Bu sene lig başladı ve 13. Hafta oynandı aşağı yukarı ligde durumlar sezon sonu için bazı fikirler verir duruma geldi. Zirveye oynayanlar, ortaya oynayanlar , kümeye düşmemeye oynayanlar yavaş yavaş belli olmaya başladı. İlerleyen haftalarda bazı değişiklikler olacaktır elbet , küme düşmeye başka adaylar, Lige çıkmaya başka adaylar da çıkacaktır elbet bunları izleyip göreceğiz. Denizlispor neler yapıyor, neler yapabilir , daha kötü olabilir mi ? ona bakmak gerekir .

Şimdi Denizlispor’un durumunu başarı olarak görenler olabilir bunlar bir açıdan haklı olabilirler. Bu gün bir çok takım Liglerden düşerek yok oldu ve olmaya devam edenler var. Bir çok takım can çekişiyor bir sahipsizlik ve umutsuzluk içinde batağa saplandıkları görülüyor ancak kurtarılmaları imkansız gibi.

Bu açıdan bakarsak hala Denizlispor’u TFF 1. Ligde tuttuğumuz için başarılıyız diyenler , başarılı olarak görülebilir. Tabi kendi açılarından.

TFF 1. Lig çok pahalı bir Lig ,  çünkü buranın geliri yok denecek kadar az, gideri çoktur. Hemen her sene geliri ile gideri arasında 10 Milyon Lira en az fark olur. Bunu sponsorluktan , reklam gelirlerinden, futbolcu satışlarından , bilet ve kombine gelirlerinden elde edilecek kazançlar ile dengelenmeye çalışılır.

Tabi bir de hiç kimsenin spora bulaşmasını istemem dediği Siyasetten gelecek destekler önemlidir. Siyaset spora karışmasın denir ancak Belediye Başkanları , Valiler ,Bakanlar hep devreye sokulmaya çalışılır. Onların İşadamlarına ya da Sivil toplum kuruluşlarına yaptıkları ricalarla gelen bağışlar ile bu açık kapatılmaya çalışılır.

Bu ülkedeki genel durum ama Denizli’de de durum aynı gibi.  Bu klüplerde Başkanlık yapmak ve Yöneticilik yapmak insanlara prestij kazandırır. Bu artan prestij işlere yansır, kredi limitlerine yansır. Kazançlara yansır, hepsi artar. Bu arada kulüp etiketi sayesinde tüm kapılar randevu için açılır, sorun ve dertlerinizi rahatça anlatırsınız. Bunun için kulübe bir miktar bağış ve biraz borç yeterli olur. Sonra zaten bu paraları geri alırsınız. Denizlispor Süper Ligden düştüğü ilk sene hariç hiç zirve görmedi , ne acıdır ki Play- Off bile oynayamadı.

Müthiş vizyonsuz ve beceriksiz yönetimler ve Başkanlar geldi. Bunların çoğuna Medya olarak ses çıkarmadık , çünkü göreve gelenler önemli değildi, göreve getirenlerin hatırına kimseye ses edilmedi. Kongre çoğunluğunu elde tutan , kimin Başkan olacağına karar verdi ve tek adaylı kongreler yapıldı. Sonuç yanlış seçimler, yanlış kararlar oldu her ne kadar böyle olması istenmese de .

Seneler geldi geçti, bu hep böyle devam etti. Bu geldiğimiz noktada artık bu işler içinden çıkılmaz hale geldi. Denizlispor’a ciddi taliplerin olmaması , gelene razı olma durumunu getirdi.

Bu arada bakıyorum , yönetim içinden Başkan göndermeler yaşandı, hem giden hem de kalan yanlışlar yapmış ses çıkmamış , ne zaman birbirlerine ters düşmüşler her şeyi ortaya dökmeye başlamışlar. 

Bu arada kendine göre bir şeyler söyleyenleri de kendini satmakla suçlamaya başlayacak kadar adileşmeye başlayanlar oldu. Örneğin bu yönetimin bazı kararlarını ben eleştirince Süleyman Urkay satın almış dediler. Ne de olsa Süleyman Urkay’ın yönetiminde çalıştılar daha önce de Urkay böyle demişti, onlardan önce de söyleyenler oldu. Valla beni kim kaç paraya satın aldıysa ödese de birkaç ay ödemeleri yapıp rahat etsek.

Bu arada beni birinin satın aldığını söyleyip ispat edemeyen , şerefsizdir ve kendisi satılıktır. Ben bu lafları kimin söylediğini biliyorum , üstüne rahatça alınsınlar. Onlara şunu söyleyeceğim kendilerinin alamadığını , başkaları nasıl alıyormuş bir açıklasınlar ?

Yönetim ister art niyetli, ister iyi niyetle olsun futbolcularla çok alışveriş içinde olmuş. Ben çoğunu bilmiyordum ,kendilerinden öğrendim. Belli ki transfer yasağından dolayı futbolcular ne isterlerse yapmak ,zorunda kalmışlar. Ancak ne şartlarda olursa olsun yöneticilerin futbolcularla bu kadar alış veriş yapmaları ister istemez samimiyeti ilerletir o da takım için hiçbir zaman iyi durumlar yaratmaz.  Yönetim bence hiç olmadığı kadar devre arasını bekliyordur, transfer açılınca her şeyin düzeleceğini umuyorlardır. Denizli halkı da öyle umuyor zaten, bu arada kaç puan toplasak kardır diyorlar.

Balıkesir maçında düşmekten ,kalkmaktan başka hiçbir şey yapamayan Anıl oyundan alındı diye hocaya trip yapıyor, hoca da Basın tribünü önündeki kulübe de futbolcuya bir bağırıyor ki kulağımızı tıkıyoruz. Ne söylediklerinin bir önemi yok, ancak yaşananlar iyi değil.

Cenk, Ziya ve Kappel oynamadığı için kaybediyoruz, kazanamıyoruz diyenler, şimdi  onlarda oynuyor neden takım kaybediyor ?

Yönetime bir şey yazınca Medya’dan biri hemen cevap yazıyor, arkadaş yönetimi koruyor valla korusun bence mahsuru yok ama bari maçlara gel de öyle yorum yap güzel kardeşim . O zaman bence daha bilgili korursun , öbür türlü yönetimin koruması gibi duruyorsun. Yönetim biz kendi kendimizi koruruz diyor ancak o zaman Amigo, Gazeteci, Köfteci , ya da Sezen Aksu’nun dediği gibi Simitçi ,Kahveci,Gazozcu neden sizden önce atlıyor her şeye ?

Gelelim Stad içindeki Basın odasına , uzun zamandır burası çok kötü bir yerdi burası düzenlenmiş çok da güzel olmuş, yayıncı kuruluş koridorun ortasında yayın yapıyordu, onlara bile içerde çok şık bir yayın odası yapılmış çok beğendim. Artık Misafir takımın hocaları açıklama için geldiklerinde utanmıyoruz , gerçekten tebrikler. Ancak hala basın odasını kullanan Gazeteci haricinde bir çok insan var sanırım o konu dikiş tutmaz. Gelen , giden kullanır.

Yani puanı silinen ve silinecek takımlara bakıyorsak Denizlispor bu sene puan sildirmediği için başarılı, ancak puanı silinen iki takım Denizlispor’un üstünde yer alıyorsa oturup düşünmek lazım.

Başkan ve Yönetim karar alır ve uygularla bu ister yanlış, ister doğru olur , bu görevi yapacak insanlar eleştiriye açık olacaklar yok  eleştiri kabul etmiyorlarsa oradan gidecekler başkaları yapacak.  Buradan ufak bir hatırlatma, başkan ,yöneticilere ve yakınlarına , sizlerin olduğu gibi bizim de çocuklarımız, kardeşlerimiz ve dostlarımız var sizi koruyacak olanlar bizleri de korurlar o konularda merakı olmasın hiçbirinizin.

Balıkesir maçında süper bir hakem vardı, oynamaya müsaade eden , Futbolun bir temas ve sert bir oyun olduğunu bile hakemi çok beğendim, belki de en az düdük çalınan bir maç yönetti. Balıkesir tüm futbolcuları ile topa sert oynarken ve ikili mücadeleleri kazanırken, Denizlispor bu sert oyuna ancak 2-3 futbolcu ile karşılık verdi. Ligde bulunan durumun özeti bu durumdur.

Futbolcu alacağım 10 lira diyor, kayıtlarda alacağı 20 lira gözüküyor, hala bu durumlar nedir , neler oluyor diye bakılmıyorsa yapacak bir şey de yok demektir, biz de kendimizi fazla yormayalım.

Maç sonu taraftar takımı protesto ederken yüreğini ortaya koyduğuna inandıkları bir futbolcuyu alkışladılar zaten sahadan en son o çıktı. Taraftar mücadele edeni hep bilir. Sağlıklı kalın.