ORGAN BAĞIŞI GELECEĞE BAĞIŞLANMIŞ BİR YAŞAMDIR

ORGAN BAĞIŞI GELECEĞE BAĞIŞLANMIŞ BİR YAŞAMDIR

Organ Bağışı Haftası Paü Hastanesinde çeşitli etkinliklerle kutlandı

Organ Bağışı Haftası Paü Hastanesinde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Haftanın ve organ bağışının önemini hem halkımıza hem de çalışanlarımıza anlatan Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Murat Özban bağışların önemine dikkat çekti.

  Ülkemizde yaklaşık 55.000’i hemodiyaliz geri kalanı da periton diyalizi olmak üzere yaklaşık 80.000 kronik böbrek yetmezliği tanısı alan hasta bulunmaktadır. Bu hastaların yalnızca %5’i nakil ile sağlıklarına kavuşabilmektedir. Karaciğer ve kalp yetmezliğinde diyaliz benzeri bir tedavi şansınız da bulunmamaktadır. Dünya genelinde ve Avrupa da milyon nüfus başına bağış oranı 20-40 arası iken bu oran bizim ülkemizde milyonda 6’dır. Sağlık bakanlığının 2017 yılı verilerine göre 21.539 böbrek nakli, 2071 karaciğer nakli, 910 kalp nakli, 282 pankreas nakli, 59 akciğer nakli bekleyen hasta bulunmaktadır. Yıllık diyaliz masrafları düşünüldüğünde nakil olmuş hastaların ilaç maliyeti diyaliz maliyetlerinin üçte biri kadardır. Dolayısıyla böbrek nakli, sadece hastaların sağlığı boyutuyla değil Türkiye ekonomisine katkısı açısından çok önemli bir tedavi şansıdır. Her anlamda böbrek yetmezliğinin şu anda en mükemmel tedavisi böbrek naklidir ve bunun kesinlikle tartışması yoktur. Yazılı ve görsel medya organları ve sosyal farkındalık projeleri ile organ bağışının özendirilmesi, organ bağışı kampanyaları ile bu durumun halkımıza yaygın bir biçimde anlatılması bu oranların arttırılması açısından büyük önem taşımaktadır.

     Ülkemizde 29.05.1979 tarihli 2238 sayılı kanun ile “Organ ve Doku Nakli Hizmetleri” yürütülmektedir. Ülkemizde organ nakilleri pek çok merkezde başarı ile uygulanmaktadır. Üniversitemiz bünyesinde yaklaşık 12 yıldır başarı ile böbrek nakli hizmetini gerçekleştirmekteyiz. Organ Bağışı kişi hayatta iken, kendi iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten yani beyin ölümü gerçekleştikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisinde kullanılmasına izin vermesidir. Yasaya göre on sekiz yaşından büyük ve tıbbi açıdan mümeyyiz olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir. Organ bağışının dini yönden sakıncasının olmadığını, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 03.03.1980 tarihli organ ve doku naklinin caiz olacağı ile ilgili kurul kararı ile belirtmiştir.

      Organ bağışı işlemi; İl Sağlık Müdürlüğünde, İlçe Sağlık Müdürlükleri, Tüm Kamu, Özel ve Üniversite Hastanelerinde, Toplum Sağlığı Merkezlerinde, Aile Sağlığı Merkezlerinde, Organ Nakli Yapan Merkezlerde yapılmaktadır. Organların bağışlanması ve Sağlık Bakanlığı sistemine kayıt edilmesi ile kişilere verilen organ bağış kartının en büyük önemi, kişinin olası bir beyin ölümü tespiti durumunda yakınlarına bırakacağı bir vasiyet anlamı da taşımaktadır. Kimin ne zaman böyle bir nakile ihtiyaç duyacak bir hastalık geçirebileceği kuşkusuz belli değildir. Bu nedenle bağışlama kararını verirken, en önemli gerekçemiz, bir gün bizimde böyle bir bağışa ihtiyaç duyabilme ihtimalimizdir.     

             3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle hastanemiz poliklinik girişinde stand açıldı ve Cafer Sadık Abalıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfında Organ Bağışı hakkında  gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısına Prof. Dr. Çağatay Aydın, Doç.Dr. Murat Özban, Ali-İsmet Abalıoğlu ve Denizli İl Müftüsü Yardımcısı Talat Özmet katıldılar.

Doç. Dr. Özban son olarak tüm vatandaşlarımızın organ bağışına katılımlarını gönülden desteklemeye ve hafızamızı sıcak tutmak adına farkındalık yaratmaya devam edeceğiz “dedi.