Darbeye ve darbecilere hiçbir zaman geçit vermedik, vermeyeceğiz
CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan: 15 TEMMUZ HAİNLİĞİNİN İKİNCİ YILINDA HATALAR SÜRÜYOR
CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan: 15 TEMMUZ HAİNLİĞİNİN İKİNCİ YILINDA HATALAR SÜRÜYOR
Devletimize planlı ve örgütlü biçimde yerleşmesine, kritik makamlara yükselmesine açıkça izin verilen FETÖ terör örgütünün hain darbe girişimi, 15 Temmuz'da milletimizin kararlılığı,siyaset kurumunun ortak tavrıyla bastırılmıştır.
Bütün ikazlarımıza rağmen liyakata uymayan, ne istedilerse veren, "hocam gel artık bu hasret bitsin" diyenler, kendi elleriyle terör örgütünü besleyip büyütenler, bu lanet örgütü devletin ve milletin başına bela etmişlerdir.
Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkan,15 Temmuz'da ülkesinin bağımsızlığı ve demokrasi uğruna canını hiçe sayan kahraman şehitlerimizi hiçbir zaman unutmayacağız. Şehitlerimize Allah'tan rahmet,kederli ailelerimize sabır;gazilerimize şifa diliyorum.
Darbe asker/sivil kimden gelirse gelsin,asıl amacı demokrasiyi ve millet iradesini askıya almaktır.
15 Temmuz, dinimizi yıllarca siyasi hedefleri için kullanmış bir şebekenin içeride ve emperyalist güçlerle kurduğu ittifakların devletimizi ne hale getirdiğinin en acı tecrübesidir.
Devlette yıllarca yükselmesine göz yumulan, hatta bizzat siyasi iktidar eliyle her türlü ortam hazırlanan FETÖ terör örgütünün dine,laik düzene ve demokrasiye verdiği zarardan yeterli ders çıkarılmamıştır.
15 Temmuz öncesi FETÖ'ye ayrılan kadrolar şimdi başka tarikatların eline bırakılmıştır.
Bu devlet tarikatlarla yönetilmeye devam ederse,Cumhuriyetin değerleri yok edilmeye çalışılırsa bu tür belalar hiçbir zaman eksik olmaz.
Yaşadığımız coğrafyada devlette liyakat ve adaleti sağlayacak ana unsur laikliktir. Dinimizin kullanılarak siyasal örgütlenmede ve bürokraside yükselme ölçütü sayılması,bakanlıkların cemaatler koalisyonuna terk edilmesi yeni büyük tehlikelerin habercisidir.
15 Temmuz, Orta Doğu coğrafyasında laiklik,liyakat ve demokrasi arasında kurduğumuz sağlam bağın zayıflatılmasının nasıl sonuçlar doğurduğunun en açık ve acı kanıtıydı.Laiklikten ve liyakatten taviz verilen,buna karşılık hesap verilmeyen her gün,demokrasinin rafa kalkması demektir.
Hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığının yok sayıldığı,asıl darbecilerden ve onların üst yönetim kademelerinden,siyasi kadrolarından ve küresel finans kaynaklarından ziyade sempatizanlarla uğraşıldığı ortamda darbelerle hesaplaşılmaz.
15 Temmuz'u rejim değişikliği için "Allah'ın lütfu" sayan,OHAL'i terörle mücadeleden çok yeni cemaat kadrolaşmaları ve tek adam yönetimi için fırsat gören anlayıştan;FETÖ sonrası tarikatları devlet protokolüne katan akıldan demokrasi,hesap verme ve uzlaştırıcı yönetim beklenemez.
Bu nedenle Cumhurbaşkanı ve yönetimininin ortak akla,bilime,uzlaşıya,liyakata ve laik Cumhuriyete sadık kalmalarını istiyorum.
0 Yorum