Beslenme, hastalıkların önlenmesinde etkili oluyor
Beslenmenin, epigenetiği veya genetiği değiştirerek hastalıkların önlenmesinde ya da ortaya çıkmasında önemli bir etkisi olduğunu belirten uzmanlar, doğru ve dengeli beslenmenin önemine vurgu…
Yapılan bilimsel çalışmalardan örnek veren uzmanlar, “Bu çalışmalar, yetersiz beslenmenin epigenetik faktörler üzerindeki etkilerinin nesiller boyu bile aktarılabileceğini kanıtlar niteliktedir.” diye konuştu.
Epigenetik nedir?
Epigenetiğin, “DNA dizisini değiştirmeden gen ekspresyonunu modüle eden DNA kromatin yapısında hücreye özgü geri dönüşümlü modifikasyonlar” olarak tanımlanabileceğini belirten Doç. Dr. Mesut Karahan, “Bu duruma mendel olmayan kalıtım da denebilir. Epigenetik faktörler aynı organizma içinde hücreden yavru hücreye kalıtsaldır ve bu kalıtımın organizmalar arasında nesiller arası olabileceğine dair birçok çalışma bildirilmiştir. Nitekim her canlının genetik mirası, hem DNA dizi bilgisini hem de epigenetik bilgiyi içerir ve bunların etkileşimi, organların ve hücrelerin işlevini sürdürür. Ayrıca, son yıllarda yapılan çeşitli araştırmalar, hastalıklara karşı farklı duyarlılıklar kazandırabilen spesifik genleri ve epigenetik durumların varlığını doğrulamıştır.” dedi.
Bazı hastalıklar epigenetik risklerle ortaya çıkabiliyor
Genomdan farklı olarak, epigenomun çevresel faktörlerden etkilenerek değişebildiğini ve bu nedenle bazı hastalıkların epigenetik risklerle meydana gelmesini tetikleyebildiğini kaydeden Doç. Dr. Mesut Karahan, “Bu tür değişiklikler en çok ilaçlar, beslenme ve diyet veya radyasyona maruz kalma gibi yoluyla çevresel maruziyetler gerçekleşir. Beslenmenin farklı epigenetik modifikasyon türleri üzerindeki etkisi ve özellikle birçok kanser çeşidindeki ilerleme riski hakkında birçok çalışma mevcuttur. Örneğin yeşilliklerden alınan folat, kırmızı üzüm ve ürünlerinden alınan polifenoller (resveratrol, genistein vb.), çinko ve α linoleik asit gibi besin bileşenlerinin alımının kanser gelişiminde veya inhibisyonunda etkili olduğunu bildiren birçok araştırma vardır.” dedi.
Folat eksikliği hamilelere düşüğe sebep olabiliyor
Bu diyet bileşiklerinin birçoğunun epigenetik modifikasyonları etkileyerek kansere karşı koruyucu bir etki sağladığının düşünüldüğünü kaydeden Doç. Dr. Mesut Karahan, “Buna örnek vermek gerekirse Folat önemli bir tek karbon vericidir ve tek karbon metabolizması DNA, protein ve fosfolipidlerin sentezi için gereklidir. Folat sadece diyetten elde edilir ve 5,10-metilentetrahidrofolata (MTHF) dönüştürülür. MTHF, bir metil donörü görevi görerek homosisteini metiyonine çevirir ve DNA'yı metilleyerek epigenetik mekanizmaların regüle edilmesinde çok önemli katkıda bulunur. Folat eksikliğine bağlı olarak DNA tamirine etki eden metilasyon modifikasyonun gerçekleştirilememesine bağlı olarak çeşitli kanser türleri ve sinir sistemi hastalıkları bildirilmiştir. Folat eksikliğinin hamile kadınlarda düşük tehlikesine sebep olduğu bilinmektedir. Folat düzeyleri düşük olan annelerden doğan nöral tüp defektli yavru riskinin arttığı da gösterilmiştir.” dedi.
Beslenmenin hastalıkları önlemesinde etkisi büyük
“Folat eksikliği, tüm canlılarda, dokularda ve gelişimin tüm aşamalarında aynı etkiye sahip değildir” diyen Doç. Dr. Mesut Karahan, “MTHFD1 G1958A genotipine sahip olanların, nöral tüp defekti olan bebekleri doğurma riskinin daha yüksek olduğu bulundu, bunun bir metil donörü olarak kolinden (örneğin yumurtalardan) kaynaklandığı düşünülmüştür. Kısacası beslenmenin tamamen epigenetiği veya genetiği değiştirerek hastalıkları %100 önleyeceğini söyleyemesek de önemli bir etkisi olduğu söylenebilir.” diye konuştu.
0 Yorum