Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, 27-30 Mart tarihleri arasında Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Genel Oturumu için Fransa’nın Strasbourg kentine gidiyor. Başkan Subaşıoğlu, 5. Kez katılacağı toplantıda söz alacak, gençlerin demokrasiye olan katılımıyla ilgili Merkezefendi Belediyesi tarafından Türkiye’de bir ilk olan ‘Okul Başkanları Meclisi’ni, Avrupa’ya anlatacak. Subaşıoğlu, “Avrupa konseyinde önemli bir konu, gençlerin demokrasiye katılımı, siyasete katılımın artırılması olacak. Bununla ilgili bölgesel mecliste ben de ‘Merkezefendi Belediyesi Okul Başkanları Meclisi’ ile ilgili bir konuşma yapacağım. Okul başkanlarımız ile yerel yönetimler arasındaki bağlantının nasıl kurulduğunu, gençlerin demokratik katılımı açısından nasıl önemli bir proje olduğunu bölgesel mecliste anlatacağım” dedi.

Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Türkiye’yi temsil etmek için 5. Kez Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne katılmak üzere Fransa’nın Strasbourg kentine gidiyor. İçişleri Bakanlığı’nın özel izniyle Fransa’ya gidecek olan Başkan Subaşıoğlu ve Türk heyetinin gündemi de oldukça yoğun geçecek. 27-30 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek olan Avrupa Konseyi’nin Genel Oturumu’nda uzun süren görüşmeler yapılacak. O önemli görüşmelerden birinde de Denizli’nin Merkezefendi ilçesi konuşulacak. Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, gerçekleştirilen meclis toplantısında söz alacak ve Türkiye’de bir ilk olan, gençlerin demokrasiye katılımı noktasında başarılı bir proje olarak işlenen ‘Okul Başkanları Meclisi’ni, Avrupa’ya anlatacak.

“YOĞUN BİR GÜNDEM OLACAK”

Strasbourg programlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Subaşıoğlu, “27-30 Mart tarihleri arasında Avrupa Konseyi’nin genel oturumu için Strasbourg’ta olacağım. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde, Türkiye’yi temsil etmek üzere heyet başkanımız, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel ile birlikte Strasbourg’ta olacağız. İçişleri Bakanlığımızın özel izni ile gidiyoruz. Yoğun bir gündem var.  Özellikle göçmenlerin Avrupa’ya gelmeleri konusunda yerel yönetimlerin bu entegrasyondaki rolleri ne olacak konusunda bir tartışma yaşanacak. Avrupa ülkeleri çok göçmen kabul etmiş değiller ama işin edebiyatına gelince çok konuşuyorlar. Türkiye 3 milyonun üstünde göçmen kabul ettiği halde maalesef Avrupa, hem göçmen kabul etmiyor, hem de kabul etmiş oldukları sayıları sadece binlerle ifade edilen göçmenlerin entegrasyonu sorununu derinlemesine tartışıyorlar. Avrupa’nın gündemi ile Türkiye’nin gündemi çok büyük bir farklılık arz ediyor.

“AVRUPA İŞİN İNSANİ TARAFINDA DEĞİL”

Başkan Subaşıoğlu açıklamalarının devamında, “Avrupa işin politik yönünde ama insani tarafında değil. Türkiye, 3 milyonun üstündeki göçmeni, kendi topraklarında barındıran bir ülke olarak dünyada en çok söz söyleme durumunda olan ülkedir. Ama maalesef Avrupa bunun tam tersini yapıyor. Göçmenlerle ilgili yaptıkları hiç bir şey yok. Ancak bununla ilgili uzun uzun tartışmalar yapıyorlar. Bu kongre içerisinde de aynı konular tekrar tartışılacak” dedi.

MECLİSTE SÖZ ALACAK OLAN SUBAŞIOĞLU, “MERKEZEFENDİ’Yİ AVRUPA’DA ANLATACAĞIZ”

Başkan Subaşıoğlu, gençlerin demokrasiye katılımıyla ilgili olarak Merkezefendi Belediyesi’nin ‘Okul Başkanları Meclisi’ projesini Avrupa’ya anlatacak. Subaşıoğlu, “Avrupa konseyinde önemli bir konu da yine gençlerin demokrasiye katılımı, siyasete katılımın artırılması konusunda bir tartışma yaşanacak. Bununla ilgili bölgesel mecliste bende ‘Merkezefendi Belediyesi Okul Başkanları’ ile ilgili bir konuşma yapacağım. Okul başkanlarımız ile yerel yönetimler arasındaki bağlantının nasıl kurulduğunu, gençlerin demokratik katılımı açısından nasıl önemli bir proje olduğunu bölgesel mecliste anlatacağım” dedi.

“AVRUPA KONSEYİ’NDE TÜRKİYE İLE İLGİLİ ÇOK ÖNEMLİ BİR KONU VAR. ONU DA KONUŞACAĞIM”

Başkan Subaşıoğlu, Avrupa Konseyi’nde Türkiye ile ilgili çok önemli bir konunun daha gündeme geleceğine ifade etti. Subaşıoğlu, “Bu dönemde Avrupa Konseyi’nin Türkiye ile ilgili çok önemli bir konusu var. Türkiye’de yerel demokrasinin durumu konulu çok önemli bir oturum gerçekleşecek. Geçtiğimiz Ekim ve Aralık ayında Hollandalı ve İsveçli iki Avrupa Konseyi üyesi ve raportörü bu konu ile ilgili bir rapor düzenlediler ve izleme komitesince geçtiğimiz Aralık ayında Yunanistan’da yapılan toplantıda bu rapor kabul edildi. Maalesef Türkiye’nin Güneydoğusunda İçişleri Bakanlığımız tarafından atanan kayyum belediye başkanlarının durumu ile ilgili olumsuz bir rapor hazırlanmış durumunda” dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizler Türkiye’yi temsil eden belediye başkanları olarak bu konu ile ilgili söz alacağız. Avrupa Konseyi, kayyum atanan belediyelerde görevden alınan başkan yerine neden belediye meclisinden üye seçilmediği konusunda hukuki bir zeminde konuyu tartışıyor. Oysaki bu konunun siyasi zeminde tartışılması gerekiyor. Rapora baktığımız zaman Güneydoğu’ daki belediyelere atanan kayyumla ilgili konu tartışılırken hiç PKK terör örgütünden bir kelime bile bahsedilmiyor. Dolayısıyla orada görevden alınan belediye başkanlarının özellikle sınavsız personel temin etmelerini, o personele verilen maaşlarının bir kısmının kesilerek PKK’ya finansal destek sağlanmasını, belediyeye ait iş makineleri ile PKK terör örgütüne lojistik destek sağlamak adına hendek ve çukurların kazılmış olmasını raporun hiçbir yerinde göremiyoruz. Bende bu konu ile ilgili bir çalışma yaptım bir konuşma metni hazırladım, bütün bu konuları konuşmamda değerlendireceğim. Ayrıca Avrupa Konseyi’nin izleme komitesinin düzenlemiş olduğu raporda Türkiye’de terörün tekrar tanımlanması gerektiğine dair tavsiye kararları da yer alıyor. Biz bunu da reddediyoruz. Yapacağım konuşmada uygun olunması durumunda bu konuya da değinmek istiyorum. Çünkü Türkiye’de futbol maçı izlerken onların güvenliğini sağlamak üzere polislere yapılan saldırı ile ilgili terörün tekrar tanımlanmasına kesinlikle ihtiyaç yok. Bu bir terör olayıdır ve bunun arkasında kimlerin olduğunu hepimiz açık ve net biliyoruz. Ayrıca yılbaşı gecesi hiçbir suçu olmadığı halde Ortaköy’de insanların üzerine silahla tarama yapma konusunda da terörü kesinlikle tekrar tanımlamaya gerek yok. Bunların terör olayı olduğu çok açık ve net… Avrupa Konseyinin Türkiye’ye bakış açısının son dönemde Hollanda, Almanya, Avusturya ve İsviçre’de ortaya çıkan perspektif çerçevesinde zaman içerisinde sanki PKK terör örgütünün artık Avrupa tarafından terör örgütü olarak nitelendirilmeyeceğine dair önümüzdeki dönem adımlar atılabileceği konusunda böyle bir yorumum ve sezgim var. Dolayısıyla önümüzdeki dönem Türkiye Avrupa ilişkileri bakımından Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne bunun terör olaylarına terör hadiselerine çok farklı şekilde yansıyabileceğini görüyoruz. Bu anlamda da bu toplantılarda Türkiye’de yaşanan terör olayları ile ilgili bizlerin mutlaka bir konuşma yapması gerekiyor. 4-5 belediye başkanı arkadaşımız bu konuyla ilgili Türkiye’de ki yerel demokrasinin durumu ve Türkiye’de ki terörle ilgili söz alacağız ve bu konuları gündeme getireceğiz. Avrupa’nın 47 ülkesinden gelen belediye başkanlarına sunulan raporların mutlaka gerçeklerle örtüşmediğinin ifade edilmesi gerekiyor. Türk delegasyonu, Türk heyeti ile birlikte başta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel ile birlikte inşallah 27-30 Mart tarihleri arasında Strasbourg’da Avrupa Konseyi toplantılarına katılmış olacağız”

“REFERANDUMU DENİZLİ’DE NASIL ANLATIYORSAM, STRASBOURG’DA ANLATACAĞIM”

16 Nisan halk oylamasıyla ilgili de konuşan Subaşıoğlu, açıklamalarını şöyle sonlandırdı: “UETD ile bir temasımız var, ben zaten her gittiğim zaman Strasbourg’da UETD ile bir çalışma içerisinde oluyorum. Çoğu zaman bunları sosyal medyaya yansıtmıyoruz. Ev toplantılarında bir takım derneklerde bir araya geliyoruz. Bu çerçevede de gittiğimiz zaman UETD ile referandum çalışması ile ilgilide sunumlarımı yapacağım. Strasbourg’ta vatandaşlarımız konsolosluklarımızda 27 Mart ile 9 Nisan arasında oylarını kullanacaklar, dolayısıyla orada UETD’nin Gençlik Kolları Başkanı Yasin Sayın ile hep temasımız oluyor, onlarında organizasyonu ile bu yeni anayasa paketi ile ilgili Strasbourg’ta da birkaç noktada bir araya geleceğiz. Biliyorsunuz zaten Avrupa’da salon toplantılarına izin verilmiyor. Ama UETD’nin organizasyonu ile orada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Yeni Anayasa ile ilgili sunumlarımı yapacağım. Referandum paketini Denizli’de anlattığım gibi Strasbourg’ta da anlatacağım”