Uzun zamandır kırılgan bir yapı içerisine giren ekonominin düzlüğe çıkması ve olası bir ekonomik krizden halkımızın etkilenmemesi için iktidar tarafından ortaya atılan KDV- ÖTV indirimi meselesi de ne yazık ki, fos çıktı. Belki satışların bu kampanya ile yüzde 20-35 oranlarında artması esnafları biraz olsun rahatlasa da, halkımız gizli zamlarla ürünleri almaları yüzünden istenilen indirimi göremediler. 

Biliyorsunuz uzun süre, esnafları ve halkımızı rahatlatmak için hükümet tarafından beyaz eşya, mobilya vs.de ÖTV ve KDV oranlarının kaldırıldığı belirtilmiştir. Beyaz eşyada ÖTEV, Mobilya ve diğerlerinde KDV indirimi 30 Eylül itibariyle de bu son buldu.

Televizyon kanalları, gazeteler bu tür indirimin esnaflarımıza can suyu gibi geldiğini, vatandaşlarımızın her alış verişlerinden en az 200 Tl. kar ettiklerini bile açıkladılar. Yani, satışlarda KDV ve ÖTV’nin aynı anda yapıldığı gibi bir imaj yarattılar. Oysa durum öyle değildi. Televizyon ve gazeteler bile halkımızı kandırmaya yönelik reklamlarla doluydu. Ve 30 Eylül günü, bu düzenlemenin son günü olduğundan vatandaşlarımız beyaz eşya ticareti yapanlara, mobilyacılara akın ettiler. Uzun süredir almak isteyip te, alamadıklarını aldılar veya almak istediler. Bu yüzden mağaza mağaza gezdiler. Biliyorsunuz, Türk Milleti olarak, bu tür olaylarda son günü mutlaka bekleriz. Uzunca zaman olmasına rağmen, bugün yarın gideriz diyerek son günü bekleyenler, mağazaları doldurdular.

Ama gelin görün ki; kazın ayağı öyle değilmiş. Hükümetin açıkladığı gibi bir KDV, ÖTV indirimi yokmuş. Neden? Çünkü kampanya açıklanır açıklanmaz, üretici firmalar yüzde üç ile beş arasında gizli bir zam yaparak vatandaşa verecekleri indirimi zaten ortadan kaldırmışlar. Yani, siz bilinçli bir şekilde indirimden yararlanmak için “”indirimli alacağım” diye şartlı bir şekilde mağazaya gittiğinizde; yediğiniz kazığın bile farkına varmıyorsunuz. Zira, alacağınız malzemenin önceden kaç para olduğunu bilmediğinizden, satıcı firma elemanları da hesaplarken indirimi söyleyince bir şey anlamıyorsunuz.

Mağazalar, bu kampanyalardan faydalanmak için sizi kabul ediyor, malzemeyi alıyorsunuz, sonra size bir şifre veriliyor ve o şifre ile de KDV- ÖTV indiriminden yararlanmak için işlemleri yapıyorlar.  Ama, (halkımızın anladığı şekilde) 3000 TL.lik bir alış verişte yüzde 18 KTV ve yüzde 8 oranında ÖTV indirimi yani yüzde 26’lara varan indirim gerçekleşmesi gerekirken, size yüzde 7’lik veya yüzde 9’luk bir indirim yapıyorlar.  Çünkü beyaz eşyada ÖTV, Mobilya da KDV indirimi var. Yani alışverişleriniz de 50 ile 100 lira arasında bir indirimden yararlanabiliyorsunuz. Ama, eğer kampanya olmasaydı kredi kartı ile alış veriş yaptığınızda; mağaza size 200 Tl.ye kadar zaten indirim yapabiliyor.  İhtiyacın varsa ve gerçekten alacaksanız, mağaza bu tür kampanya olmasa bile zaten size yeterince indirim yapıyor.

İşin bir de öbür yanı var. Eğer iktidar bu tür bir kampanya yapmasaydı, firmalar gizli zam yapmayacak ve ürünlerin fiyatları makul seviyelerde olacaktı. Üretici firmaların gizli zamları ile fiyatlara konulan 100 Tl. ve üzerindeki zamlar da olmayacak ve esnaf satabilmek için, vatandaş da ihtiyacını alabilmek için karşılıklı yapacakları anlaşma ile en azından 400 TL. ye varan indirimler alabileceklerdi. 

Ama maalesef bu tür indirimi fırsat bilen üretici firmalar, bir anda gizli zamlarla ürünlerin fiyatlarını fırlattılar, belirledikleri fiyatla vatandaşa satarak, kazık attılar. Üstelik, şimdi b kampanya bittiği için bundan sonra beyaz eşya ve mobilya alacak olanlar artık ürünleri yeni zamlı fiyatları üzerinden alacaklar. Üstelik, ülkemizde ürünleri satışta olan Avrupalı firmalar “marka” ürünler sattıklarından “Bizim tüketicimiz, müşterimiz ayrıdır. Bu tür küçük indirimlerden faydalanmak yerine, bizim kendi kampanyalarımızı takip ederler” anlayışı içerisinde bu tür indirimleri dikkate bile almıyorlar. Bu da, vatandaşın yediği ikinci kazıktır.

Kısaca; KDV-ÖTV indirimi derken; normal şartlarda satılan ürünlere de yüzde 15 dolaylarında gizlice zam gelince yine kazıklandık.  İktidar yine vatandaşlara yaptı yapacağını… İndirim uyguluyoruz diye, kazık yedik…

Bu işler artık deve misaline döndü. Hani,“boynun neden eğri dediklerinde, nerem doğru ki” demiş ya, bu olayda da öyle oldu..

Neyse.. Hayırlı kazıklar sizlere…