Açtığı plak evinde misafirlerine tarihte yolculuk yaşatıyor
Denizli’de akademik kariyer düşünerek aldığı yurt dışı eğitimini de bir kenara bırakan İsmail Alparslan Ece, plaklara karşı ilgisine yöneldi.
İHA) - Denizli’de akademik kariyer düşünerek aldığı yurt dışı eğitimini de bir kenara bırakan İsmail Alparslan Ece, plaklara karşı ilgisine yöneldi. 6 yıl içerisinde 9 bin üzerinde plak toplayan Ece, aile üyeleri ve gittiği 59 farklı ülkeden topladığı nostaljik ürünleri dükkanında sergiliyor.
Her eşyanın bir hikayesi olduğunu ifade eden Ece, ziyaretçilerinin bir fincan kahve ile ürünlerin hikayesini öğrenebileceği bir yer haline getirdiğini söyledi.
Denizli’de yaşayan İsmail Alparslan Ece, uzun yıllar akademik kariyer düşünerek eğitim hayatında kendini geliştirdi. Yurtdışına giderek yüksek lisans yapan Ece, yurda döndükten sonra kısa bir süre kamu ve özel sektörde çalışmaya başladı. Özel sektörde çalıştığı dönem 59 farklı ülkeye gitme fırsatını yakalayan Ece, plaklara olan ilgisini bu dönemde geliştirdi. Tüm ülkelerden anı kalması için plakları topladığını belirten Ece, “İlk önce İzmir’de lisans eğitimimi tamamladım. Yurtdışında yüksek eğitimlerini tamamladıktan sonra bir süre kamuda daha sonra da özel sektörde çalıştım. Özel sektörde çalışırken 59 farklı ülkeye gittim. Eskiye olan bir inancım ve fikrim vardı. Bunu şu şekilde değerlendirdim gezdiğim tüm ülkelerden plaklar topladım. İstanbul'dan da topladım gerçi ama gezdiğim tüm ülkelerde anı kalması için plaklar topladım. Bütün işlerimi bırakıp böyle güzel bir mekan açmak istedim” dedi.
“Hikayesi olmayan eşyalar almıyoruz”
Aile ve yakın çevresinin yanı sıra birçok yerden eşya aldıklarını ancak bu hikayesi olmayan eşyaları almadıklarını belirten Ece, “Buradaki eşyalar her yerden geldi aslında. İlk önce ailelerimizden geldi. Ailelerden sonra tabii ki de aldık sağdan soldan aldığınız eşyalar var ama bir prensibimiz var bu konuda. Hikayesi olmayan eşyalar almıyoruz yani bir eşya antikacıda vesaire ise eğer o eşyayı almamaya çalışıyoruz. Çünkü her sandalyenin, her masanın, buradaki radyonun, pikabın bir hikayesi var biz de bu hikayeyi yansıtmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kahvelerini içerken burada aynı zamanda eski eşyalarını görüyorlar”
Mekanda yer alan eşyaların altına ufak bilgi notları asan Ece, kahvelerini içen insanların eşyaların hikayelerini de öğrendiklerini belirterek, “Burada her şeyin başında 9 bin 100’ün üstünde plak var. Bu çok iyi bir rakam aslında plakların çokluğu açısından demeyeyim de nitelikli plaklar var. Belki de Türkiye'deki en büyük imzalı koleksiyonlardan bir tanesi bize aittir. Burası aslında insanlar buraya gelip kahve içmek istiyorlar. Burası aslında kahve evi olarak da bahsederiz. Kahvelerini içerken burada aynı zamanda eski eşyalarını görüyorlar. Eski makaslarını, dikiş makinelerini, tartılarını ve her şey görüyorlar ve kendilerine bir nebze de olsa 70'lerde ve 80'lerde hissediyorlar. Müziği ile ortamıyla kahvesi ile kahve bardaklarıyla. 70'lerden sonra Denizli'de açılan belki de ilk plak eviyiz. İnsanlar plaklarını plaklarla ilgili aksesuarlarını vesaire alabiliyorlar. Bunun yanında istedikleri plaklarını pikaptan dinleyebiliyorlar” ifadelerini kullandı.
0 Yorum