DİYABETTEN KORUNABİLİR MİYİZ?

DİYABETTEN KORUNABİLİR MİYİZ?

Prof Dr. Fulya AKIN Dahiliye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı, Diyabetten korunmanın önemini anlattı.

Diyabet, dünyanın gündemindeki en önemli sağlık sorunlarından biri olup tüm dünyada diğer kronik hastalıklarla BİRLİKTE HIZLI BİR ARTIŞ GÖSTERMEKTEDİR.

Ülkemiz de , tarihin en büyük sağlık sorunlarından biri olan DİYABET SALGINI ile karşı karşıyadır. Diyabet sıklığı on yılda %80-100 arasında artmıştır.

Türkiye, günümüzde diyabetin en hızlı artış gösterdiği ülkelerden biridir. Bunun en önemli nedeni hayat modeli, gelişen teknolojinin getirdiği hareketsiz yaşam, stres, geleneksel beslenmenin kaybolması ve kötü beslenmedir. Giderek yaygınlaşan fast food, şekerli gıda tüketiminde artış, spordan uzak bir yaşam tarzı diyabetin hızla artmasına yol açmaktadır.

Türkiye’de diyabetin önlenmesi, toplumun diyabetten korunması, erken tanı, diyabetin ilerlemesinin önlenmesi ve komplikasyonlardan korunma amacıyla beslenme ve fiziksel aktivite konularına önem verilmesi ile mümkündür.

Topumun çok önemli bir bölümü diyabeti tanımamakta ve diyabetin en önemli hazırlayıcı risk Faktörleri (hareketsiz yaşam ve kötü beslenme) ile ilgili tehlikelerin farkında değildir.

14 Kasım Dünya Diyabet gününde amacımız Diyabet algısı ve bilincini artırmak olmalıdır.

Tip 2 diyabetin yaşam tarzı değişiklikleri ve farmakolojik tedavilerle önlenmesi ucuz, kolay ve toplumsal ölçekte uygulanabilecek bir yöntem olarak görülmektedir.

TURDEP 2 çalışmasının sonuçlarına göre diyabet sıklığının %90, gizli şeker hastalığının ise %110 arttığını biliyoruz. Denizlide ise Diyabet sıklığının %15.7 olarak Türkiye ortalamasından yüksektir. Denizli halkı diyabet farkındalığı açısından iyi durumda fakat diyabete bağlı komplikasyonlar açısından tedavi ve takipte yetersiz dir.

 Tip2 Diyabet  önlenebilir bir hastalıktır. Sadece haftada 150 dakika (günde 30dklık 5 günlük tempolu yürüyüş) yapılan egzersizin diyabet gelişimini %40 azalttığını BİLİYORUZ.

DİYABETTEN KORUNABİLİR MİYİZ?

Diyabet, dünyanın gündemindeki en önemli sağlık sorunlarından biri olup tüm dünyada diğer kronik hastalıklarla BİRLİKTE HIZLI BİR ARTIŞ GÖSTERMEKTEDİR.

Ülkemiz de , tarihin en büyük sağlık sorunlarından biri olan DİYABET SALGINI ile karşı karşıyadır. Diyabet sıklığı on yılda %80-100 arasında artmıştır.

Türkiye, günümüzde diyabetin en hızlı artış gösterdiği ülkelerden biridir. Bunun en önemli nedeni hayat modeli, gelişen teknolojinin getirdiği hareketsiz yaşam, stres, geleneksel beslenmenin kaybolması ve kötü beslenmedir. Giderek yaygınlaşan fast food, şekerli gıda tüketiminde artış, spordan uzak bir yaşam tarzı diyabetin hızla artmasına yol açmaktadır.

Türkiye’de diyabetin önlenmesi, toplumun diyabetten korunması, erken tanı, diyabetin ilerlemesinin önlenmesi ve komplikasyonlardan korunma amacıyla beslenme ve fiziksel aktivite konularına önem verilmesi ile mümkündür.

Topumun çok önemli bir bölümü diyabeti tanımamakta ve diyabetin en önemli hazırlayıcı risk Faktörleri (hareketsiz yaşam ve kötü beslenme) ile ilgili tehlikelerin farkında değildir.

14 Kasım Dünya Diyabet gününde amacımız Diyabet algısı ve bilincini artırmak olmalıdır.

Tip 2 diyabetin yaşam tarzı değişiklikleri ve farmakolojik tedavilerle önlenmesi ucuz, kolay ve toplumsal ölçekte uygulanabilecek bir yöntem olarak görülmektedir.

TURDEP 2 çalışmasının sonuçlarına göre diyabet sıklığının %90, gizli şeker hastalığının ise %110 arttığını biliyoruz. Denizlide ise Diyabet sıklığının %15.7 olarak Türkiye ortalamasından yüksektir. Denizli halkı diyabet farkındalığı açısından iyi durumda fakat diyabete bağlı komplikasyonlar açısından tedavi ve takipte yetersiz dir.

 Tip2 Diyabet  önlenebilir bir hastalıktır. Sadece haftada 150 dakika (günde 30dklık 5 günlük tempolu yürüyüş) yapılan egzersizin diyabet gelişimini %40 azalttığını BİLİYORUZ.

GELECEĞİMİZİ DİYABETTEN KORUYALIM. ULUSAL DÜZEYDE İLK HEDEF TOPLUMSAL OLARAK DOĞRU BESLENME ALIŞKANLIKLARININ GELİŞTİRİLMESİDİR.

Prof Dr. Fulya AKIN

Dahiliye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı