Kibir siyaseti için sonun başlangıcı gelmiştir
İYİ Parti Gençlik Kolları Genel İdare Kurulu Üyesi İYİ Parti Gençlik Kolları Ege Bölge Koordinatörü Av. Bayram Can Çapar, İstanbul seçimlerinin ardından yaptığı açıklamada, “Cumhuriyetin 100.yılına…
İYİ Parti Gençlik Kolları Genel İdare Kurulu Üyesi İYİ Parti Gençlik Kolları Ege Bölge Koordinatörü Av. Bayram Can Çapar, İstanbul seçimlerinin ardından yaptığı açıklamada, “Cumhuriyetin 100.yılına 2023'e “5” kala anayasa değişikliği ile yasama, yürütme ve yargı ayrılığını ortadan kaldırarak keyfiyet içeren sorgulanamaz, tartışılamaz tek adam rejimini inşa eden parti devlet fikri, halktan ve tabandan kopuk siyasetin oluşumunu hazırlamıştır.” Diyerek, Türkiye’nin geldiği noktaya hangi şartlarda geldiğini de anlatmaya çalıştı.
Türkiye’nin hergeçen gün daha da karanlığa gömüldüğüne dikkat çeken İYİ Parti Gençlik Kolları Genel İdare Kurulu Üyesi İYİ Parti Gençlik Kolları Ege Bölge Koordinatörü Av. Bayram Can Çapar, “2023’e 4 kala, Milletimizin refahı yerine, mensubiyetlerinin/partililerinin refahını tercih eden anlayışa yerini bırakarak siyasi ömrünü İstanbul seçimleri ile birlikte tamamlamıştır. Milletimizin uyarılarını görmek yerine parti devlet fikrinin doğası gereği daha çok şatafat, daha çok kibir ve daha çok fevrilikle İstanbul seçimlerde savrulup gitmiştir. Yeni Türkiye daha yoksul, daha yolsuz ve daha yasaklı olarak inşa edildi. Hukuka uygunluk ve anayasal değerlere sadakat edilmemesi sıradanlaştırıldı. Kendine güç katmaya çalışan, kuralsız ve istikrarsız siyasetin bedeli ise milletimize kötü bir ekonomi olarak ödetildi. İşte Tekrarlanan İstanbul seçimlerini yerel seçim olmaktan çıkartan gerçeklik budur.” Dediği açıklamasında daha sonra şunları söyledi; “Bir ülkenin refahı ve gelişkinliği öncelikle güçlü bir hukuk sistemi ve istikrarlı ekonomiye sahip olması ile sağlanır. Çözüm için istihdamın, liyakat ile bağlantısı kurulmak zorundadır. Devletin hikmeti, adaleti tesis etmek ise adaletin tesis edildiği yerde liyakati tesis etmektir. Liyakatsizliğin sonucu tabiiyetin/dalkavukluğun kurumsallaşmasıdır. Bu yüzden adalet ve ekonomi siyasete bağımlı ve kırılgan hale gelmiş, dünya ile rekabetinden artık kopmuştur. Siyasi manevralara göre şekillenen çarşı - pazar ekonomisinden, siyasi konjonktüre göre şekillenen adalet sisteminden Türkiye’nin acilen çıkarılması gereklidir. Gerçek gündemimiz çöken ekonomimizi kurtarmak, Suriyeliler meselesi ile ilgili adım atmak ve misak-ı milli’nin bir parçası olan mavi vatanımızın yani Doğu Akdeniz sorununu çözmek olmalıdır.
Bu topraklar her zaman bir Köroğlu yetiştirdi. Zalimlik karşısında hep mazlumdan, haktan adaletten yana oldu. Kadim Türk Milleti; Yusuf Has Hacip’in fikriyatı ile Alparslanları, Şeyh Edebali’nin fikriyatı ile Osman Gazi’yi, Akşemseddin’in Fikriyatı ile cihan imparatoru Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve akabinde kültür ve inanç ikliminin şahikası Mustafa Kemal Atatürk’ü yetiştirip Cumhuriyeti ve kültür mirasını bizlere emanet etti. Bu toprakların huzuru, geleceği ve bekası biz Türk Gençlerine emanettir. Biz, Atamızın bize emanet ettiği Türkiye’yi yeniden muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaya hazırız! Bağımsız hukuk devleti ve demokrasi mücadelesinde, Vatan ve Hürriyet Hattının ileri yürüyüşü biz gençlerle olacak!”
0 Yorum