Pandemi bitse de gelecek çevrimiçi eğitim yönünde ilerleyecek
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Üsküdar Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen Fi-jital Gelecek Zirvesi 2021’in konuğu Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Bağımlılık ve Adli Bilimler…
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Üsküdar Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen “Fi-jital Gelecek Zirvesi 2021” gençleri akademi dünyasının önde gelen isimleriyle buluşturuyor. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı’nın açılış panelinin ardından zirvenin konuğu bu kez, Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Bağımlılık ve Adli Bilimler Ensititüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy oldu.
Üsküdar Üniversitesi Eğitim Kurumları ve Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi, Uzman Psikolojik Danışman ve Kariyer Danışmanı Ece Tözeniş’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen program, pandemi nedeniyle çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Şiddetle İhtiyaç Duyulan ve Aniden Mümkün Olan Şey” başlıklı bir sunumunda pandemiyle beraber hayatımızın bir parçası haline gelen uzaktan eğitimin sunduğu imkanlara değindi.
Kaliteli eğitime ulaşamamak dünyanın sorunu
Kendi eğitim hayatından başlayarak ülkemizdeki üniversite eğitiminin bir değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Sevil Atasoy, şanslı bir öğrenci olduğunu belirterek son 30-40 yılda birçok şeyin değişmesiyle beraber genç nüfusun tamamının lise sonrası iyi bir üniversiteye girmesinin giderek zorlaştığını söyledi.
“Yüksek kalitede eğitim isteyen ve bunu hak edenlere devlet üniversitelerinde kontenjan her zaman bulunamadı” diyen Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Bu durum sadece ülkemizin değil, en gelişmiş ülkelerin dahi sorunu. Eğitimin çok yaygın olduğu Amerika Birleşik Devletlerinde bile ya mesafenin uzaklığı ya da ekonomik zorluklardan üniversite eğitimi alabilenlerin sayısı kısıtlı. Tıp, diş hekimliği, eczacılık, kimya ve biyoloji gibi laboratuvar uygulamalarının fazla olduğu alanlarda altyapının gerektirdiği araç, gereç ve kimyasalların pahalılığı yüzünden yüksek öğrenim ücretleri hızla arttı. Yurt sayısı yetersiz, barınma ve beslenme giderleri sürekli yükseliyor.” dedi.
Şiddetle ihtiyaç duyduğumuz şey eğitim
Dünyanın en ünlü üniversitelerinden Stanford’un elektrik mühendisliği ve bilgisayar bilimlerinde profesör olan Andrew Ng.’nin hayata geçirdiği çevrimiçi eğitim sistemiyle milyonlarca öğrencinin derslere ulaştığını söyledi. Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Andrew Ng. üniversite çapında pek popüler olan ve her bölümden öğrencinin almasına izin verilen makine öğrenmesi ve yapay zeka uygulamaları ile ilgili üç dersini üniversitenin konferans salonlarından birinde anlattığında onu en fazla 400 kişi dinleyebiliyor. Andrew bundan birkaç yıl önce aynı dersleri ücretsiz ve çevrimiçi anlatmayı denedi. Gazeteci Friedman’a göre, büyük ilerlemeler yapılmasına ihtiyaç duyulan şey ile, yapılması mümkün olan şeyin buluştuğu anlarda gerçekleşir. Şiddetle ihtiyaç duyduğumuz şey eğitim. Aniden yapılması mümkün olan şey ise uzaktan eğitim.” dedi.
Çevrimiçi eğitim kişiselleştirilmiş müfredata imkan veriyor
Çevrimiçi eğitimin tek tip eğitim modelinden uzaklaştığına ve öğrencilerin çok daha kişiselleştirilmiş bir müfredat izlemesine imkan verdiğini kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Eğitimciler olarak hepimiz biliyoruz ki öğrenciler sadece pasif bir şekilde video izleyerek öğrenemez. Bu girişimin en temel bileşenlerinden biri öğrencilerin konuyu iyi anlamaları için materyal ile alıştırma yapmalarını sağlamamızdır. Tek tip eğitim modelinden uzaklaşıp öğrencilere çok daha kişiselleştirilmiş müfredat sunmak zorundayız. Araştırmalar öğrencilerin yaptığı basit bir tekrarın bile notların yükselmesini sağladığını gösteriyor. Öğrencilerin tekrar yapabilmelerini sağlayabilmek önem kazanıyor.” dedi.
Gelecek uzaktan eğitim yönünde ilerleyecek
Covid pandemisinin elbette bu büyük mücadele ve aşılar sayesinde ortadan kaybolacağını kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, çevrimiçi eğitim yapabilme bilgisinin bundan sonra hayatın ayrılmaz bir parçası haline geleceğini belirterek “Gelecek hala çevrimiçi ve uzaktan eğitim olmak yönünde ilerleyecek.” dedi.
Sıkılmadan izlenen çevrimiçi dersler nasıl olmalı?
Çevrimiçi eğitimde de dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Prof. Dr. Atasoy, “Gerçekten öğreten, sıkılmadan izlenen çevrimiçi dersler nasıl olmalı? Yeter ki bir ekranın karşısına geçip de 60 dakika durmaksızın konuştuğumuz bir video değil ama 8-12 dakikalık parçacıklara bölünmüş, arada sorular soran, o sorular anlaşılmadığı takdirde ilerlenmeyen ve de öğrenci birkaç defa hala yanlış işaretliyorsa birtakım açıklamaların da karşısında çıkabildiği biçimde kendimizi geliştirebilirsek zor ama hiç kuşkusuz insanlığa çok büyük faydamız olacak.” dedi.
Okul sadece eğitim ve bilgi değil, bir hayat dersi aslında okul
Çevrimiçi ve uzaktan eğitimin ancak üniversite düzeyinde başlaması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Öncesinde yüz yüze eğitim çok önemli. Geçen gün Milli Eğitim Bakanımızı dinledim, İstanbul Milli Eğitim Müdürümüzü de dinledim ayrıca. Çocuklar oyun oynarken de birbirinden bir şeyler öğreniyor, davranışları öğreniyor. Yani bir hayat dersi aslında okul. Sadece eğitim değil, bilgi değil. Dolayısıyla hayata hazırlanılan, çok önemli yaşlarda insanların hem iyi bir öğretmen yani iyi bir lider tanıması, ondan bazı şeyleri öğrenip hayatında onları tekrarlaması ve arkadaşlarının ilişkilerinden, hayatın iyi ve kötü yanlarını da birlikte öğrenmesi ancak öyle mümkün. Öbür türlü zaten iletişiminiz olmadığı zaman hele kardeşiniz filan da yoksa yani çekirdek aile iseniz, herhalde çok ciddi ruhsal sorunlarla yetişen, ciddi problemler oluşturacak olan, topluma problemler oluşturacak insanlar yetişecek. Dolayısıyla İlköğretim ve ortaöğretimin yüz yüze olmasında çok ısrarcı olmamız gerekiyor. O uzaktan, hiç olamaz bence.” diye konuştu.
0 Yorum