Alzheimer Deyip Geçmeyin
Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Denizli Devlet Hastanesi Psikiyatri Uz. Dr. Taner Değirmenci, 21 Eylül Dünya Alzheimer günü nedeniyle yaptığı açıklamada hastalığın…
Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Denizli Devlet Hastanesi Psikiyatri Uz. Dr. Taner Değirmenci, 21 Eylül Dünya Alzheimer günü nedeniyle yaptığı açıklamada hastalığın belirtilerine dikkat çekti ve özellikle Alzheimer hastaları ile iletişimde suçlayıcı ve olumsuz tavır takınılmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Denizli Devlet Hastanesi Psikiyatri Uz. Dr. Taner Değirmenci yaptığı açıklamada Alzheimer Hastalığına dikkat çekti. Alzheimer hastalığının bunamaya yol açan hastalıklar arasında en sık görülen hastalık olduğunu söyleyen Değirmenci: “Alzheimer, öncelikli olarak 60 yaş ve üzerinde tam bilinmeyen nedenlerle sağlıklı beyin dokusu bozulması bunun sonucunda zihinsel ve sosyal yeteneklerde günlük işlevleri bozmaya yetecek şiddetle bir kayıptır. Yaşlılığın değil anormal beyin süreçlerinin bir sonucudur. Toplumda genelde 60 yaşında alzheimer görülme oranı yüzde 10 civarındadır. 80 yaşında ise yüzde 50'lik bir görülme sıklığı karşımıza çıkmaktadır. Elbette bütün unutkanlıkları alzheimer olarak değerlendirmek doğru değildir. Pek çok kişi günlük yaşamında unutkanlıklar yaşamakta ama alzheimer olmadan yaşamaya devam etmektedir. Hafif bilişsel bozukluk olarak da adlandırılabilecek bu kesimdeki kişilerin ilerleyen dönemde alzheimera yakalanma riski çok daha yüksektir” diye konuştu.
Alzheimer Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Çoğu kişide Alzheimer belirtilerinin yavaş ilerlediğini ve bu belirtilerin başlarda fark edilemeyebileceğini söyleyen Uz. Dr. Taner Değirmenci, bazen sadece aile üyelerinin geriye dönüp baktığında, belirtilerin ne zaman başlamış olduğunu anlayabileceğini ifade etti. Değirmeci, alzheimerın yaygın olarak görülen belirtilerini şöyle sıraladı:
“Bozuk hafıza ve düşünce; Kişi hatırlamakta ve yeni şeyler öğrenmekte zorluk çeker. Hastalığın ileri aşamalarında uzun süreli hafıza kaybı oluşur, yani kişi doğum yeri, mesleği veya aile üyelerinin isimleri gibi kişisel bilgileri anımsayamaz.
Yön duygusu yitimi ve kafa karışıklığı: Alzheimer hastaları kendi başlarına dışarı çıktıklarında kaybolabilir ve nerede olduklarını veya oraya nasıl geldiklerini hatırlamayabilirler. Daha önceden bildikleri yerleri ve olayları anımsamayabilirler. Tanıdık yüzleri, günün hangi saatinde olduklarını veya hangi yılda olduklarını bile hatırlamayabilirler.
Bir şeyler kaybetmek: Gözlük, anahtar gibi her gün kullanılan eşyaları koydukları yerleri unuturlar. Ayrıca eşyalarını garip yerlere koyabilirler, örneğin gözlüklerini buzdolabına koymak gibi.
Soyut düşünme: Alzheimer hastalarına banka hesabını dengelemek gibi görevler eskiye nazaran daha zor gelmeye başlayabilir. Örneğin, sayıların anlamı ve onlarla ne yapmaları gerektiğini unutabilirler.
Her zamanki görevleri yapmakta zorlanma: Alzheimer hastası yeme, giyinme, kendine çekidüzen verme gibi rutin günlük işleri yapmakta zorlanmaya başlar. Günlük işleri de planlayamazlar.
Kişilik ve davranışlarda değişiklik: Kişi alışılmışın dışında kızgın, asabi, huzursuz veya sessiz olur. Alzheimer hastalarının bazen kafaları karışır, paranoyak olabilirler veya korkabilirler.
Muhakeme kapasitesinde zayıflama veya azalma: Alzheimer hastaları soğuk bir günde evden paltosuz veya ayakkabısız çıkabilirler veya markete pijamalarıyla gidebilirler.
Açıklamaları anlamada zorlanma: En basit yönlendirmeleri veya açıklamaları anlamada zorlanırlar. Kolaylıkla kaybolup uzaklaşmaya, ortalıkta gezinmeye başlarlar.
Lisan ve iletişim problemleri: Kelimeleri hatırlayamaz, nesneleri tanısalar bile isimlerini söyleyemezler (çok bilindik şeyler olsa bile-örneğin “kalem”) veya yaygın kullanılan kelimelerin anlamını kavrayamazlar.
Motivasyon ve inisiyatif kaybı: Kişi çok pasifleşebilir ve bir şeylerle ilgilenmek ve başkalarıyla etkileşime girmek için harekete geçirilmesi gerekebilir.
Normal uyku düzeninin kaybı: Kişi gündüz uyuyup gece uyanık kalabilir” dedi.
Düzenli egzersiz, ailede bunama öyküsünün olmaması, eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyin yüksek olması gibi durumların Alzheimer riskini azalttığını dile getiren Uz. Dr. Taner Değirmenci, son yıllarda hem hastalığın tedavisi hem de başlamasını önleyici tedavi seçeneklerinin araştırıldığını söyledi. Değirmenci; “Hafıza kaybı, davranış değişiklikleri, uyku problemleri ve diğer Alzheimer belirtilerinin tedavisinde farklı türde ilaçlar kullanılır, bu ilaçlar hastalığı durdurmaz, fakat semptomları birkaç ay hatta yıl yavaşlatabilir” şeklinde konuştu.
Alzheimer Hastası İle İletişimde 10 Temel Kural
On yıldan uzun sürebilen ve giderek kötüleşen Alzheimer hastası yakınlarının sabırlı, sevecen, anlayışlı ve özverili olmaları gerektiğini belirten Uz. Dr. Taner Değirmenci, hasta ile konuşurken suçlayıcı ve olumsuz kelimeler kullanılmamasını önerdi ve şöyle devam etti: “
Tartışmayın, onun yerine kabul edin.
Sorgulamayın, onun yerine konuyu değiştirin.
Utandırmayın, onun yerine dikkatini dağıtın.
Öğüt vermeyin, onun yerine onore edin.
“Unutuyorsun” demeyin, onun yerine anılarını tazeleyin.
"Sana söylemiştim" demeyin, onun yerine tekrar edin.
“Yapamazsın” demeyin, onun yerine teşvik edin.
Emir vermeyin, onun yerine rica edin.
Dalga geçmeyin, onun yerine takdir edin.
Zorlamayın onun yerine takviye edin
0 Yorum