İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Afyon (Sandıklı) toplantısının ardından “kararlı” bir şekilde Genel başkanlıktan istifa ettiğini ve partinin Olağanüstü kongreye gitmesi gerektiğini söyleyerek, adeta “rest” yerine, çok “rencide edildiğini” beyan eden bir ses tonuyla toplantı bitiminde kimseyle vedalaşmadan ayrılmış ve köşesine çekilmeye hazırlanmıştır.

İyi Parti Başkanlık Divanı ve Taban, genel başkanın bu denli kararlı “aday olmayacağım” açıklamasının ardında “büyük bir olay veya hakaret olduğunu” düşünerek olağanüstü kurultayda “tek aday Meral Akşener’dir. Ondan başka aday çıkmayacaktır” açıklaması yapmasına rağmen, Akşener’in bu denli kararlı bir şekilde “Aday olmayacağını” deklare etmesi çok manidardır.

İktidar partisine bırakın eleştirmeyi “of” bile diyemeyen Yandaş medya kalemşörleri,  günlerdir televizyon ekranlarından Akşener’in “gidip, gitmeyeceğini” yorumlamaya çalışıyor. Seçim atmosferinde hiç dile getirmedikleri İyi Parti’yi son bir hafta içerisinde manşetlerine taşıyarak “akılları sıra” yorum yapıyorlar. Bu seviyesiz ve hadsiz yandaş kalemşörler, olası bir İyi Parti iktidarından korktuklarından, Akşener sonrası “İyi Parti’nin” tabela partisi olmaktan öteye gidemeyeceğini ve iktidarı zorlayacak başka alternatif olmamasından dolayı salyalarını akıtmaya başladılar. Özellikle isimlerinde Türk geçen televizyon kanallarına bakın; bir haftadır her gün akşam “adam yerine koymayacağınız” yandaş kalemşörler, salya akıtarak İyi Parti’yi masaya yatırıyor. Çünkü onlar da biliyor ki, İyi Parti iktidar namzedi bir partidir ve iktidar olduğunda ekmek kapılarının çoğunluğu kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

Sayın Meral Akşener, bu aşamada iki önemli mesele ile boğuşmaktadır.

Bunlardan bir tanesi bu seviyesiz insanların yorumları; ikincisi ise parti içindeki çatlak seslerin seçim sonuçları üzerinden kendisine kesilen faturayı ödemek zorunda kalmasıdır.  Yapılan acımasız eleştirilerin haddi aştığını bilenlerin, kendisine sahip çıkmada geç kalması da bu olayın tuzu biberi olmuştur. 

Seçimlerde seviyesi düşük insanların aday gösterilmesi, seçimlerden sonra Akşener’e yapılan eleştirilerin dozu ile görülebilir. Bu durum, öyle geçiştirilecek bir olay değildir. Bu tür bırakın genel başkana sadakati, insan olarak bile, bir bayana yönelik eleştirilen dozunu dahi ayarlayamayan insanların partiden uzaklaştırılması gerekir.

Parti içerisinde olup da partiyi dışa karşı eleştiren, insanlar arasında ikilik yaratanlar kesinlikle ihraç edilmelidir. Dışardan gazel okuyan, geldikleri partilerinde vekil listelerine bile giremedikleri halde, genel merkezdeki abilerine güvenerek İyi Parti içinde “abilik” taslayan ve kendi doktrinlerini direten işgüzar siyasetçi eskicileri de partiden uzaklaştırılmalıdır.

Bütün kesimler MHP2 diye algı operasyonları yaparken, İyi Parti’nin MHP benzetmelerini ortaya çıkaran veya algılanan tüm unsurlar parti bünyesinden ayıklanmalı, milliyetçi muhafazakar merkez sağ olgusu ortaya konularak,  geleceğe yönelik yapılanma acilen yapılmalıdır. Bu yapılanma da elini taşın alına koyacak olanlar, geçmişte siyasi yalpalanma yapmayanlar kadrolara alınmalıdır.

Türkiye genelinde 81 ilde yeniden yapılanma olmalı, milliyetçi, Muhafazakar ve demokrat bütün kadrolar İyi Parti potasında eritilerek güçlü yönetimler ortaya çıkarılmalıdır.

Ben; Genel Başkan Meral Akşener’in genel başkanlığa “aday olmama” konusundaki ısrarını, benim bile gördüğüm bu tür eksikliklerin, abartıların bünyeden kanser olmadan çıkartılması için yol arkadaşlarından izin istemesine bağlıyorum.

Başkanlık divanı ve partinin kurucu unsurları bunları görmüş, genel başkanlarının etrafında kenetlenmiş gözükmektedir.  Önümüzdeki olağanüstü kongrede bu eksiklikler giderildiğinde, eminim İyi Parti en büyük iktidar namzedi ve ülkenin bekasına kimliğini koyacak konumdadır.

Bunu inanıyorum. İnanan insanların da aynı mihval üzere olmalarını diliyorum.