Bahar Aylarında Alerji Semptomları Artıyor!
İlkbahar; ısınan havası, rengarenk çiçekleri ve yeşil bitki örtüsüyle içimizi ısıtsa da, polenleri ve alerjik dönemi de beraberinde getiriyor.
Bahar mevsimi, çoğu insana heyecan verici ve güzel gelse de alerjisi olanlar için çok zorlayıcı olabiliyor. Özellikle bu dönemde ağaçlardan ve çiçeklerden havaya yayılan polenler güçlü alerjenlerden sayılıyor. Yetişkin bir birey günde 10 bin litre hava soluyabilirken, her nefes 5 ile 50 milyon arasında kirleticiyi akciğerlerimize aldığımız anlamına gelebiliyor. Akciğerlerimiz temiz hava soluyup karbondioksiti dışarı verdiğinden, alerjenleri soluyup kirli havayı vücudumuza aldığımızda buna tepki vermeye başlıyor.
Alerji hastaları, dönem dönem gerçekleşen yağışlı havaların en azından polen seviyelerini azalttığını düşünebilir, ancak durum tam olarak düşünüldüğü gibi değildir. Hafif-orta dereceli yağışlar, havadaki polenleri doğrudan yıkayabildiği için polen seviyelerini düşürebiliyor, ancak gök gürültülü fırtınalı ve şiddetli yağmur yağışı tam tersi bir etkiye de sahip olabiliyor[1].
Fırtına ve rüzgarlar havadaki polen seviyelerinin artmasına neden olabilirken, polen taneleri ozmotik şok tarafından parçalandıktan sonra meydana geliyor. Yağışla fırtınanın basıncı ve nemi bir arada polen tanelerinin hidrasyonuna neden olarak tanenin parçalanmasına sebep olabiliyor. Bu, nefes alabilen, alerjen taşıyan atmosferik biyolojik aerosolleri serbest bırakıyor.
Dyson Mikrobiyolog’u Karen Holeyman konuya dair:
”Şiddetli yağmur ve yüksek nem, polen tanelerini parçalayabilir. Bu da daha kolay solunabilen küçük parçaların ortaya çıkmasına yol açar. İklim değişikliğinin polen mevsimi üzerinde iki etkisi vardır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar yükselen küresel sıcaklıkların, polenlerin bitkiler tarafından salındığı süreyi uzatmaya yardımcı olduğunu gösterir. Havadaki polen üretiminin giderek artmasıyla da bu süreç daha yoğun hale gelir.”
Dyson'ın mikrobiyolog ekibi, gerçek evlerdeki havayı anlamak için hava temizleyicilerin filtreleri tarafından nelerin yakalandığını incelemeye büyük önem veriyor. Dünya genelindeki hava temizleyici filtrelerinde polen, bitki parçaları, evcil hayvan kepeği, toz, toz akarları ve toz akarı dışkılarına düzenli olarak rastlanıyor. Bunların hepsi alerjen taşıyan veya üreten parçacıklardır. Daha da önemlisi, hem elektrik süpürgesi hem de hava temizleyici filtrelerinde görünür.
Temiz hava ihtiyacı genellikle dış mekan sorunu olarak kabul ediliyor. Ancak ev içindeki hava temizliğinin önemi genellikle göz ardı ediliyor. Dyson mühendisleri, yüzeyleri temizlemenin ve halıları süpürmenin alerjenlerin solunmasını önlemek için her zaman yeterli olmadığını belirtiyor. Bu yüzden yaşam alanlarındaki hava kalitesine de dikkat edilmeli.
[1] Meteorolojik koşullar, iklim değişikliği, yeni ortaya çıkan faktörler ve astım ve ilgili alerjik bozukluklar. Dünya Alerji Örgütü'nün açıklaması. D'Amato et al. Dünya Alerji Örgütü Dergisi (2015) 8:25. DOI 10.1186/s40413-015-0073-0.
0 Yorum