143 yıllık tarihi cami restore edilmeyi bekliyor
Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün: “Harekete geçilmezse vebali ağır olacak. Maksadımız sorumlu aramak değil çözüme yönelik bir yol aramaktır”
Denizli’nin Pamukkale ilçesine bağlı Akköy Mahallesi’nde bulunan Yukarı Camii’nin daha önce restorasyonuna başlanmaması birçok kez gündeme getirilmişti. İlçenin tarihi camilerinden olan Akköy Yukarı Camii 1880 yıllarında inşa edildi. 2005 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma kanunu çerçevesince Yukarı Cami koruma altına alındı. Cami içerisinde ince işçilikle yapılmış ahşap oymalar, eşsiz el emeği duvar işlemeleri bulunmaktadır. Ancak tavandan akan yağmur suyu ve bakımsızlık nedeniyle tahrip olmuş durumdadır. Caminin koruma durumu ve bakımdan sorumlu kuruluş ise belediye olarak belirlenmiştir. Cami içerisi tamamen atıl bir hale bürünmüş ömrünün neredeyse dolmak üzere olduğu görülmüştür. Çatı ve iç kısımda bulunan ahşaplar aşırı derecede zarar görmüş haldedir.
Tarihi cami için acil bir çaba sarf edilmesi gereklidir
Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, camiinin halini yerinde inceleyerek harekete geçme çağrısında bulundu. Tarihçiler, sanat tarihçileri, gazeteciler ve vatandaşlar ise sosyal medya üzerinden desteklerini gösteriyor. Bu tarihi mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak için acil bir çaba sarf edilmesi gereklidir. Aksi halde, tarihi ve kültürel vebali ağır olacak bu miras yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.
“En hızlı çözüm eserin mülkiyetinin Vakıflara devredilmesidir”
Caminin durumunu yerinde inceleyen Gelecek Partisi Kurucusu ve Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, mahalle muhtarı, cami görevlileri tarafından son durum hakkında bilgiler aldı. Mahalle muhtarı ve vatandaşlar caminin bir sonraki yağmura kadar anca ayakta kalabileceğini her an çatının yıkılma ile karşı karşıya olduğunu bildirdi. Tarihi Akköy Yukarı Camii’nin korunması ve yapılması gereken için harekete geçen Milletvekili Ün, “Kamuoyuna bilgilendirmek isterim. Denizli Pamukkale ilçemizde bulunan tarihi Akköy Yukarı Camii’nin akıbeti, tarihi eserlerimiz konusunda hassasiyet gösteren sanat tarihçilerimiz, akademisyenlerimiz ve vatandaşlarımız tarafından zaman zaman gündeme getirilmektedir. Konunun tarafı kurum yöneticilerimiz ile görüştüm. Maksadımız sorumlu aramak değil çözüme yönelik bir yol aramaktır. Gelinen aşamada en hızlı çözüm eserin mülkiyetinin Vakıflara devredilmesidir. İvedilikle harekete geçilmezse vebalinin ağır olacağını üzülerek hatırlatmak durumundayım. Eserin ihyasına yönelik girişimlerin bu vesile ile başlatılmasını umuyorum.” Diye konuştu.
0 Yorum