen çıkarana ve milleti sevmek ile vatan’ın kutsallığına nail olan insanlara. Saygılarımla. 18 Nisan 2017