Bugün ilimize gelen İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray Denizlilerle bir araya geldi ve Türkiye’nin iç ve dış politikası ile alakalı değerlendirmeler yaptı.

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, bugün geldiği ilimizde İl Başkanı Hasan Akgün, Denizli milletvekili Yasin Öztürk ve Muğla Milletvekili Metin Ergun’un da katıldığı toplantıda, Türkiye’de güvenlik ve ekonomi olmak üzere 2 önemli gündem olduğunu belirterek; iktidarın hem Türkiye’nin gelenekselleşmiş olan dış politikasını küçümsediğini hem de “yurtta sulh cihanda sulh” ilkesini benimsemediğini, Cumhuriyet dış politikasını değiştirme kararı aldığını ama Cumhuriyet dış politikasının kendi milli politikaları olduğunu ve Türkiye’nin etrafındaki ülkeler ile ne kadar dost olursa o kadar güçlü olacağını dile getirdi.

“YENİDEN BAŞLIYORUZ”

Genel Başkan yardımcısı Aytuğ Çıray İyi Parti’nin il başkanlarının istifa ettikten sonra tekrar kurulmasının, yeniden yapılanmasının güçlü yönetimleri ortaya çıkarmak için olduğunu belirterek, “İyi Parti yeniden güçlenmek, teşkilatlarındaki eksiklikleri tamamlamak ve mahalli seçimlere daha güçlü girebilmek için elzem bir durumdu. Bu durum İyi Parti’yi iktidar yolunda en güçlü parti olduğunu ortaya koymuştur. Yolumuza devam ediyoruz ve partimize güveniyoruz” dedi.  

 “RUSYA VE ABD BÖLGEYE KALICI OLARAK OTURDU”

Dış politika konusunda bilgiler veren Aytun Çıray, süper güçler ABD ve Rusya’nın Suriye’yi paylaşma ile alakalı anlaştıkların, 2010 yılından bu yana dış güçlerin bu iktidarı “sizi Ortadoğu’nun lideri yapacağız” teşvikiyle Suriye’nin bölünüp parçalanmasına giden yolu açtığını belirterek, “Daha evvel parlamentoda yaptığım konuşmada Suriye’de ortaya çıkaracakları ve çok Müslüman kanı akıtacaklarını, daha sonra Türkiye’nin başına gelebilecek problemleri önleyebileceğinize dair garanti verip vermeyeceklerini sordum. Hatay’ın bitişiğini Rusya, Fırat’ın doğusunun da ABD’ tarafından parsellendiğini söyledim. Ve Rus uçağının düşürülmesinin ardından Rusya bölgeye kalıcı olarak oturduğunu dile getirdim” şeklinde konuştu.

“HALKIMIZIN YÜZDE 50’Sİ BORÇLANMIŞ YAŞIYOR”

Özelleştirilen ve satılan fabrikalardan da bahseden Çıray, 2002’de bu iktidarın Türkiye’yi devraldığı zamanda, Türkiye’nin kredi kartı ve banka borçlarının toplamının 4,4 milyar dolar olduğunu, bugünse bireysel borçların toplamının 88 milyar dolara çıktığını, bugün hane halkı gelirinin %50’sinden fazlasının borç oluğunu, bunların Türkiye’sinde satılmadık bir şeyin kalmadığını, ayrıca özelleştirmenin mantığında olan özelleştirilen fabrikaların geliştirilmesi, işçi sayısının yükseltilmesi ekonomiye katkıda bulunması gibi kavramların kullanılmadığını ve pek çok fabrikanın arsaları için satıldığını sözlerine ekledi.