Geçen haftaki yazımda birleşmiş milletlerin daimi üyesi beş ülkeden bahsetmiştim. Bu yazımda bu beşliden  büyük bir ülkeden bahsedeceğim.

Dünyanın heryerine musallat olan,heryerini dizayn eden, her devletin ve milletin içine sızmış acımasız ve kan emici bir ülke VATİKAN.....

Dünya silah ve ilaç sanayinin en büyük üreticilerinin,dünya karapara piyasalarının,terör örgütlerinin,uyusturucu baronlarının  bağlı olduğu din odaklı sözüm ona masum diyologcu ülke VATİKAN...

Son verilere göre dünya genelinde yaklaşık olarak Vatikana bağlı 1,3 milyar katolik hristiyan yaşamaktadır. Tabi farkında olmadan Vatikana hizmet eden, farklı dinlere mensup 3 milyara yakın da insan yaşamaktadır. Vatikan’ın dünyadaki hakimiyetinin karşısındaki en büyük engel gercek Müslümanlar ve  Türkler olmuştur. Savaşlarla kazanım sağlayamayacağını anlayan Vatikan  müslümanlar arasında ikilik çıkarıp din simsarlarını satın almış ve müslümanların arasına nifak tohumlarını ekmiş,dinler savaşını başlatmıştır. Bugün arap dünyasının müslüman olduğunu idda edip bunlara hizmet etmesinin en büyük nedeni Vatikan tarafından yetiştirilmiş, müslüman uleması görünümlü evengalist papazlardır. Bunlar islam coğrafyasına salınmış asalak parazitlerdir.

Türkiye Vatikan için büyük önem arz eden stratejik bir ülkedir. Türkiye’ de son 50 yılda önce gladyo adı altında faaliyetler yürütmüş, ihtilalller sonucu islam düşmanlığı yapmıştır. Sonrasında yine kendi yetiştirdiği papazı FETO’YU piyasaya sürüp, insanların dini duygularının yanı sıra ekonomik kaynaklarını da sömürmüştür.Dün gladyo ne ise bugün ki feto oluşumu da aynıdır. Dün bu yapının içinde oyun kurucu olanlar yarın karşımıza farklı suretlerde çıkacaktır. Demem o ki hak din islamı şarlatan şakşakcılardan değil Yüce Allah’ın ayetlerinden öğrenmeyi kendinize şiar edinin...

Feto denen ihanet örgütünün hain uygulamalarını islamiyetle bağdaştıran Vatikan kardinallari, gençlğimizi  islamdan soğutmayı hadeflemektedir.

 Bu kurgunun 3. fazında iseDEİZM adı altında uydurdukları dinle gençlerimizi zehirlemek istemektedirler. Şimdilik çok gündeme getirilmesede önümüzdeki süreçte, yeni neslin gelişimindeki en büyük sıkıntı DEİZM’dir.

Bir sonraki yazımda DEİZM’in gençliğimize verecegi , olması muhtemel zararlara detaylı  değineceğim.. Bilge kral ALİYA İZZET BEGOVİÇ’in zihnimde yer eden sözüyle  satırlarımı tamamlıyorum.

“Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder.