Başkan Aydoğan, “Devlet memuru yoksullukla eziliyor’

Başkan Aydoğan, “Devlet memuru yoksullukla eziliyor’

Kamu-iş İl Başkanı Eğitim İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, “Devlet memurları yoksulluk altında ezilmektedir." Dedi

Kamu-iş İl Başkanı, Eğitim İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, kamu emekçilerinin maaş zamlarının belirlenmesine haftalar kaldığına dikkat çekti.  Milyonlarca emekçinin belirlenecek zam oranını sabırsızlıkla beklediğini belirten şube Başkanı Aydoğan, “Son toplu görüşmelerde sarı sendikaların razı olduğu “buçukluk” zamlar ve yanlış ekonomi politikalarında inat edilmesi sonucu içine düştüğümüz ağır enflasyon ortamı nedeniyle alım gücü günden güne eriyen, gelecek hayali kurmak bir yana dursun ay sonunu getiremeyen kamu emekçileri, maaşlarında insanca yaşamalarını mümkün kılacak bir oranda artış beklemektedir. Ocak 2023 döneminde memur zammı enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammı, trajik biçimde yüzde 8 olarak belirlenmişti. Temmuz 2023 döneminde ise toplu sözleşme zammı yüzde 6’da kalmıştı. Yani yüzde 8'in üzerindeki 6 aylık enflasyon oranına yeni yüzde 6'lık toplu sözleşme zammı eklenerek 6 aylık memur zammı belirlenecektir. Bu rakamlara refah payı dahil değildir. Rakamlarla ve gerçeklerle oynayarak iktidarı hoş etme enstitüsü gibi çalışan TÜİK’in Haziran ayı enflasyon açıklamasından sonra zam tutarları netleşecektir. Ancak TÜİK’in büyük rol oynadığı yoksulluk denkleminin yanı sıra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden önce can havliyle verdiği “en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı” vaadi hala kulaklardadır. Dolayısıyla gelinen noktada, kamu emekçisine verilen tüm sözler, o sözlerin verildiği zamanki koşulların bugün daha da kötülediği hesap edilerek, daha da iyileştirilerek yerine getirilmelidir.” Dedi

Taleplerimiz belli

Yaptığı yazılı açıklamada Birleşik Kamu-İş olarak taleplerini de tekrarlayan Aydoğan, “Konfederasyonumuzun AR-GE birimi tarafından yapılan güncel araştırmalar, 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırının 32 bin liraya dayandığını ortaya koymaktadır. Yıllardır “En az 3 çocuk yapın” demeyi marifet bilen, işsizlik oranını geri çekmeye yönelik kamusal adımlar atmayıp hanede çalışan insan sayısının düşmesine neden olan iktidar, tam da bu nedenle en düşük memur maaşını en az 30 bin lira olarak belirlemelidir. Memur maaşı, yoksulluk sınırının altında kalmamalı, “devlette itibar” lafını dillerinden eksik etmeyen yöneticiler, itibarını o kadar önemsedikleri bu devlette çalışan emekçileri derin yoksulluğun pençelerine artık itmemelidir. Enflasyon oranı, ülkede çalışan nüfusun ücret zammından kira artış oranlarına kadar birçok hayati konunun belirleyenidir. Bu yüzden enflasyon ölçme işi TÜİK’in yaptığı gibi hayali marketlerden alınan fiyatlarla, seçim zamanı bedava dağıtılan doğalgazı seçim sonrasında emekçiye ödettiren arka kapı oyunlarıyla, hangi ürünlerin yer aldığı mahkeme kararına rağmen açıklanmayan bir garip alışveriş sepetiyle belirlenemez.

Geçim derdi de, yoksulluk da bu kadar ciddiyetsiz biçimde görmezden gelinemez. Enflasyon ölçme işlemleri aylık olarak, bilimsel yöntemlerle ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde şeffaf olarak yapılmalıdır. Belirlenen bu gerçek enflasyon oranları, yine aylık olarak kamu emekçilerinin ücretine yansıtılmalı, “Halkımızı enflasyona ezdirmiyoruz” tekerlemesi bir kez olsun ete kemiğe büründürülmelidir. Kamudaki çalışma yaşamında memur ve işçi arasında gelir adaletsizliği oluşturulmuştur. İşyeri hiyerarşisine, çalışma barışına ve akla aykırı biçimde çoğu memur, işyerindeki işçi arkadaşından daha düşük ücret alır hale gelmiştir. Hastanedeki temizlik personelinden daha az ücret alan memur, okulundaki aşçıdan daha az ücret alan öğretmen, fakültedeki taşeron işçiden daha az ücret alan profesör… gibi sayısız örnekle ortaya koyulabilecek bu ucube tablo, işyerlerindeki çalışma barışını da baltalamaktadır. Kimsenin şüphesi olmasın ki Birleşik Kamu-İş, seçim zamanı verilen vaatlerin de, kamu emekçilerinin geçim sıkıntısı başta olmak üzere acil çözüm bekleyen sorunlarının da takipçisidir. Kamu emekçisinin sırtında her gün biraz daha ağırlaşan bu yükün altında ezilmemesi ve fedakarca verdiği emeklerin tam karşılığını alabilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğimizin altını çiziyoruz” dedi