ÇOCUKLARA AŞIRI TEPKİ VERMEMELİYİZ

ÇOCUKLARA AŞIRI TEPKİ VERMEMELİYİZ

Yarıyıl tatiline yaklaştığımız bu günlerde çocuk ve gençler hem tatili iple çekiyor hem de karnelerini merakla bekliyor. Tabi bir o kadar da anne ve babalar karne heyecanı içerisinde. Çocuğumuzun…

Yarıyıl tatiline yaklaştığımız bu günlerde çocuk ve gençler hem tatili iple çekiyor hem de karnelerini merakla bekliyor. Tabi bir o kadar da anne ve babalar karne heyecanı içerisinde.  Çocuğumuzun okuldaki durumunun bir yansıması olarak değerlendirdiğimiz karneler bizim için ne anlama gelmeli, nasıl tepkiler vermeli bir kez daha hatırlamak adına bir iki not düşmek istedik…

PAÜ Hastanesi Psikiyatri AD. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bürge Kabukçu Başay konu hakkında açıklamalarda bulundu; “Her şeyden önce akılda tutmak gerekir ki, parlak olmayan bir karne karşısında çocuğumuza verdiğimiz aşağılayıcı ve utandırıcı tepkiler onun umudunun kırılması, dahası kendine güveninin ve benlik saygısının düşmesi ile sonuçlanabilir, kalıcı izler oluşabilir. Bir kişinin sürekli örselenerek ya da başkalarıyla kıyaslanarak başarıya ulaşmasını beklemenin gerçekçi olmayacağı açıktır. Karneye aşırı tepkiler vermek kadar, görmezden gelmek de uygun değildir.  Aceleci bir şekilde göz atılan bir karne, çocuğun, başarısının ailesi tarafından önemsenmediği düşüncesine kapılmasına neden olabilir. Bu da motivasyon kaybı ile sonuçlanabilir. Uygun şekilde zaman ayırarak karneyi birlikte değerlendirmek; öncelikli olarak başarıları takdir etmek, başarısızlıkların olduğu noktaları da birlikte değerlendirip nedenlerini araştırmak uygun olacaktır.

Karnenin, yalnızca çocuğun değil, aynı zamanda ailenin de başarısının bir yansıması olduğu unutulmamalıdır. Çocuğun da katılımıyla birlikte, başarısızlıkların olduğu alanlarda iyileştirmeye yönelik değerlendirmeler yapmak, ikinci dönem için planlar oluşturmak hedeflenebilir. Anlayışlı bir tutum, güçlüklerin altında yatan nedenleri bulmaya yönelik objektif değerlendirmeler ve geleceğe dönük planlar ile güçlükleri aşabileceğimiz gibi, öfkeli ve örseleyici bir tutumun ortaya çıkaracağı zararlardan da çocuğumuzu korumuş oluruz.  Ayrıca, bazı hallerde çocuğun elinde olmayan durumların da başarıyı katlayabileceği, dikkat ve odaklanma sorunlarına yol açabileceği unutulmamalıdır. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Kaygı Bozuklukları, Depresyon gibi ruhsal bozukluklar bu durumlar arasında yer alabilir. Aileler ve öğretmenler şüphelendikleri hallerde uygun desteği almalıdırlar.

Çalışmanın yanında uygun şekilde dinlenmenin de başarı açısından önemini bir kez daha vurgulayan Yrd.Doç.Dr. Bürge Kabukçu, tüm çocuklara iyi tatiller dileyerek başarılı bir yıl geçirmeleri temennisinde bulundu.