SEVSİNLER BÖYLE SAĞLIK HİZMETİNİ

SEVSİNLER BÖYLE SAĞLIK HİZMETİNİ

Çevremdeki insanlar, uzun süredir sağlık hizmetlerinin “sorma ver” parası gibi çeşitli kalemlerle para aldığını, “Deli Dumrul” anlayışının sağlık sektöründe her geçen gün giderek insanların…

Çevremdeki insanlar, uzun süredir sağlık hizmetlerinin “sorma ver” parası gibi çeşitli kalemlerle para aldığını, “Deli Dumrul” anlayışının sağlık sektöründe her geçen gün giderek insanların ceplerine yansıdığını belirtiyorlardı. 

Eskiden muayene olmak için randevu aldığında 4 Tl. ödüyordun, sonrasında hiç para ödenmiyordu. Özellikle ilaçların alımında eczaneye ödenecek olan “yüzde” bile, çoğu zaman eczacılar tarafından alınmıyordu. Katkı payları bile çalışan insanlara bu kadar koymuyordu. Anlayacağınız “Gelen gideni aratır” misali bu iktidar tarafından öyle bir sağlık sistemi oluşturulmuş ki, başıma gelmese inanın, denilenlerin hiçbirisine inanmazdım.

Geçtiğimiz günlerde, hani şu soğuk havaların birden bastırdığı günlerde hanım grip, nezle olunca doktora gitmek için önce randevu aldık. Türkiye’nin neresinden ararsanız arayın, Randevu sistemi tek merkeze bağlı olunduğundan 4 Tl. hemen faturanıza yansıyor.

Sonrasında zaten muayene bedeli reçeteye yansıyor.

Doktor muayenesinden sonra e-Reçete ile nöbetci eczaneye gittiğimizde 5 Tl. katkı payı vereceğimizi söylediler. Emekli olduğunu, emekli maaşından bu bedelin kesildiğini söyledim.

Eczacı “Beyefendi, maaştan kesilen ayrı, bu katkı payı ayrı” dedi.

Merak ettim, “Hele maaşdan ne kadar kesiliyor” diye sordum.

Eczacı hemen baktı. 13 Tl. de emekli maaşından kesilecekmiş.

Şaşırdım. “Kardeşim, 4 Tl. randevu, 5 Tl. sana ödüyoruz. Peki bu 13 Tl. de neyin nesi” dedim

Eczacı doktorun yazdığı ilaçları SGK ödemiyor. Reçeteyi SGK’dan tahsil etmemiz için mecburen yazılan ilacı veriyoruz. Bu aradaki fark buradan doğuyor” dedi. 

Anlayacağınız devlete 30 yıl hizmet eden bir emekli, 32 Tl. bedel ödemek zorunda.

Eczacı arkadaşa “Bu ilaçların bedeli kaç para?” diye sordum.

33 Tl. olduğunu söyledi.

Şaşırdım, 33Tl. tutarındaki ilacımın 1 Tl.sini devlet ödüyordu. Ve, iktidarın sahipleri “Devlet memura, emekliye sahip çıkıyor. Sağlık hizmetlerini parasız yaparak halkı rahatlık” diyorlar.

İlacı mecburen aldım. Sağlık her şeyden önemli.

AKP iktidarı her he kadar, sağlık hizmetleri parasız dese de, insanın başına gelince gerçeği öğreniyorsunuz. Her konuda olduğu gibi sağlık konusunda da keşmekeşlik diz boyu sürüp gidiyor.

Biz kendi derdimize düştüğümüz için bazı şeylerin farkında olmuyor ama, Kanser gibi yurt dışından getirilen ilaçların yüksek fiyatlarda olmasının ve devlet tarafından karşılanmamasının nedenini insan şimdi daha iyi anlıyor. Küçük bir ağrı kesici ile şurubun bedeli 33 Tl. olursa, kanser ilacının bedeli ne olur, düşünmek bile istemiyorum.

Eskiden “SSK  iflas ediyor” diye canhıraş bağıranların, aradan geçen 15 yıl içersinde insanları sağmal inek gibi görmelerine ne demeli acaba?

Bu kez de, “SGK bu kadar para kesiyor, hala SGK kötü durumda deniyor. Bunca para nereye gidiyor?” diye sorma hakkımız yok mu?

Sessiz ve sedasız bir şekilde insanların ceplerine hortum döşeyen iktidar sahipleri, “gıdım gıdım” alıyorlar. Ama bu küçük hortumların 70 milyon insana bağlanınca elde edilen gelirin ne olduğu ortaya çıkar.

Gerçi hayatımızın her alanında artık bu minik hortumlara alışmak zorundayız.

Şimdi nüfus cüzdanları değişecek, bedel ödenecek.

Plakalar değişecek, ehliyetler değişecek bedel ödenecek.

Anlayacağınız bu hortum örneklerini çoğaltabiliriz.

Allah başımızdan eksik etmesin, ama mecbur da bırakmasın.