Bir gün de bizim için toplanın!
Denizli Tabip Odası Başkanı Prof.Dr.Fazıl Necdet Ardıç, milletvekillerine sitem ederek, “Bu ülkenin milletvekilleri biraraya gelip sağlıkta şiddeti görüşmesi yanlış bir şey mİ?” diye sitem etti
Geçtiğimiz günlerde CHP tarafından gündeme getirilen ve “Sağlıkta şiddetin konuşulması” konusunda TBMM’ne çağrıda bulunulmasını değerlendiren Denizli Tabip Odası Başkanı Prof.Dr.Fazıl Necdet Ardıç,” Bir gün de bizim için toplanın!” siteminde bulundu.
Konu hakkında yazılı bir basın açıklaması yapan Denizli Tabip Odası Başkanı Prof.Dr.Fazıl Necdet Ardıç “Türkiye Millet Meclisi’nde görev yapan milletvekillerimiz bu yasama yılında 111 kere bir araya (birleşim) gelmişler. Birçok sorunu görüşmüşler. 12 Mayıs’ta da sağlıkta şiddet konusunu farklı konularla birlikte ele alarak yetersiz bir düzenleme yapmışlardı.
Bu düzenlemedeki yetersizlikler, artan şiddet olayları nedeniyle CHP’nin teklifi üzerine Meclis Başkanı 1 Ağustos’ta milletvekillerini sağlık çalışanlarına karşı şiddeti görüşmek üzere olağanüstü toplantıya çağırdı.
Amaç bir günlerini, sadece bir günlerini bu konuya ayırmaları. 200 milletvekili gerekiyor. Katılmak isteğe bağlı. Katılırım diyen var, katılmam diyen var. Ne demek bu?” şeklinde seslindi.
Bu ülkenin milletvekilleri biraraya gelip sağlıkta şiddeti görüşmesi yanlış bir şey mİ?
Denizli Tabip Odası Başkanı Prof.Dr.Fazıl Necdet Ardıç, açıklamasında daha sonra şunları söyledi; “Bir kere bir araya gelip işin ciddiyetini anladıklarını, bu işle top yekün mücadele edeceklerinin mesajını veremezler mi?
Uydurma birkaç kanun maddesi değişikliğine, sonu gelmeyen vaatlere değil, gerçek bir siyasi devlet tavrına ihtiyacımız var. Başka türlü kamuoyu bu işin ciddiyetini idrak edemez.
Herhangi bir sağlıkta şiddet haberine eklenen toplumun iliklerine işlemiş, vurdum duymaz, ben merkezci tavırlardan, seviyesiz yorumlardan, alakasız karşılaştırmalardan, hadsiz suçlamalardan bıktık artık.
Sağlıkta şiddet çok ciddi seviyeye ulaştı!
Yaşam kurtaran meslektaşlarımızın yaşam hakkı ihlalleri arttı.
Silah tehdidiyle ilaç yazdırmaya çalışan bağımlılar, ölüm tehditleri ile rapor almaya çalışan kendini bilmezler, tedavilerin olumsuz olasılıklarını bildikleri halde tehdit ederek bunları değiştirebileceğini sanan cahillerin yarattığı şiddet artık günlük olaylardan oldu. Özel, devlet farketmez bütün sağlık kurumları bu şiddet sarmalının içindeler. Bu durum gerçekten sağlık arayışı içinde olan ihtiyaç sahiplerinin, eğitime, bilgiye, çevresindeki insanlara saygı duyan çoğunluğun sağlık hizmeti almasını da aksatmaya başladı.
Bazıları kafalarını kuma gömerek, yapılanların duyulmasını engelleyerek bu gidişi durduracağını zannediyor.
2019 yılında 46.276 beyaz kod vakası varken, 2021 yılında 101.984 beyaz kod vakası olmuş. Sağlık Bakanlığı artık sayıları açıklamıyor.
Sosyal medyada siyasi erk sahibi bir kişiye herhangi bir söz söylediğinde alarma geçen emniyet teşkilatı, en ağır cezayı vermek için yarışan adalet sistemi, devlet kurumuna telefon edip ben bu doktoru öldüreceğim diyen kişi karşısında bir anda hukukun üstünlüğü moduna giriyor.
Hepsi devletimizin önleyici tedbirleri almaması ve cezasızlık politikalarından güç alıyorlar. Biliyorlar ki yaptıkları yanlarına kalacak.
İnsan, bu kadar net, bu kadar ortak, bu kadar siyasetten uzak bir sorun üzerinde özellikle iktidardaki partilerin bir araya gelmekten kaçınmasını anlayamıyor.
Nedir sorun?
Tüm siyasi partileri Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bir araya gelmeye, bize desteklerini göstermeye ve çözüm için sunulan önerileri desteklemeye çağırıyoruz.
İşte meclis, işte verilen sözler, işte çoğunluk. Gerçek niyetinizi ortaya koyun. Bu bizler için hayat memat meselesi”
0 Yorum