CHP BU HAZIRLIĞI REFERANDUMDAN 2-3 AY ÖNCESİNDE YAPTI
AK Parti Milletvekili Avukat Cahit Özkan, TVNET’de katıldığı bir programda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti Milletvekili Avukat Cahit Özkan, TVNET’de katıldığı bir programda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. CHP’nin referandumdan aylar önce, şuan yürüttükleri vizyonun planlamasını yaptığını ifade eden Özkan, “CHP ‘Evet’ çıkacağını biliyordu ve sonucu AİHM’de bitecek bir projeyi yürüterek milli iradeye gölge düşürmeye çalıştılar” ifadelerini kullandı.
“CHP, şuan ki politikasına referandumdan 2-3 öncesinden hazırlandı”… Gündem sarsacak açıklamalar AK Parti’nin Hukukçu vekili Avukat Cahit Özkan’dan geldi.
“CHP bu hazırlığı referandumdan 2-3 öncesinde yaptı”
Katıldığı televizyon programında CHP’nin referandum sonucuyla ilgili ataklarına değinen Özkan, CHP’nin bu tepkilerinin hazırlığını aylar öncesinden yaptığını söyledi.
CHP’nin referandumda ‘Evet’ çıkacağını bildiğini, buna göre adımlar attığını belirten Özkan, “Referandumdan 2-3 önce CHP hazırlık yapıyordu. Çünkü referandum sonucunun “evet” ile sonuçlanacağını biliyorlardı. Bu yüzden 16 Nisan’dan aylar öncesinde ‘Türkiye’de seçimler hür ortamda yapılmadı’ propagandasının hazırlıklarını yaptı” dedi.
CHP’nin baştan itibaren kurguladığı vizyonun sonucunu AİHM’de tamamlamak planının olduğunu vurgulayan Özkan, bu planın aylar öncesinden yapıldığını kaydetti.
“AYM’ye de Danıştay’a da gidilemez”
AK Partili vekil, CHP’nin iç hukuk yollarında yaptığı yanlışlara da dikkat çekti.
YSK’nın yargısal bir makam olduğunu ifade eden Özkan “Bu makamın verdiği kararlar kesindir” dedi.
Referandum kararlarıyla ilgili AYM ve Danıştay’a gidilemeyeceğini belirten Özkan, “Danıştay’a gidilemez, çünkü idari bir karar değildir. AYM’ye de gidilemez, çünkü AİHS bağlamında korunan bir özgürlüğün ihlali söz konusu değil.” ifadelerini kullandı.
AİHM’in vereceği olası kararları da değerlendiren Özkan, “AİHM’in başka ülkelerle vermiş olduğu kararlar mevcut. AİHM bunu incelemez. AİHM bunu incelerse bir ülkenin gerçekleştirdiği seçimin güvencelerden birini ihlal etmiş olur. Bir ülkenin içişlerine karışmak olur. AİHM’in seçimle vereceği bir karar ‘yokluk’ anlamına gelir.” değerlendirmesinde bulundu.
0 Yorum