Denizli’de siyasilerin arasında en çok kim seviliyor diye sorsanız; Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan sanırım ilk beş arasında yer alır. Güler yüzü, sakinliği ve tecrübesi ile siyasi gündemi idare etmesini ve kitlelere “nabzına göre şerbet” vermeyi beceriyor. Üstelik, özellikle çocuklar tarafından çok sevilmesinin nedeni de “çak” diyebilmesidir. Koruması olmadan halkın arasına girebilen ender insanlardan birisidir.

Ne var ki; seçimlerden sonra yaşanan bazı olumsuzluklar siyasi konjektörde Zolan’ı da kucaklamaya başladı. Bu olumsuz durum ne kadar sürer bilmiyorum ama, halk desteği zayıflarsa bu beş yılı zor tamamlar. Üstelik seçimlerdeki Merkezefendi Belediyesi iddiaları sıcaklığını korurken.

Kendisini milliyetçi (Ülkücü) olarak bildiğimiz ve bunu inkar etmeyen Başkan Osman Zolan, ne yazık ki anlaşılmaz bir tavırla Büyükşehir Belediyesi’nin tabelasına “T.C.” yazılmasını istemedi. İyi Parti ve CHP’li Belediye Meclis üyeleri tarafından verilen tabela önergesini kabul etmeyerek, hem milliyetçi camiada, hem de duyarlı Denizli halkı tarafından hoş karşılanmadı. Temennim bu anlaşılmaz tavrını en kısa sürede bırakarak, gerekeni yapmasıdır.

Başkan Zolan 31 Mart yerel seçimlerinde Denizli halkının kendisine gösterdiği büyük teveccüh ile seçimleri kazandı. (Her ne kadar MHP tabanının katkısı olduğu söylense de; bu konuda benim tereddütlerim var. ) Bu kez seçimleri kendisi kazandı. Tercihler yapılırken Denizli halkı tecrübelerin ve hizmetlerin devam etmesinden yana oy kullandı.

Seçimler döneminde -özellikle Pamukkale ilçesinde- kendisine büyük destek veren Ülkücü camia kendisinden tek bir istek de bulundu; Ülkücülerin yumuşak karnı olan “Başbuğ Alparslan Türkeş” isminin Denizli’de yaşatılması.

Ben dahil, Denizli’deki ülkücü camia Başbuğ Alpaslan Türkeş’in isminin uygun bir yere verilmesini, (Park, Yol veya Cadde olabilir) yaşatılmasını istemektedirler. Seçimler döneminde Taş Medreseli Ülkücülerin düzenledikleri bir yemekli mevlit de kendisinden böyle bir söz vermesi konusunda rica ettiysem de; seçim atmosferinde bu sözün uygun olmayacağını, seçimler sonrasında bu konuda gerekeni yapacağını belirtmişti.

Hemen hatırlatayım; Cumhur ittifakı bünyesinde MHP ile seçimlere giren Ak Parti’nin Ülkücü camia tarafından istenilen bu tür ricaların sorun olmayacağını sanıyorum.