Delta Varyantı Daha Ağır Seyir Ediyor
Uzun bir süredir hayatımızda olan COVID-19 ile ilgili her geçen gün yeni gündemler ortaya çıkıyor. Virüsün bugüne kadar gelişen varyantları Alfa (İngiltere), Beta (Güney Afrika), Gama (Brezilya),…
Bir yandan tüm dünyada aşı çalışmaları devam ederken, en merak edilen konuların başında son dönemlerde öne çıkan Delta varyantının ne kadar tehlikeli olduğu ve aşıların koronavirüsten korunmadaki rolü geliyor. Memorial Şişli Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. M. Servet Alan, delta varyantı ve COVID-19 aşıları ile ilgili sık sorulan soruları yanıtladı.
Yüzde 60 daha bulaşıcı
Delta varyantı ilk olarak Hindistan’da ortaya çıkan ve sonrasında tüm dünyaya yayılmaya başlayan COVID-19 virüsü varyantıdır. Şu anda alfa varyantı daha yaygın olmakla birlikte delta varyantı da hızla yayılmaya devam etmektedir. Ülkemizde de delta varyantları saptanmaktadır. Daha bulaşıcı ve daha ağır seyirli hastalığa yol açabilen bir virüsün ortaya çıkması önemli bir endişe kaynağı olmayı sürdürmektedir. Bununla birlikte iki doz aşı uygulanan kişiler delta varyantından da korunmaya devam etmektedir. Fakat özellikle tek doz aşı uygulananlarda bu korunma yeterli olmayabilir. Yapılan çalışmalar delta varyantının alfa varyantından %60 daha bulaşıcı olduğunu göstermektedir.
Tüm varyantlardan korunmak için mutlaka aşı olun
Çoğu kişide bu varyantların daha ciddi hastalığa yol açtığını gösteren bir delil bulunmamaktadır. Altta yatan hastalığı olanlar ve yaşlılar için virüs diğer varyantlarda olduğu gibi daha tehlikelidir. Daha bulaşıcı olan bir virüs ise aynı şiddette enfeksiyona yol açsa bile, daha fazla sayıda kişiye bulaşacağı için özellikle aşısız kişilerde daha fazla hastalık ve ölüme neden olacaktır. Tüm varyantlardan korunmak için önerilen enfeksiyondan korunma önlemleri aynıdır. El hijyeni, sosyal mesafenin korunması, maske, iyi bir havalandırma ve aşı mutlaka dikkat edilmesi gereken konulardır.
Son dönemlerde koruyucu özelliğinden yan etkilerine kadar aşı konusunda merak edilen pek çok konu bulunmaktadır. Bunlar şöyle özetlenebilir:
Biontech aşısı mı Sinovac aşısı mı daha etkili?
Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgın hastalığının önlenmesinde en önemli yardımcımız aşıdır. Yapılan çalışmalar sonucunda COVID-19 hastalığına karşı çeşitli aşılar geliştirilmiştir. Bu aşılardan biri Biontech diğeri ise Sinovac’dır. Türk aşı araştırmalarında da üçüncü faz çalışmaları yapılmaya başlandığı bilinmektedir. Pfizer-Biontech aşısının hem ilk dozdan sonra koruyuculuğun başlaması hem de bulaşmayı engelleme açısından biraz daha etkili olduğu bilgisi bulunmaktadır. Biontech ve Sinovac aşıları ağır seyirli enfeksiyonları ve ölüm olasılığını önemli oranda engellemektedir. Bu nedenle COVID-19 aşılarından hangisi size uygunsa mutlaka yaptırmanız önerilir.
Üçüncü doz aşı gerekli mi?
Aşı sonrası koruma ne kadar sürüyor, üçüncü doz COVID-19 aşısı uygulanacak mı gibi soruların yanıtı için araştırma sonuçlarını ve Sağlık Bakanlığı açıklamalarını beklemek gerekir. Grip aşısı gibi COVID-19 aşısının da her yıl uygulanması gerekebilir. Bunu, yapılacak araştırmalar ve sonuçları gösterecektir.
Birinci aşıdan sonra ikinci dozu farklı bir aşıyla yapabilir miyim?
COVID-19 aşılarında şu anda birinci dozdan sonra ikinci dozu farklı bir aşıyla yapma seçeneği sunulmamaktadır. Tüm dünyada aynı aşıyla ikinci dozun yapılması önerilmekte ve bu şekilde uygulanmaktadır.
Aşı oldum, testim pozitif çıkar mı?
COVID-19 aşıları, COVID-19 hastalığına karşı bağışıklık oluşturur. Bunun önemli bir parçası da IgG ve IgM sınıfından antikorlardır. Aşı sonrası antikor testleri, yani virüsle karşılaştığımızı gösteren testler pozitif bulunabilir. Hastalığın tanısı için altın standart olan PCR testleri, yani virüsün genetik maddesini gösteren testler ise pozitif bulunmaz.
Aşı olanlar nelere dikkat etmeli?
Aşı olan kişilerin öncelikle 15-30 dakika arasında aşı oldukları sağlık kurumlarında beklemeleri gerekmektedir. Bunun dışında aşının uygulandığı bölgede yan etkiler ortaya çıkarsa, soğuk uygulamalar yapılabilir ve parasetamol kullanılabilir. Daha ciddi yan etkiler ya da alerjik rahatsızlıkları ortaya çıkan kişilerin ise bir sağlık kurumuna başvurması, tedavi alması ve gözlem altında tutulması gerekebilir.
Aşı olanlar ciddi yan etki durumunda ne yapmalı?
Aşı sonrasında şiddetli kaşıntı, bayılma, kusma, ciddi alerjik reaksiyon, hırıltılı solunum gibi çok ciddi bir yan etki söz konusuyla mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Aşı sonrası ciddi yan etkiler genellikle ilk 30 dakika içinde ortaya çıkar. Bu nedenle aşıdan sonra 15-30 dakika sağlık kuruluşunda beklenmesi ciddi istenmeyen etkilerin çoğuna erken müdahale edilmesini sağlayacaktır.
0 Yorum