MR işlemi zararlı bir etki oluşturmuyor

MR işlemi zararlı bir etki oluşturmuyor

Uzmanlar, çeşitli hastalıkların teşhisinde kullanılan manyetik rezonans görüntüleme (MR) işleminin insan vücuduna biyolojik zararlı bir etki doğurmadığının bilindiğini belirtiyorlar.  

Radyo dalgalarının uzun dalga boylarına sahip iyonlaştırıcı olmayan bir elektromanyetik dalga olması, bu sebeple de vücut hücrelerinde herhangi bir hasara sebep vermediğine dikkat çekiyor. MR çekimi sırasında kişinin üzerinde metal cihazların bulunmaması gerektiği, vücut içindeki implantlar için de doktordan izin alınmasının önemine vurgu yapıyor.

Doku ve organ yapısındaki anormallikler kontrol ediliyor

Öğretim Görevlisi Aybike Pirol, Manyetik rezonans görüntülemenin (MRI), sağlıkta teşhis amaçlı yaygın kullanıma sahip bir tıbbi görüntüleme yöntemi olduğunu belirterek “Vücudun ayrıntılı olarak görüntülenmesi için manyetik alan ve radyo dalgaları kullanan bu tarama türü, Manyetik Rezonans Görüntüleme Cihazı – MRI Cihazı olarak bilinmektedir. Emisyon prensibi ile çalışan MR cihazı özellikle yumuşak dokulardaki lezyon ve patolojik dokuların yüksek düzeyde kontrastlama ile kolayca incelenebilmesini sağlamaktadır. Bu amaçla beyin, omurilik, kalp, böbrek, karaciğer gibi pek çok doku ve organ yapısının anormallikleri kontrol edilebilir.” diye konuştu.

MR görüntülemesi zararlı bir etki oluşturmaz

MR cihazının çalışma yönteminden bahseden Pirol, “MR görüntülemesinde birey, hasta yatağı ile MR cihazı içine girdiğinde, uygulanan manyetik alan, bireyin vücudundaki hidrojen atomlarını geçici olarak yeniden düzenler ve bu düzende hizalanmış atomların üzerine gönderilen radyo dalgalarının atomlardan geri salınımı ile küçük sinyaller olur. Tüm atomlardan gelen sinyaller sayesinde siyah ve beyaz arasında gri tonlamalı kesitsel görüntüden hareketli 3 boyutlu görüntülere kadar birçok görüntü üretimi sağlanır. Bu aşamaların hiçbirinin insan vücuduna biyolojik zararlı bir etki doğurmadığı bilinmektedir. Radyo dalgaları uzun dalga boylarına sahip iyonlaştırıcı olmayan bir elektromanyetik dalgadır. Bu sebeple vücut hücrelerinde herhangi bir hasara sebep vermeyecektir.” diye konuştu.

MR çektirirken metal parça bulundurulmamalı

MR cihazı kullanımında dikkat edilmesi gereken noktalara işaret eden Aybike Pirol, ancak güçlü bir manyetik alana sahip olması ve radyofrekans (RF) dalgalarının ısınma etkisi yaratmasının çekim odasında bazı kurallara uyulmasını gerektirdiğini söyledi. Pirol, şu uyarılarda bulundu: “Özellikle cihazdaki güçlü manyetik alan, kişi üzerinde saat, gözlük, toka, takı gibi metal parça bulunduğu takdirde bu manyetik alan tarafından çekildiğinde bir güvenlik tehlikesi oluşturmaması adına kişiler uyarılmaktadır. Ayrıca metal parçalar manyetik alan tarafından çekilmese dahi görüntüde bozulmalara sebep olabileceğinden bu konuya dikkat edilmektedir. Vücut içerisinde olabilecek biyomedikal cihaz ya da aparatlara (kalp pili, diz eklem protezi gibi metalik protezler) sahip olan bireylerin, doktor bilgisi ve onayı dahilinde çekim yapmaları gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın ilgili yönetmeliklerinde de MRI cihaz odası girişinde içeriye metal cisim girmesini engelleyecek tedbirler alınması, cihaz odasına metal cisim ile girilmemesi gerektiğine ilişkin hastalara bilgilendirme yapılması ve ayrıca cihaz odasının nasıl oluşturulacağı ile ilgili maddeler mevcuttur.”

MR çekimi, 15 ile 90 dakika arasında sürüyor

MR çekiminin tarama bölgesine ve çekilen görüntü sayısına bağlı olarak süresinin değişebilmekle beraber 15 ile 90 dakika arasında standart bir süresi olduğunu kaydeden Öğretim Görevlisi Aybike Pirol, ancak bireylerin bu aşamada hareketsiz kalmasının önemli bir faktör olduğunu belirterek tekrar çekim yapılmaması için buna dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Pirol, “Kontrast madde kullanımı olduğunda açılan (invaziv durum) damar yolu haricinde, çoğu görüntüleme tekniği gibi MRI, non invaziv bir görüntülemedir. MRI çekimi herhangi bir ağrıya sebep olmayacaktır. Yalnızca çekim sırası boyunca sabit bir şekilde hareketsiz kalmak, yakın tarihlerde geçirilen bir ameliyat prosedürü ağrıya sebep olabilir. Ayrıca cihazın tarama sırasında oluşturduğu sesler bireyleri psikolojik anlamda rahatsız edip ağrı hissi oluşturabilir.” uyarısında bulundu.

Vücut içindeki implantlar için doktor izni olmalıdır

Dikkat edilmesi gereken durumlardan birinin ise vücut içerisine implante edilmiş cihazlar olduğunu kaydeden Pirol, “Bu cihazlar, RF dalgası kaynaklı ısınmaya sebep olabilecek lokalize bir enerji üretilmesidir. Tabi ki bu durumlar implantın boyutu, konumu, zaman ve bunun gibi birçok faktöre bağlı olarak değişeceğinden implant sahibi bireylerin doktor izni ile MRI çekiminin yapılması gerekmektedir.” diye konuştu. 

MR dövmeleri olumsuz etkiler mi?

Öğretim Görevlisi Aybike Pirol, dünya çapında ilgi gören, kozmetik ve estetik görünüm amaçlı yapılan dövmelerin de MR çekimini nasıl etkileyeceğinin merak edildiğini kaydederek “Özellikle mürekkeplerinde kullanılan organik veya metalik pigmentler nedeniyle RF sırasında istenmeyen küçük reaksiyonlar (kızarıklık, şişme gibi) oluşabileceği ihtimaldir. Bu reaksiyona girme durumu dövmenin mürekkebindeki bileşene, dövmenin rengi, boyutu, şekline ve dövmenin vücutta nerede olduğuna kadar birçok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Ancak ilgili çalışmalarla, MRI sırasında dövmenin olumsuz etkilerinin şu an için yaygın ve kalıcı olmadığı gösterilmiştir.” diye konuştu.

Çocuklarda anestezi altında uygulanabiliyor

Çocuklarda, ileri yaştaki bireylerde ve kapalı alan korkusu olan bireylerde doğrudan bir çekim yerine bazı uygulamaların yapılabileceğini kaydeden Pirol, “İşlem öncesinde çocuklarda uyutma hali diyebileceğimiz sedasyon altında ya da gerekli görülürse genel anestezi şeklinde, diğer bireylerde uykulu, daha az endişeli hissedilmesini sağlayacak ilaç takviyesi yapılabilmesi mümkündür. Bu işlemler eklendiğinde toplam tarama işlemi daha uzun sürebilmektedir. Manyetik alanın gebe bireylerde fetüs üzerindeki kesin etkisi tam olarak kanıtlanmamışken alternatif başka bir muayene doktorlar tarafından önerilebilir.  Daha iyi görüntü elde edebilmek adına kullanılan kontrast maddenin zerk edilmesi durumu varsa; özellikle de bireylerin gebelik ve emzirme dönemlerinden doktorların bilgisi olması ve bu bilgi dahilinde hareket edilmesi gerekmektedir.” dedi.

Pirol, MRI prosedürü sırasında radyosyana maruz kalma gibi bir durum söz konusu olmadığını vurgulayarak “Doktorların deneyim ve tecrübeleri doğrultusunda gerektiğinde tarama yapılması göz önüne alınmalıdır.” diye konuştu.