BİR MAÇIN ARDINDAN

BİR MAÇIN ARDINDAN

ANKARAGÜCÜ, DENİZLİSPOR, BAŞKANLAR YÖNETİCİLER VE İDARECİLER, HAKAN ALTINSIR YAZDI.

ANKARAGÜCÜ, DENİZLİSPOR, BAŞKANLAR YÖNETİCİLER VE İDARECİLER

Malumunuz üzere geçtiğimiz hafta sonunda Denizlispor- Ankaragücü maçı yaşandı. Maçın skorundan, futbolculardan ve hatta hakemden ziyade protokol tribünündeki yaşanan çirkinliklerle Türkiye gündemine oturdu ve hala hem ülkemizde hem de  Denizli’de konuşulmaya devam ediyor.

Öncelikle Tüm Türkiye ve benim tanıdığım, bildiğim herkes Denizlispor ve yöneticilerine tek bir laf söylemiyorlar ve herkes Ankaragücü Başkanını ve yöneticilerini suçluyor , kınıyorlar.Zaten PFDK kararları da aynen çirkefliklerin sahiplerine ceza verirken , Denizlispor yöneticileri ceza almadı.

Ben kendim olarak hiçbir zaman Aristokrat olmadım, sokakta büyüdüm ve hala sokaklarda geziyorum. Büyüdükten sonra salonlara gitsem de oralarda hiç sırıtmam gayet güzel davranışlar sergilerim, ve itibar da görürüm ancak çok rahat edemem. Takım elbise ve kravat takmaktansa,  kot, kazak giyinmeyi tercih ederim.

Bu maçta protokol tribününde 2 yöneticimiz çok darp edildi, herkesin tanıdığı başkan Yardımcısı Taner Atilla kavgadan çok ,uzlaşmacı olmasıyla bilinir. Ona da yumruk atılması ve sandalye ile vurulması karşı tarafın tamamen dengesiz olduğunu gösterir. Ancak Ankaragücü Başkan ve Yöneticisi orada dakikalarca sandalye ve yumruk sallarken orada bulunan yüzden fazla Denizlispor’lu protokol buna nasıl müsaade etti ve ifadelere göre birkaç tanesi hariç oradan kaçtılar , benim gibi bir çok kişiye de garip geldi. Elbette karşılık verilerek onlar dövülseydi demiyorum ancak ,vurmalarına da rahat rahat engel olunabilirdi. Benim düşüncem böyle.

Bu vesile ile Taner Atilla nezdinde orada darp edilenlere geçmiş olsun diyorum ve Ankaragücü Başkan ve yöneticilerine ayıp size diyorum .

Şimdi size iki tane geçmişte yaşadığım anektodu aktarmak istiyorum. Bir gün Denizlispor Başkanı ile Röportaj yapıyordum, Başkanın telefonu çaldı , Başkan Müsaade istedi ve telefona baktı, arayan Ankaragücü kulübü Başkanı Cemal Aydın beydi. Ankaragücü takımının Teknik Direktörü olan daha sonraları Denizlispor’da da Teknik direktörlük yapan Hakan Kutlu görevi bırakmak istiyormuş durdurmak için ,Denizlispor Başkanından rica ediyordu. Denizlispor Başkanı Hakan hocayı telefona aldı konuştu, daha sonra Ankaragücü başkanı Cemal Aydın ile konuşup konuyu halletti. İki Başkan birbirlerine başarılar dilediler telefonu kapattılar ve ben röportaja devam ettim.

Diğer bir anektod ise Denizlispor ,Karşıyaka'nın cezası sebebiyle  Muğla’da oynanan Denizlispor- Karşıyaka maçı öncesinde, Basın olarak biz içeri giriş yaparken Güvenlik kapıda bizi durdurdu ve beklememiz gerektiğini söyledi. Arkadan Denizlispor Başkanı geldi ve ne demek bekleyeceksiniz diyorsunuz siz  Gazetecilere dedi, gazeteci beklemez, benim Denizli’den gelenlerim hiç beklemez dedi. Güvenlik amiri efendim Vali bey gelecek dedi, farketmez Gazeteci beklemez dedi ve bizi içeri soktu.

Burada özel Güvenlik görevlileri, Emniyet güçleri, var, korumalar var iki hafta önce bana kabadayılık yapmaya çalışan fedailer varken burada 2. Başkanın yediği dayak benim kanıma dokunmuştur.

. Senin cebinde çakmak var mı diye beni  1 saat kapı önünde bekleten özel Güvenlik için Artistik yapıyorlar dediğimde çoğu kişi hak vermiş ama bir iki kişi bana kızmıştı.

Bu yukarıda anlattığım iki Başkan ve iki ayrı olay :

Ankaragücü başkanı Cemal Aydın , o zamanki Başkan Ali İpek’i aramıştı, Muğla’da bize laf söylettirmeyen de Mehmet Özsoy Başkan’dır. Allah uzun ömürler versin ikisi de sağ isteyen bunları onlardan öğrenebilirler. Ben zaten uzun yıllardan beri Denizlispor Başkanları ile pek röportaj yaptığımı hatırlamıyorum.

Hatta ben ve bir çok kişi de deplasman maçlarına da gitmiyoruz .

Ancak bakınız Denizlispor kulübü nerelerden , nerelere gelmiş ? İyi ya da kötü herkes kendi düşüncesinde. Sağlıklı kalın.