Denizli Barosu Başkanı Avukat Müjdat İlhan, Avukatlar Gününü kutladı ve günle ilgili bir konuşma yaptı , İlhan'ın konuşmasının tam metni :

Hepinize Denizli Barosu ve şahsım adına  sevgi ve saygılarımı sunuyor Avukatlar Gününüzü kutluyorum.

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk ve şehitlerimizin, yitirdiğimiz değerli Başkanlarımızın, ebediyete intikal etmiş olan sevgili meslektaşlarımızın aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyorum.

Ülkemiz ve insanımızın son dönemde içinde olduğu tablo hepimizi derinden etkilemektedir.Teröre kurban edilen canlarımız,terör belasını sonlandırmak için şehit düşen güvenlik görevlilerimiz içimizi acıtmaktadır.Terör saldırıları tüm dünya ile birlikte yurttaşımızı  da büyük bir tedirginliğe itmekte yanı başımızda devam eden kanlı savaş hepimizi derinden etkilemektedir. Yurt içinde  şehit edilen Mehmetçiklerimiz de Afrin' de şehit edilen Mehmetçiklerimizde aynı hastalıklı  kafaların kurbanlarıdır.Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyor, yakınlarına ve  ulusumuza da sabırlar diliyoruz.

Tarihi boyunca ulusumuz ihanetleri,emperyalist güç odaklarının saldırısını ve de kendi içinde terör ve darbeleri yaşamıştır.

Kurulduğu günden bugüne Denizli Barosu olarak  kimden ve ne zaman gelirse gelsin her türlü tehdit ve saldırının karşısında dimdik durduk. Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak vazgeçilmez amacımız olmuştur.  Bu bilinçle Türkiye Barolar Birliği ve diğer barolarla birlikte 15 Temmuz akşamı hiç vakit kaybetmeden derhal kamuoyuna açıkça ilan ettik dedik ki bütün eksikliklerine rağmen her türlü demokrasi darbeden iyidir.

Ne var ki 15 Temmuz sonrası başlatılan hukuki süreç ve sonrasında ilan edilen Olağan Üstü Hal  başta adil yargılanmanın olmazsa olmazı biz avukatlar ile hakim savcılarımız üzerinde bir baskı ortamı oluşturmuştur.Müdafilik  yapan avukatta, önündeki dosyaya göre hareket etmeye çalışan hakim savcı da bir kısım kendinden menkul basın mensubu olduğunu söyleyenler tarafından yaftalanmaya çalışılmıştır. Maalesef   bu algı tüm yargı camiasını büyük bir tedirginliğe itmiş verilen kararlar nedeniyle açığa alınmalar olmuştur.KHK ler ile savunma hakkı kısıtlanmış meslektaşlarımızın görevlerini ifa etmeleri iyice zorlaşmıştır.

En yetkili ağızlardan darbe teşebbüsünde bulunan FETÖ/PDY unsurlarının kamudan temizlendiği belirtiliyor olmasına rağmen Olağan Üstü Hal yönetiminin devam ediyor olması da izahtan uzaktır.

Kuşkusuz sıfat ve konumu ne olursa olsun, bu karanlık yapıya dahil olan, destek veren herkes hukuk önünde hesap vermeli, bedelini en ağır şekilde  ödemelidir. Bu karanlık yapının temizlenmesi, bu alçakça kalkışmanın hesabının yargı önünde sorulması yönündeki güçlü beklenti ve desteğimiz sonuna kadar devam edecektir. Bununla birlikte soruşturmalarda masumiyet karinesi ihlal edilmemeli savunma hakkı kısıtlanmamalı, suçlu ile suçsuz şüpheye yer vermeyecek şekilde ayrılmalıdır.”istiklal,istikbal hürriyet her şey adaletle kaimdir diyen Mustafa Kemal Atatürk bizce yıllar öncesinden adalete olan ihtiyacın altını çizmiştir.

Hal böyleyken tarihi binlerce yıla dayanan,yargının kurucu unsurlarından biri olan avukatlar ve onların meslek kuruluşu Barolar ve Türkiye Barolar Birliğine bu en hassas dönemde yapılan saldırılar aslında doğrudan halka yapılmış saldırıdır.Unutulmamalıdır ki avukatların sesi kesilirse,yurttaşın nefesi kesilir.

Değerli Meslektaşlarım;

Denizli Barosu olarak  tüm yurttaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerine saygı gösterilmesini isterken,mesleki sorunlarımızı da titizlikle takip edip ülkemizin içinde bulunduğu hassas günleri bir hukukçu bakışıyla süzgeçten geçirmeye devam edeceğiz. Hiçbir zaman toplumsal sorumluluktan kaçmadık,Denizli Barosu avukatları olarak sosyal sorumluluk projelerini bizzat üretip uygularken başta yaşadığımız kent olmak üzere tüm Türkiye' ye örnek projelerle hizmetler  sunduk. Başta Avukatlık Kanunu' nun 76.ve 95.maddeleri  olmak üzere yasaların Barolara yüklediği sorumlulukları ve verdiği hakları kullandık. Bundan sonra da kullanacağımız gibi…

Değerli meslektaşlarım  Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyet değerlerine, demokrasi ve milli egemenliğe, laik demokratik Cumhuriyetimize bağlılığımızı dün olduğu gibi bugün de sürdüreceğimizi, tüm kurum ve kurallarıyla hukuk ve demokrasinin tek çare olduğunu,egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu bir kez daha yineleyerek "Medeniyetin ilk şartı adalettir.Bırakın adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun."anlayışıyla çıktığımız yolda sorumluluklarımızın, görevimizin kutsallığının ve zorluğunun farkındayız diyorum.

Bu bilinçle evrensel hukuk normlarının, temel hak ve hürriyetlerin yaşama geçirilmesi,ülkemizin ve yurttaşlarımızın hakkettiği çağdaş birey ve demokrasi anlayışının yerleşmesi duygu ve düşünceleriyle Tüm meslektaşlarımın avukatlar gününü kutlar, her ne pahasına olursa olsun hukuka olan inancımla saygılarımı sunarım.