MÜHJEO 2019’un İkinci Gününde Acıpayam Depremi Ele Alındı
Mühendislik Jeolojisi Derneğinin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Ulusal Mühendislik Jeolojisi ve Jeoteknik Sempozyumu (MÜHJEO 2019), Pamukkale Üniversitesi ev sahipliğinde devam ediyor. Sempozyumun…
Mühendislik Jeolojisi Derneğinin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Ulusal Mühendislik Jeolojisi ve Jeoteknik Sempozyumu (MÜHJEO 2019), Pamukkale Üniversitesi ev sahipliğinde devam ediyor. Sempozyumun ikinci gününde toplam on oturum gerçekleştirilirken, Doğal Afetler, Mühendislik Jeolojisinde Tehlike ve Risk Analizleri oturumunda Acıpayam’da yaşanan 5.5 büyüklüğündeki deprem ele alındı.
Sempozyumun ikinci gününde Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi ve sempozyum düzenleme kurulu başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mehmet Özkul ve Dr. Öğr. Üyesi Barış Semiz ile birlikte araştırdıkları, “20 Mart 2019 Mw 5.5 Acıpayam (Denizli) Depreminin Jeolojik ve Jeoteknik Açıdan İncelenmesi” başlıklı sunumu ile deprem sonrası bölgede yaptığı incelemeler ve yaptığı araştırmalar sonucu elde ettiği bulguları sempozyum katılımcıları ile paylaştı.
Depremin yaşandığı bölgenin jeolojik yapısını açıklayarak başladığı sunumunda Prof. Dr. Halil Kumsar, bölgenin tarihsel olarak deprem hareketliliğini paylaştı. Bölgenin 1914 yılından itibaren fay hareketliliğinin kayıt altına alındığını ve daha önce bu bölgede 1936 yılında 5.3 büyüklüğünde bir deprem yaşandığını ifade eden Prof. Dr. Kumsar, bölgedeki deprem hareketliliğinin yaklaşık 80 yılda bir tekrarlandığını ifade etti.
Prof. Dr. Halil Kumsar, 20 Mart 2019 tarihinde Acıpayam’ın merkez üssü Yeniköy mahallesi olan 5.5 büyüklüğündeki depremde en fazla hasar alan binaların yığma ve kerpiç tabir edilen binalar olduğunu hatırlattı. Acıpayam Havzası’nın kireçtaşındaki ileri derecede yumuşuma ve yeraltı suyunun etkisiyle, depremin merkez üssü Yeniköy olmasına rağmen Ucarı mahallesinde hasarın daha fazla olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Prof. Dr. Kumsar, bölgedeki fayların parçalı ve uzunluklarının 5-12 km arasında olmasından dolayı, bu fayların 6 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretmesi beklenmediğini ifade etti.
0 Yorum