Karaca'dan Cezaevleri İle İlgili Çifte Önerge

Karaca'dan Cezaevleri İle İlgili Çifte Önerge

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca; müjde diyerek lansman toplantısıyla duyurulan e-görüş projesinin bir PR çalışması olduğunu söyledi

MÜJDE DİYE SUNULAN E-GÖRÜŞ PROJESİ İHLALLERE ZEMİN Mİ HAZIRLIYOR?

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca; müjde diyerek lansman toplantısıyla duyurulan e-görüş projesinin bir PR çalışması olduğunu söyledi, kimsenin dikkat çekmediği anayasaya aykırılık riskleri barındıran proje detayları için Adalet Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi sundu. “Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi kapsamında e-görüş uygulamasının hayata geçirildiği, Adalet ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlarının katılımıyla gerçekleşen tanıtım toplantısıyla duyurulmuş, ilk olarak Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde uygulanmaya başlandığı bir PR çalışması gibi kamuoyuna lanse edilmiştir. Oysa e görüş uygulamasının nasıl bir insan hakları ihlali doğurabileceği ve riskleri gündeme getirilmemiştir. “ diyen Gülizar Biçer Karaca şu değerlendirmede bulundu: “Cezaevlerinde yeni başlattıklarını basından öğrendiğimiz bu projenin çok riskli yanları var: Tutuklu ve hükümlüleri doktorla, avukatla bile görüştürmemeyi, odalara/koğuşlara kamera kurarak, kantin ve kütüphane gibi ortak alanlara bile çıkmalarını engelleyecek düzenlemeler!”

CEZAEVLERİNDE ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL, İZİNSİZ TEKNİK DİNLEMENİN ÖNÜ MÜ AÇILIYOR?

Gülizar Biçer Karaca “Projenin tanıtım toplantısı anayasal güvencelere ve uluslararası insan haklarına aykırılık taşıma riski barındırıyor. Tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu her oda ve koğuşa idarenin tek taraflı açma/kapama yetkisinde olan ses ve görüntü alan bir cihazın yerleştirilmesi, bağımsız ve sivil denetimden uzak olan kapalı kurumlar bakımından daha da sakıncalıdır. Özel hayatın gizliliği; izinsiz teknik dinleme ve görüntülenme kaygısı ile kapasitenin üzerindeki koğuşlarda aile veya avukat ile görüşün yapılması haberleşme özgürlüğü ve CMK yükümlülüklerini de ihlal eder nitelikteki bu düzenlemenin “İdare”ye bırakılan yetki nedeniyle sorunları beraberinde getireceği öngörülmektedir. Hükümlü ve tutuklular, koğuşların dinlenebileceği, görüntülenebileceği, her an bir “izlenme” altında olabilecekleri kaygısıyla baş başa bırakılmaktadır. “Özel hayatın gizliliği” ve “haberleşme özgürlüğü” açısından ele alındığında, yapılan düzenleme sonrasında uygulamanın hak ihlallerine zemin hazırladığı görülmektedir. Adalet Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğumuz önergemize yanıt bekliyoruz:

İşte yanıt bekleyen sorular:

Uluslararası insan hakları hukukuna, anayasamıza ve ceza muhakemesi kanununa aykırı nitelikteki bu projeyi uygulayabilmek için Bakanlığınızca bir mevzuat değişiklik çalışması yapılmış mıdır? Bakanlığınız anayasada sağlanan özel hayatın gizliliği ve haberleşme özgürlüğüne dair güvenceleri değiştirmek için anayasa değişikliği hazırlamış mıdır? Cezaevi İdaresi’ne bırakılan yetkinin sınırları ne şekilde belirlenmiştir? Koğuşlara yerleştirilecek e-görüş sistemi için kullanılacak araç/aletin nereye yerleştirileceği konusunda yetkili ve sorumlu kim ya da kimler olacaktır? Tutuklu ya da hükümlülerin özel hayatını izleme-dinleme-görüntüleme-kontrol amacıyla kullanılması riski göz önünde bulundurulmuş mudur? E-görüş uygulamasının haberleşme özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği açısından risk taşıdığını, hak ihlallerini beraberinde getireceğini düşünüyor musunuz?

CEZAEVLERİ, HAK GASPLARININ MERKEZİ HALİNDE

Gülizar Biçer Karaca; ayrıca COVİD 19 salgını döneminde cezaevlerinin durumu ve vakalarının araştırılması istemiyle TBMM’ye bir de araştırma önergesi sundu. CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan yardımcılığı olarak; cezaevlerinden onlarca mektubun kendilerine ulaştığını, tutuklu ve hükümlü yakınlarının çaresizlik içinde kendilerine başvurduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca; “gecikmeksizin TBMM çatısı altında, farklı disiplinlerden, farklı meslek gruplarından ve cezaevleri izleme-raporlama yapan insan hakları örgütlerinden temsilcilerin katkı koyacağı bir komisyon kurulmasının aciliyetine dikkat çekti.