EĞİTİM ÇALIŞANLARI SAHAYA İNDİ
Türk Eğitim Sen Denizli 1. No’lu Şube tarafından eğitim çalışanlarının sorunlarını dile getirmek, haklarını aramak için sahaya inerek, basın toplantısı gerçekleştirildi.
Denizli Büyükşehir Belediyesi önündeki alanda toplanan ve eğitimcilerin sorunlarını dile getiren Türk Eğitim Sen, banka promosyonlarına değinerek “Öncelikle ilimize özel son altı aylık dönemde %500 kar açıklayan bankacılık sektörünün eğitim çalışanlarının yanında yer alarak çalışanların promosyon anlaşmalarını güncellemesi acil beklentimizdir. Bu kapsamda atılmış olan adımların çalışanların geçim sıkıntılarına bir nefes de olsa olumlu olarak sonuçlandırılması hem sorumlu İl Milli Eğitim Müdürlüğünden hem de bankalardan en önemli beklentimizdir.” Denildi.
Türk Kamu Sen Temsilcisi ve Türk Eğitimsen Başkanı Emre Erdoğan, yaptığı basın açıkmlamasında şunları söyledi; “Diğer yandan yıllardır üzerinde ısrarla durduğumuz öğretmenlere eylül ayında ödenmekte olan yaygınlaştırılarak bütün eğitim çalışanlarına ödenmesi yanında son dönemde adeta devede kulak misali çok düşük bir miktarda kalmış olan eğitim öğretim hazırlık ödeneğinin reel olarak gerçekçi bir artışla bir maaş tutarına çıkartılması olmazsa olmazlarımızdandır.
Yıllardır kamuda ve özellikle eğitim çalışanları, atama türlerinde kadrolu sözleşmeli ayrımı kanayan bir yaradır. Bu yaranın tedavisini tek bir yöntemi vardır o da bütün atamaların kadrolu çalışan olarak istihdam edilmesidir.
Bir eğitim kurumunda bir üniversitenin eğitim fakültesinin aynı bölümünden mezun olup aynı işi yaptığı halde kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmen, usta öretici gibi farklı ünvanlarda istihdam ediliyor olması öğretmenlik mesleğinin itibarını ortadan kaldıran bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değildir.
ZORUNLU SINAVLAR ÖĞRETMENLERİN TERCİHİ DEĞİLDİR
Öğretmenlerimiz için 2022 yılının en önemli gelişmelerinden biri elbette Öğretmenlik Meslek Kanunun TBMM’den geçerek yasalaşmış olmasıdır. Söz konusu yasa başından beri belirttiğimiz üzere beklentileri karşılamaktan çok öte kamuoyunun da yakından bildiği üzere öğretmene verilmesi planlanan kariyer basamağı ünvanı ve buna bağlı ödenek miktarına sıkıştırılmış ve bu ödeneğin de sınava endekslenmiş olmasından öte bir anlam taşımamıştır.
Sayın Bakan her fırsatta yapılacak olan bu sınava şartları tutan öğretmelerin %98 inin müracaat ettiğinden ve hazırlanan eğitimleri de tamamladığından bahisle sınava öğretmenlerin itiraz etmediğini söylemektedir.
Biz de bugün sayın bakana şu soruları sormak istiyoruz: Öğretmenler bugünkü ekonomik şartlarda sınava başvurmasın da ne yapsın? Bugün öğretmenler büyük şehirler başta olmak üzere üniversitelerde okutmakta oldukları çocuklarının yurt paralarını, ev kiralarını ödeyebilmek için bu sınava girmesin de ne yapsın? Çok değil daha iki sene önce bile emekli olduğunda ikramiyesiyle emekliğinde başını sokacağı orta düzey altı bir konutu alabilen öğretmen bugün ne yazık ki almak istediği bir konutun fiyatını ¼ ni bile alamayan öğretmen sınava girmesin de ne yapsın?
Dememiz odur ki öğretmene vereceğiniz her ödeme için her defasında sınava mı girelim? Yıllarımızı verdiğimiz mesleğimizin çeşitli kademelerinde kaç defa sınava girdik yetmedi mi?
Sayın bakan öğretmenler artık hiçbir sınava girmeden mesleğin onuruna ve itibarına yakışır bir maaşla mesleğini icra etmek istemektedir. Buradan Türk Milletinin iradesinin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisine de seslenmek istiyoruz. TBMM’nin saygın üyeleri çıkardığınız Öğretmenlik meslek Kanununda yer alan sınava dayalı kariyer basamakları kararınız ile mesleğimizin itibarı için : Sizlerden beklentimiz Ekim ayında Yüce Meclis çalışmaya başladığında sınavın iptal edilerek 10 yılını tamamlayan öğretmenlerimize UZMANLIK 20 yılını tamamlayan öğretmenlerimize BAŞÖĞRETMENLİK ünvanınımızı versinler ki biz de onları yine mesleğimizin şefkat duygusuyla kucaklamaya devam edelim.
0 Yorum