AHDE VEFA

AHDE VEFA

Dostlar, arkadaşlar ve özellikle MHP gibi kemikleşmiş kurumsal siyasi partilerde kardeşlik, dostluk ve yol arkadaşlığı çok önemlidir. Ahde Vefa denilen duygu, kendini bilen bütün milliyetçi…

Dostlar, arkadaşlar ve özellikle MHP gibi kemikleşmiş kurumsal siyasi partilerde kardeşlik, dostluk ve yol arkadaşlığı çok önemlidir. Ahde Vefa denilen duygu, kendini bilen bütün milliyetçi insanlarda, Ülkücü kesimde çok fazladır. 12 Eylül cuntası ile zindanlara atılan, işkence gören ve hatta idama yürüyen gönüldaşlarımızın ailelerine sahip çıkan bizler, doğum, düğün, ölüm gibi insanların hayatlarında dönüm noktası olan büyük etkinliklerde ister istemez “bizim camiadan kim var” diye topluluğa göz gezdiriyor, gözler onları arıyor.

Geçtiğimiz Cumartesi akşamı MHP’den Kızılcabölük Belediye başkanlığı yapmış, Tavas Belediye başkan adayı olmuş Abdulkadir Uslu’nun kızının düğününde; gözlerim MHP il yönetiminden birisini, milletvekili Emin Haluk Ayhan’ı aradı.

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Tavas Belediye Başkanı Turan Veli Akyol, Büyükşehir Kütür İşleri Daire Başkanı Hüdaverdi Otaklı, MHP eski il başkanları Fevzi Yeniçeri, Feridun Ünal, İsmail Onaç, MHP 24. Dönem milletvekili Ali Keskin düğüne katıldılar, eski Başkan Uslu ve ailesini onere ettiler.

Ne yazık ki, MHP İl Başkanı Cafer Birtürk ile vekil Emin Haluk Ayhan düğüne katılmadıkları gibi nezaketen bile olsa bir çiçek göndermemişler. Gelen çelenkleri tek tek not ettim. Gözlerim MHP’nin çelengini aradı. Maalesef yoktu.

MHP’yi Tavas ve Kale bölgesinde hakkıyla temsil eden iki kişiden birisi olan Abdulkadir Uslu’ya karşı bu vefasızlığa anlam veremedim. Oysa o, her zaman, bilhassa seçimler döneminde Kızılcabölük başkanı iken Milletvekilimize ve Cafer Birtürk’e ev sahipliği yapmıştır. O, ülkücü olan bütün insanlara mutlaka kucak açmıştır.

Hal böyle iken, AKP’li ve CHP’li insanların mutlu günlerine iştirak eden MHP İl Başkanı Cafer Birtürk’ün “geçerken uğradım” kabilinden gelerek salonda gözükmesini arzu ederdim. Çok kritik bir dönemdem geçtiğimiz şu günlerde MHP bünyesinde birlik ve beraberliğin olmasını arzu eden bizler, böylesine bir vefasızlığın yapılmasına kırıldık. Şahsen ben Birtürk’ün salonda bulunmasını arzu ederdim.

Acaba bizde mi Ahde vefayı unuttuk?  

SEVİM SAY’IN KİTABI

Basın camiasının “annesi”, azim ve cesurluk abidesi, çırağım Sevim Say, geçtiğimiz günlerde Denizli basın camiasında çalışan bütün muhabirlerin kendisinden bir parça bulabilecekleri bir kitap çıkardı.  Sevim “Ben Haberdeyken” isimli bu kitap ta, haberlerin nasıl toplandığı konusunda basın dünyasının yaşadığı sıkıntıları harika anlatmış. Kitabı okurken, o günleri tekrar yaşadım. Hatıraların arasında uzun süre kayboldum.

Bugün Denizli basın camiasında yer alan. Söz sahibi olan benim yetiştirdiğim, yahut da elinden tuttuğum, önlerini açtığım pek çok öğrencimin arasında Sevim Say’ın yeri ayrıdır. O, hiçbir zaman “haber” ayırımı yapmadan kendisine verilen bütün görevleri yerine layıki ile getirmiş ve bugünkü haklı yerine oturmuştur. Sanıyorum; Basın camiasında onun kadar sevilip, sayılan kimse yoktur. Mesleğe yeni başlamış basın emekçilerinin bile “Anne, Annenne” demeleri boşuna değildir.

“Nasıl özel haberler yapalım” toplantımızda ortaya çıkan Genelevi’ne röportaj yapmaya gitmek istediğini belirttiğinde Muhammed Karaçay ile çok şaşırmıştık.  Karaçay izinlerini alarak, takibini yaparak o güzel röportaj ortaya çıktı.  

O, Gazete de çalışmaya başlayalı henüz 6 ay bile olmamıştı. Dikkatli ve süratli haber yapıyor, satır aralarını iyi okuyordu. Bir gün gazetede muhabirlere görev taksimi yaparken, kendisine de bir görev verdim. Dikkatlice anlattım. Ama o sanırım beni dinlemedi ve başka şeyler düşünüyordu galiba, “anladın mı Sevim” dedim. “Tamam abi, Ben gazeteciliği öğrendim zaten” diyerek, bana üstü kapalı rest çektiğinde kendisine “Sevim al bu resmi haber yap” dedim. O gün habere göndermedim.  

Sevim o gün o resmi akşama kadar haber yapamadı. Resimle birlikte yanıma gelerek “İbrahim abi. Öğreneceğim çok şey var” dedi. Ve, tekrardan başladı öğrenmeye..

Bu hemen aklıma gelen tatlı bir hatıramdır. Kendisine yaşamında başarılar diliyorum. Umarım bundan sonra da bu tür tatlı eserlere ağırlık verir.