SEÇİMLER HIZLA İLERLİYOR

SEÇİMLER HIZLA İLERLİYOR

Önümüzdeki 24 Haziran seçimlerinde başarılı olabilmek için siyasi partilerin dolu dizgin yarışı hızla sürüyor. AKP’liler bu konuda biraz şanslı.

Önümüzdeki 24 Haziran seçimlerinde başarılı olabilmek için siyasi partilerin dolu dizgin yarışı hızla sürüyor. AKP’liler bu konuda biraz şanslı. Çünkü Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediye başkanları tarafından kurulan iftar sofraları sayesinde halkla bütünleşmenin hazzını yaşıyorlar. Tabii, adayların ev ev dolaşmaları, köy ziyaretleri  de hızlı bir şekilde devam ediyor.  Yani, milletvekili aday listesi zayıf olsa da, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci başta olmak üzere AKP’nin duayen isimlerinin kapalı kapılar ardından verdikleri destek; AKP listesinin bir adım önde olduğunu göstermektedir.  

Tek kusurları 16 yıl iktidar olmaları. Ve seçim manifestosunda 16 yıldır yapmadıklarını sıralamaları, muhalefetin “Hak, Hukuk, Adalet” söylemlerini doğrularcasına “Daha fazla demokrasi, Daha fazla hukuk vs.” açıklamaları halkın uyanmasına vesile oldu. Yani, AKP’ye oy verenler başta olmak üzere bütün kesimlerin “demek ki bunlar yalan söylüyormuş” şeklinde düşünmeye başladı.  Ve bu durum AKP’nin zora girmesine sebep oldu.

CHP, geçtiğimiz seçimlere nazaran hayli rahat bir şekilde seçim çalışmalarını yürütüyor. Adaylar guruplar halinde seçim çalışması yaparken, gittikleri her yerde halkın büyük ilgisine vesile oluyorlar. Muhtemelen ilimizde birinci parti çıkma ihtimali yüksek düzeyde bulunuyor. Zaten anket şirketlerinin yaptıkları çalışmalarda da CHP’nin ilimizde hatırı sayılır oy alacağı belirtilmektedir.

Saadet Partisi, yıllar sonra siyasi arenaya girdi. AKP tarafından darmadağın edilen tabanını tekrar toplamak ve Rahmetli Genel Başkanları Necmettin Erbakan’ın dönemine dönmenin çabası içerisinde bulunuyor. Ve muhtemelen, benim bildiğim Milli Görüş neferleri gerçek yerlerine dönecek ve partilerini destekleyeceklerdir.

MHP’yi ve BBP’yi yazmanın bir anlamı yok. Kendileri seçime girmedikleri gibi, yıllardır yapılan yanlışları hala devam ettiriyorlar. İlimizde bu iki partinin tabanı, tavandaki olumsuz gelişmeler yüzünden başka partilere kayacak gibi gözüküyor. Bu yüzden ilimizde başarılı olmaları gözükmüyor.

Seçimlere ilk defa giren, ne kadar oy alacakları anketlere bile yansımayan İyi Parti ise, Denizli halkının teveccühüne uğruyor. Birileri “kadro zayıf” diye dışardan pişmiş aş’a su katmaya çalıştığı İyi Parti’nin adayları gecelerini gündüzlerine katarak, kendilerine güvenen Türk Milleti’ni yalancı çıkarmamak için çalışmaktadırlar.

İnsanlar korkularından olsa gerek, eskisi gibi “şu partiye oy vereceğim” diyemiyorlar. Ancak kime oy vereceklerini de çok iyi bilmektedirler. Ama son 20 gündür tabanda müthiş bir dip dalga oluşmaktadır. Bu dalganın 20 yıl önceki gibi bir yelpaze şeklinde İyi Parti’ye akması muhtemeldir.  Zira başka yerlere savrulma lüksü olmadığını insanlar bilmektedir. Bu yüzden İyi Partililer adaylarına sahip çıkarak, onların etrafında kenetlenerek çalışmalarını yürütmek zorundadır.

Yalnız, bu saatten sonra kimsenin pişmiş aş’a su katma hakkı yoktur. Liyakat arıyoruz, Cesurluk ve İyilik arıyoruz. Bunu ararken, verilen bir kararı yolun yarısında eleştirmek kimseye fayda getirmez. Fayda getirmediği gibi, İyilik hareketine zarar verir.

Genel Merkez kısa seçim başvuruları döneminde elindeki raporlar doğrultusunda adaylarını belirlemiştir. Belirlerken de kendilerine göre kıstasların oluştuğu adayları sıralamıştır. Şimdi seçimlere 15 gün kala karalama çalışmaları ile son kalenin yara almasına kimse müsaade etmemelidir.

Edilirse, birilerinin ekmeğine yarar sürer, kendi ekmeklerine ise kan doğrurlar. Bu durum birileri için hiçbir şey ifade etmez. Etmez ama Denizli için çok şey ifade eder…