Mevlüt Demir, Çivril Yuvaköylüleri Polisevinde Ağırladı
Denizli Emniyet Müdürü Mevlüt Demir Çivril İlçesine yaptığı ziyaretler esnasında tanıştığı Yuvaköylüleri makamına davet ederek PolisevininVİP Salonunda ağırlad
Denizli Emniyet Müdürü Mevlüt Demir Çivril İlçesine yaptığı ziyaretler esnasında tanıştığı Yuvaköylüleri makamına davet ederek PolisevininVİP Salonunda ağırladı.
Yaptığı çeşitli etkinlikler ile Denizli halkının gönlünü almayı başaran ve insanlara polisimizin güler yüzünü gösteren Emniyet Müdürü Mevlüt Demir, bu kez Çivril ziyaretleri sırasında tanıştığı Yuvaköylüleri Denizli Polisevinde ağırlayarak, yine güler yüzünü gösterdi.Neşeli geçen yemek sohbetlerinde Yuvaköylüler; “ Buradan şunu itiraf etmek istiyoruz; Sayın Müdürümüzü ilk gördüğümüzde çok sert bir adam dedik, ancak gördükçe, konuştukça birlikte güldüğümüzü, huzur bulduğumuzu fark ettik, Müdürümüzde özlemimiz olan; Devletin şefkatli, samimi yüzünü, düşmana korku; Dosta güven veren yanını, Polisin Halkın içine gönlüne, yüreğine girdiğini gördük. O konuştukça bizler rahatladık, sevindik, gurur duyduk, Devlet Adamı böyle olmalı dedik. Zira bizlerde sözlerinin karşılığının bulunduğunu, aynı frekansta buluştuğumuzu gördük, sağ olsunlar, bizlere değerli olduğumuzu, aynı iklimin evlatları olduğumuzu hissettirdiler, bu nedenle kendisini bizden bildik ve kendilerini fahri Yuvaköylü ilan ettik” dediler.
Duygusal anların yaşandığı, bol kahkahalı programda konuşan Müdür Mevlüt Demir ise; “İnancım odur ki, samimiyet anahtarının açamayacağı kapı, sevda çiçeğinin sevindiremeyeceği gönül yoktur. Bu nedenle “ Makamımdan çıkarken; Müdür Mevlüt’ü odaya kilitler, Yörük Çocuğu Mevlüt olarak çıkarım.. Zira bizler bulunduğumuz her yerde gönüller inşa etmeye, sevda tohumlarını ekmekle mükellefiz. Geçen hafta Çameli’nin köylerine gittik, ayağı tozlu, elleri nasır ama gönülleri çiçek bu Vatan’ın has evlatları ile hasbihal ettik. Eğer ki bizler bu insanların ayağına gitmezsek, bu insanları bu VİP salonlarda ağırlamaz onlara hak ettikleri değeri, hizmetleri vermezsek bir şeyler eksik kalır. Zira esas olan gönüllere girebilmektir, esas olan gök kubbede hoş bir seda olabilmektir.
Bizler görevlerimizi ifa ederken; hangi görüşten olursa olsun, hangi dili konuşuyor, hangi inanca inanıyor olursa olsun gönlü Vatan için atan, gönül diliyle konuşan herkese en az kendimiz kadar değerli olduğunu hissettirmekle mükellefiz. Cemil Meriç’in de dediği gibi bu Ülkede ilerici gerici, sağcı, solcu yoktur. Namuslu insanlar ve namussuz insanlar vardır. Bu Ülke 15 Temmuz’da Vatanın istiklali, istikbali uğruna Şehadete koşanlarıda gördü; ruhunu şerefini bir dolara satan namussuzları da, ancak bir şeyi daha gördü bu Millet; Biz bir olunca, biz, biz gibi olunca; iri olduğumuzu, diri olduğumuzu ve Biz böyle oldukça tüm cihana akvam-ı beşere meydan okuduğumuzu da gördü. Yeter ki kendimiz olalım, yeter ki işimizi iyi yapalım, hakkıyla yapalım.” Diyerek duygularını içtenlikle aktardı.
Etkinlik hediyelerin takdimi ve birlikte hatıra fotoğrafının çekilmesiyle son bulmuştur
0 Yorum