KARACA "ORGANİZE KÖTÜLÜĞE KARŞI “SUSMAYACAĞIZ"

KARACA "ORGANİZE KÖTÜLÜĞE KARŞI “SUSMAYACAĞIZ"

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI DENİZLİ MİLLETVEKİLİ GÜLİZAR BİÇER KARACA: ATANMIŞ BAKANLARIN MİLLETE PARMAK SALLAYARAK HAD BİLDİRMESİNE SERT ELEŞTİRİ

TBMM Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmelerinde CHP grubu adına konuşma yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin çürümüşlüğüne ve bütçe denetimine vurgu yaparak başladığı konuşmasında, AKP iktidarının hesap veremediğine dikkat çekti. “Örgütlü kötülük” tanımıyla iktidara yüklenen Gülizar Biçer Karaca, konuşmasının büyük bölümünü Hira Nur vakfında yaşanan çocuğun erken yaşta zorla evlendirilmesi ve yıllarca süren sistematik tecavüz konusunda Bakanlıkların ve yetkililerin iki yıldır neden harekete geçmediğine ayırdı.  

ATANMIŞ BAKANLARDAN HESAP VERMEK YERİNE MİLLETE HAD BİLDİRME ŞOVU! 

Konuşmasına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi eleştirisi ile başlayan Gülizar Biçer Karaca; “Bu sistemde memur bakanları halk seçmiyor, bir kişi atıyor ve atanmış bakanlar da kendisini seçmeyen millete hesap vermeye gerek dahi duymuyorlar.” dedi. Dokuz gün boyunca bütçe görüşmeleri sırasında bu tek kişilik hükûmet sisteminin ne kadar çürüdüğüne, çürümekle kalmayıp devletin kurumlarına, devletin kurallarına kadar bu çürümüşlüğün ne kadar sirayet ettiğine hep birlikte tanıklık ettik.” diyerek atanmış bakanların Yüce Meclise ve millete parmak sallayarak had bildirmeye kalkışmasını şu sözlerle eleştirdi: 

HESABI MİLLETE DEĞİL SARAYA VERİRİZ DEDİLER 

Bütçe görüşmelerinde milletin vergilerinin her kuruşunun hesabının verileceği ve bu hesabı verirken de şeffaf bir şekilde millete "Ödediğiniz her vergi güvence altında, gereği gibi harcandı." güvencesinin verilmesi gerekir. Bütçe görüşmelerinde, buraya çıkan atanmış memur bakanlar, milletin ödediği vergilerin nasıl ve nereye harcandığının hesabını vermek yerine, milletvekillerine ve millete parmak sallayarak had bildirmeye kalktılar. "Siz parayı ödeyeceksiniz. Hesap vermek mi? O da nereden çıkmış? Biz hesabı bir tek kişiye veririz. Millete hesap vermek bu sistemde yok. Biz ancak bize had bildiririz." demeye getirdiler.” 

ÇOCUK İSTİSMARINDA SESSİZ KALAN BAKANLIKLARA “ORGANİZE KÖTÜLÜK” ELEŞTİRİSİ 

Hiranur Vakfı’nun kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in altı yaşındaki kızını müridiyle ‘evlendirmesi’ ve çocuğun yıllarca istismar edilmesiyle ilgili bakanlıkların ve bakanların sessiz kaldığına ve ortada “organize kötülüğün” olduğuna dikkat çeken Gülizar Biçer Karaca, sert bir dille Bakanları ve iktidarı eleştirdi. 

ONURLU İSTİFA YERİNE SUSTULAR 

6 yaşındaki bir kız çocuğunun zorla evlendirildiğini ve zorla evlendirildikten sonra, sistematik bir şekilde yıllarca tecavüze uğradığını maalesef hep birlikte öğrendik. Biz öğrendik ama iktidar yeni öğrenmemiş, iktidar öğreneli iki yıl olmuş. Ancak iki yıldan beri ne Adalet Bakanı ne Aile Bakanı ne de İçişleri Bakanı kılını dahi kıpırdatmamış ve susmuşlar. Biz bu rezalet ortaya çıktığı günden beri bu organize kötülüğün ortaklarından bir açıklama bekledik, onurluca istifa bekledik, olmadı, ne saraydan ses çıktı ne de bakanlardan, organize kötülüğün ortağı olan bakanlardan ses çıktı. 

NEDEN? NEDEN? NEDEN? 

Sahte raporlarla takipsizlik kararı verip dosyayı kapattılar ve bu çocuğu tekrar tecavüzcüye teslim ettiler. Bu evraklar da dosyanın içinde. İki yıl boyunca neden bunlar hakkında bir soruşturma açılmadı? Millî Eğitim Bakanı, bu çocuğun okulda olması gerekiyordu, senin sorumluluğunda, okula gidip gitmediğinin takip edilmesi gerekiyordu; o da sustu. Sağlık Bakanının bu sahte raporu verenler hakkında işlem yapması gerekiyordu ama yapmadı, o da sustu. İşte, bu nedenle organize bir kötülük var; bu organize kötülüğe hep birlikte tanıklık etmenin vicdani muhasebesiyle sizleri baş başa bırakıyorum.

DURUŞMANIN ÖNE ALINMASI İÇİN “TALİMAT” BEKLEDİLER 

Genel Başkanımızla hep birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisinden Adalet Bakanlığının önüne gittik ve oradan Sayın Genel Başkanımız "Ey saray hükûmeti, bunu yapanların, buna neden olanların dünyalarını başlarına dar etmek için daha ne bekliyorsunuz?" dedi, birdenbire o günlerdir susanlar, iki yıldır örtbas edenler konuşmaya başladı. Adalet Bakanı çıktı "randevu" dedi. Ne randevusu? İki yıldır susan senden randevu alacak değiliz. Biz, ancak gidip millete hesabını vereceğiniz gün sizinle randevulaşırız. Birdenbire Adalet Bakanı açıklama yaptıktan, Saray konuştuktan sonra organize kötülüğün beş ay daha sürmesi için Mayıs ayına ertelenen duruşma Cumhurbaşkanının, Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanının "Duruşma günü öne alınabilir." talimatıyla duruşmayı 30 Ocak’a aldılar. Adalet Bakanlığı neden illa talimat bekledi? Aile Bakanı iki yıldır davaya neden müdahil olmadın, iki yıldır neden tutuklama talep etmedin?

BU SUÇ, TUTUKLAMA GEREKTİRİYORDU 

Milletvekilleri, bu kürsüye çıkıp diyorsunuz ki: "Çocuklara istismarı, tecavüzü katalog suç hâline getirdik." Evet, katalog suç hâline getirdiniz. Bu katalog suçtur ve tutuklama gerektirir. İki yıldır bir tek tutuklama yok ve hâlâ bir tek kişi tutuklu değil. Sizlerin vicdanları sızlamıyor mu? Bu sizin çocuğunuz olsaydı susar mıydınız, dünyayı başlarına dar etmez miydiniz değerli milletvekilleri? Ama herkes sustu. Bir kişi konuştu değerli arkadaşlar, "6 yaşında zorla evlendirildim, benim hakkımı arayın." diyerek mahkemeye gitti çocuk. "Bana bu sistematik tecavüzü uygulayanlardan gereken hesabı sorun." dedi ama iki yıldır sustunuz. 

REZALETİ ORTAYAÇIKARAN TİMUR SOYKAN’A TEŞEKKÜR 

Çocuk susmadı, bir kişi daha susmadı; milletin doğru habere erişmesinin önündeki engelleri kabul etmeyen ve korkmayan, vicdanlı gazeteci Timur Soykan susmadı ve buradan Timur Soykan'a bu rezaleti ortaya çıkardığı için, susmadığı için de teşekkür ediyoruz. 

SUSMAYACAĞIZ 

İki yıl boyunca susanlar bu kürsülere bir daha çıkamayacak hâle gelinceye kadar biz de susmayacağız. Erken yaşta zorla evlendirenlerden, çocuklara sistematik tecavüzü görmezden gelenlerden, bunlardan en ağır hesabın sorulduğu güne kadar biz de susmayacağız. "Aile kavramını koruma" gibi süslü lafları ağızlarına pelesenk edenler, "Ama bir kereden bir şey olmaz." deyip "Bu, insanidir." diyenler bu ülkenin, bu milletin sırtından düşünceye kadar biz de susmayacağız. 2020 yılında 15 yaşın altında 117 çocuk doğum yaparken, çocuk dünyaya getirirken görevinin gereğini yapmayarak suçlularla fotoğraf çektirenleri bu ülkenin başından gönderinceye kadar bizler susmayacağız. Bugün de susmayacağız, yarın da susmayacağız. Bu ülkede çocuklar, kadınlar kendini güvende hissedinceye kadar, sokaklarda, parklarda, okullarda özgürce, korkmadan oyun oynayacak, eylem yapacak; işte o güne kadar bizler susmayacağız. Hiç merak etmeyin, o günleri biz kuracağız. 85 Milyon yurttaşımız sakın moralinizi bozmayın, umutlarınızı yükseltin; bu kürsülerde ödediğiniz her kuruşun hesabını verecek şeffaf bir iktidarı biz kuracağız.