SORGULAMAK YOK MU?

SORGULAMAK YOK MU?

İyi Parti’nin kurulması ile birlikte AKP panik havasına girdi. Muhtemelen 15 yıllık iktidarlarının sona ereceğini, yaptıkları her olayın hesabının sorgulanacağını bildiklerinden olsa gerek,…

İyi Parti’nin kurulması ile birlikte AKP panik havasına girdi. Muhtemelen 15 yıllık iktidarlarının sona ereceğini, yaptıkları her olayın hesabının sorgulanacağını bildiklerinden olsa gerek, panik havası içerisinde yanlış üstüne yanlış yapmaya başladılar.

Bu yanlışların en büyüğü de; MHP’den sonra AKP kurmaylarının da İyi Parti’yi ısrarla CHP ve HDP’nin yanında göstermeleridir. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bütün konuşmalarında “CHP ile ittifak kurmam” demesine rağmen, kendi beyinlerinde ısrarla ittifak kurdurup, ardından da “Milli, yerli vs.” adı altında suçlamalarla “kendi yalanlarına inanan” durumuna düşmeleri İyi Parti’nin doğru yolda olduğunu göstermektedir.

AKP ve MHP’nin bu tür karalamalarına, konuşmasına engellenmesine rağmen, gittiği her yerde olağanüstü ilgi gören Akşener’in yandaş medya tarafından hala görülmek istenmemesi de akıllara birçok soruyu getiriyor. Ama sonu getirilemiyor.

İşte Eskişehir, İşte Elazığ ve Şanlıurfa.. Bütün memleket yangın yeri gibi olmuş ve Akşener umut olmuştur. Ancak hala İyi Parti’yi yerden yere vuranlar, seçimlere sokmamak için çabalayanlar gerçekleri görmemek için büyük çaba sarfetmektedir. Koltuğun bu kadar tatlı olduğunu bilmezdim.  

Hatırlar mısınız?

2002 yılında AKP iktidara gelirken, ekonomik kriz, siyasi buhranlar içerisinde bulunan Türk halkı derin bir sessizliğe girmiş, sandık ta patlama yapmıştı. Şimdi ki durum da, 2002 yılındaki durumdan farksızdır. Tek fark, o günkü krizlerin bugün daha da derinleşmiş olmasıdır. O gün Başbakanlık önünde yazar kasa atanlar, bugün kendilerini yakmıştır.

Şimdi…

Artık “Mevzu bahis olan vatansa, gerisi teferruattır” diyenlerin, bu ülkeyi karşılıksız sevenlerin bütün bu gelişmeler üzerine sorgulamaları, gerçekleri öğrenmek için çaba göstermeleri gerekmez mi?

Dün, birbirlerine en ağır hakaretleri yapanların, “soy, sop, zürriyet, cibilliyet vs.” söylemlerinin Türk siyasi tarihine bomba gibi düştüğü zamanlarda ayıplayanlar; bugün bu sözleri birbirine sarf edenlerin bir araya gelmesini sorgulamazlar mı?

Ülkücülerin, Bu vatanı karşılıksız sevenlerin yuvası olan Milliyetçi Hareket Partisi bünyesindeki nice sevdalının “ihraç” edilmelerini, Başbuğ’un ilk yol arkadaşlarından dava adamı Sadi Somuncuoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında niçin tartaklandığını ve tartaklayan kimsenin kişiliğini kimse sorgulamaz mı?

Dün MHP bünyesinde en ateşli nutukları atanlar, bugün ne oldu da, İyi Parti bünyesine transfer oldu hiç sorgulanmaz mı? Yine bu bağlamda MHP bünyesinde gerek kişiliği, gerekse dava adamlığı örnek gösterilen nice ülkücünün neden MHP’den ayrıldığını veya ayrılmak zorunda kaldığını kimse sorgulamaz mı?

Son olaylardan, ihraçlardan sonra MHP bünyesinde kimler kaldı? Sorgulanmaz mı?

 Doğrusu bunları ben sorguluyorum. Sorguladığım için de en iyiyi aramaya başlıyorum. Umarım bütün insanlar da Vatan’ın bekası için bu sorgulamayı yapar ve en doğru kararı verir.

Temennim budur…