Babadağ Belediyesi uzman rehber eşliğinde 1 günlük tur etkinliğine devam ediyor. Babadağ’ı gezen vatandaşlar Babadağ’ın eşsiz manzarası ve tarihi ile adeta mest oldu. Sanat Tarihi Uzmanı Dilek Çakar eşliğinde gerçekleşen etkinlikte Babadağ Kültür ve Sanat Evi’ne gelen misafirler geçmişlerini hatırlatan objelerle karşılaştı.

“ORJİNALİNE UYGUN OLARAK RESTORE EDİLDİ”

Günübirlik tur kapsamında Babadağ’ın merkezi noktalarından biri olan Babadağ Kültür ve Sanat Evi’ne gelen vatandaşlara eşlik eden Sanat Tarihi Uzmanı Dilek Çakar “Belediyemizin projesi olan yaklaşık 2 ayda tamamladığımız ve 3 hafta önce açılışını gerçekleştirdiğimiz Babadağ tarih kültür ve sanat evindeyiz. 1947 yılında marangoz olan Mehmet Bodur tarafından yapılmış bu ev. Denizli Valiliğinin desteği ile orijinaline uygun olarak restorasyonu tamamlandıktan sonra belediyemiz ile birlikte Kültür Evi olarak düzenlemesini tamamladık. Orijinal kullanıldığı dönemde evin alt katında iki tane eşek ve katır damıyla karşılaşıyoruz. İlk kata çıktığımızda bir yaşam alanı bir oda ve diğer tarafında dokuma da kullandıkları dokuma odası mevcut. En üst katta da gündelik yaşamlarını gerçekleştirdikleri bir yatak odası bulunmaktadır. Biz burada şöyle bir düzenleme yaptık. İlk girişte sizleri tekstil malzemelerinin sergilendiği bir oda karşılıyor. Üst kata çıktığınızda Babadağ kültürünün yaklaşık 100 yıl önceki kullanılan malzemelerini çeyizlerini yastığını yorganı divanını oturma düzenini görüyorsunuz. En üst kata çıktığınızda da biraz daha cumhuriyet dönemine yaklaşıyoruz. Tabi aralara farklı dönemlerden malzemeleri serpiştirerek Babadağ kültürünü tamamen yansıtmaya çalıştık.  Bu işe ilk koyulduğumuzda köy köy mahalle mahalle dolaşarak insanlara ne yapmak istediğimizi anlattık ve kilit cümlemiz şuydu. ' Sizlere bir şey olduktan sonra gelecek nesillere sizden kalan kültürü aktaralım. Yani isminizle yaşasın’ şeklindeydi. Sonrasındaki ziyaretlerimizde her gittiğimiz yerden eli dolu döndük. Yani biz burayı Babadağ halkının özverisi ile onlarla birlikte tasarladık. Çok kısa bir sürede 3 katlı kültür evini doldurabilecek kadar malzeme elimize geçmiş oldu. Burada bağış yapan insanları onore etmek ve isimlerini yaşatmak için de böyle bir tablo yaptık. Bize hala eserler geliyor ve biz bu tabloyu güncellemeye devam ediyoruz.  Çok duygulanan insanlarla karşılaşıyoruz. Kendi genç kızlığı döneminden kalma nişanında giydiği elbiseyi ablası buraya bağışlamış ama kadın bunu bilmiyormuş. Burada onunla karşılaştı. Bu tarz örnekler çok fazla. Bizim şehir dışından da çok fazla misafirimiz var. Onlara tamamen burada Babadağ kültürünü tanıtmış oluyoruz” dedi.

“SONBAHARI BABADAĞ’DA YAŞAMAK ÇOK GÜZEL”

Babadağ turlarına katılan 68 yaşındaki Şennure Çıralı “Denizlili olmama rağmen Babadağ’a ilk kez geldim. Daha önce ne yazık ki hiç gelemedim. Bu benim için büyük bir kayıp. Çok keyif aldım. Şelale yolu çok enteresan geldi. Çok güzeldi. Yayla evleri çok güzeldi. Son baharı burada yaşamak ve görmek çok keyifliydi.  Kültür evini çok beğendim. Bize geçmişimizi hatırlattı. Büyüklerimizin evleri de böyleydi. Yeni nesillerin bu evleri tanımasını görmesini çok isterim. Geçmiş kültürümüzü hep canlı tutmalıyız. Çocuklar hep modern yaşantıyı görmemeli. Tarihe tanıklık eden bu değerleri görmeleri lazım. Eski değerlerimizin her an göz önüne serilmesi gündemde tutulması güzel bir şey. Tarihimizi ve geçimimizi bilmemiz lazım” şeklinde konuştu.

“BABADAĞ BELEDİYESİ’Nİ KUTLUYORUM”

Karabük'ten gelen Asuman Özsaraç ise “Bu imkanları sağlayan belediye başkanımızı kutluyorum. Çok iyi hizmetlerde bulunmuş. İnşallah devamı gelir.  Bende gelir gezerim çok iyi olur. Çocukların geçmişini bilmesi için de çok önemli. Herkes yaşantısını kendi yaşadığı gibi değil geçmişi de bilerek yaşamalı” diye konuştu.