Müjdat İlhan : İyi olmak kolay, Adaletli olmak zordur
DENİZLİ BAROSU BAŞKANI AV. MÜJDAT İLHAN’IN 2018–2019 ADLİ YIL AÇILIŞINDA YAPTIĞI KONUŞMA
DENİZLİ BAROSU BAŞKANI AV. MÜJDAT İLHAN’IN 2018–2019 ADLİ YIL AÇILIŞINDA YAPTIĞI KONUŞMANIN TAM METNİ :
2018-2019 adli yılının ulusumuza, ülkemize ve Denizli’mize hayırlı olmasını diliyor, ömrünü adalete ve onun sağlanmasına vakfeden şu anda aramızda bulunamayan avukat, hakim, savcı ve tüm meslektaşlarımızı rahmetle ve şükranla anıyorum.
Vatan topraklarının işgaline ve emperyalist güçlerin vatan toprağını parçalama arzusuna karşı verilen en büyük mücadele olan 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 96. Yılını ve henüz eda ettiğimiz kurban bayramımızı da kutluyorum.
96.Yılını kutladığımız 30 Ağustos Zaferini ve Cumhuriyetimizi elde etmek için canlarını ortaya koyan Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi şükran ve minnet ile anıyorum.
Ülkemiz, bir yandan terör olaylarının neden olduğu kayıplarımızın acısını yaşarken bir yandan da yanı başımızdaki kanlı çatışmaların Türkiye’ye sıçratılmasından endişe duyduğumuz bir dönemden geçmektedir. Ülkemizin huzurunu çok yakından ilgilendiren bu durumdan çıkmanın sırrı; Atatürk’ün “Yurtta Barış, Cihanda Barış” felsefesinde yatmaktadır. Barış ise evrensel hukuk kurallarının uygulanmasıyla sağlanabilir. Çünkü hukuk herkes içindir; huzur ve refahın, eşitliğin, bağımsız yaşamın ve güvenin temel kaynağıdır. Her ne kadar barıştan söz etmek şu günlerde zor olsa da, geçtiğimiz hafta sonu kutladığımız 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde barış için, hukuk için umudumuzu yitirmeden mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yeni bir adli yıla girerken, ülkemizde ve hukuk alanımızda olumlu gelişmelerin yanında, olumsuzlukların da yaşandığına tanık oluyoruz.
Avukatların meslek alanları daraltılmakta, avukatlık mesleğinin yerine getirilebilecek faaliyetlerin sayısı giderek arttırılmaktadır. Hızla açılan hukuk fakültelerinden yeterli eğitim ve donanım almamış eğiticiler öğrenci yetiştirmektedir
Kurulduğu günden bugüne Denizli Barosu olarak kimden ve ne zaman gelirse gelsin her türlü tehdit ve saldırının karşısında dimdik durduk. Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak vazgeçilmez amacımız olmuştur. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan hukuki süreç ve sonrasında ilan edilen Olağan Üstü Hal başta adil yargılanmanın olmazsa olmazı biz avukatlar ile hakim savcılarımız üzerinde bir baskı ortamı oluşturmuştur. Sonrasında çıkan KHK ler ile savunma hakkı kısıtlanmış meslektaşlarımızın görevlerini ifa etmeleri iyice zorlaşmıştır.
Denizli Barosu olarak talep ve beklentimiz Yargının, bu tür karanlık yapı ve örgütlere mensup olanlardan arındırılarak, hiç bir güce ve iktidara tabi ve bağımlı olmaması, üyelerinin liyakat esasına ve objektif ölçütlere göre belirlenmesidir. Kısaca görmek istediğimiz; yalnızca Türk Milleti adına, hukuka ve vicdanına göre karar verecek Cumhuriyetin yargısıdır. Bu hususlarda gerekli hassasiyetin gösterileceğini umut etmekteyiz. Çünkü adalet, mülkün temelidir. Adaletin sağlanması ancak siyasallaşmamış bağımsız yargıyla mümkündür.Ulu önder Mustafa Kemal Atatürkün dediği gibi Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin devlet halinde varlığı kabul olunmaz.
Bugün bağımsız yargının getirildiği noktada bir devlet başkanı çıkıp yargılaması devam eden sanığın ülkesine gönderilmesini talep edebiliyor olması yargı bağımsızlığımıza uzatılan en basit tabir ile çirkin bir eldir.Ancak yargımızın dışardan bu şekilde görülüyor olmasının da önüne geçecek olanlar yine de bizi yönetenlerdir.
Victor Hügo nun dediği gibi iyi olmak kolaydır zor olan adaletli olmaktır en mükemmel adalet ise vicdandır.Vicdanları ile adalet dağıtmaya çabalayan hakimimiz savcımız ve avukatlarımız üzerindeki baskıların bir an önce kalkması gerekmektedir.
Başta başsavcılıklar olmak üzere yetkili birimlerle sürekli temas halinde olduğumuzu, gerekli girişimlerde bulunduğumuzu, sorunların günü gününe takip edildiğini, TBB ile de bu hususlarda düzenli bir iletişim halinde olunduğunu, Baromuzun tüm birimleriyle süreci izlediğini ve izleyeceği hususlarını, özellikle meslektaşlarımızın bilgisine sunmayı gerekli görmekteyiz.
Yargının kurucu unsuru hakim, savcı, avukatların mesleğini icra ederken karşılaştıkları her türlü sorun doğrudan yurttaşımızın hak arama hürriyetinin önünde büyük bir engeldir. Başta siyasi irade ve HSK hakim ve savcılarımızın Kürsü bağımsızlığı,yargıç teminatı konularında gereken hassasiyeti göstermeli adalete güven yeniden tesis edilmelidir.
Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyet değerlerine, demokrasi ve milli egemenliğe, laik demokratik Cumhuriyetimize bağlılığımızı dün olduğu gibi bugün de sürdüreceğimizi, tüm kurum ve kurallarıyla hukuk ve demokrasinin tek çare olduğunu, hukukun her alanda üstün kılındığını, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu bir kez daha yineliyor, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, "Efendiler ve ey ulus biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır." diyor, tüm avukatlarımızın yargıçlarımızın, savcılarımızın ve adliye çalışanlarımızın yeni adli yılını kutluyor, sevgi ve saygılar diliyorum.
0 Yorum