Acıpayam'daki depremin diğer fayları tetiklemesi beklenmiyor
PAÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, Acıpayam genişleme havzasını şekillendiren normal faylardır, Denizli'deki aktif Honaz ya da Pamukkale faylarını…
PAÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar: Acıpayam bölgesindeki kırılan faylar, Fethiye-Burdur Fay Zonu içerisindeki Acıpayam genişleme havzasını şekillendiren normal faylardır. Dolayısıyla oradaki hareketlilik farklı mekanizmalarda olduğundan" Denizli'deki aktif Honaz ya da Pamukkale faylarını tetiklemesi düşünülmemektedir
- "Ana depremde hasar gören yapıların hasar miktarları artçı depremler sonucunda artacağından bu tür yapıların kullanılmaması önemle önerilmektedir"
(AA) - Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, 20 Mart'ta Acıpayam'da yaşanan depremle kırılan fayların bölgedeki aktif diğer fayları tetikleyebileceğini düşünmediklerini bildirdi.
Prof. Dr. Kumsar, yaptığı yazılı açıklamada, Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şubesi ile birlikte oluşturdukları ekiple bölgede incelemelerde bulunduklarını belirterek, Prof. Dr. Mehmet Özkul ve Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Barış Semiz'in katkılarıyla "20 Mart 2019 Acıpayam Depremi Ön Değerlendirme Raporu" hazırladıklarını bildirdi.
Arazi çalışmaları sırasında depremden en fazla etkilenen yerleşim birimlerinden Yeniköy Mahallesi'nin güney kesiminde uzunluğu yaklaşık 1,5 km, genişliği 4 santimetreye kadar olan yüzey çatlağının gözlendiğini aktaran Kumsar, şunları kaydetti:
"Depremin merkez üssü olan Yeniköy ile Ucarı mahallelerinde zeminde kireçtaşları yoğunlukta. Ucarı'da başka bir önemli bir nokta ise mahallede bulunan göldür. Orada kaynak çıkışlarının yoğun olmasından dolayı kireçtaşındaki ileri derecede yumuşama ve yeraltı suyunun etkisiyle depremin merkez üssü Yeniköy olmasına rağmen Ucarı'da hasarın daha fazla olduğunu gözlemledik. Bölgede yeraltı suyunun zemine yakın olmasından dolayı hasar biraz daha fazla yaşanmıştır. Bu bölgede hasarlı yapıların kullanılmaması, bölgenin jeolojik yapısında ve zeminin jeoteknik özelliklerine uygun projelerle yapıların ve konutların inşa edilmesi gerekiyor."
Bölgedeki depremlerin tarihsel kronolojisini de araştırdıklarını, aynı yerde en son 1936 yılında 5,3 büyüklüğünde depremin görüldüğünü kaydeden Kumsar, bunun bölgedeki depremlerin 80-85 yıl aralığında tekrarlandığını gösterdiğini bildirdi.
- 6 ve üzeri büyüklükte depremler
Acıpayam havzasındaki fayların parçalı ve uzunluklarının 5-12 kilometre arasında olmasından dolayı bu fayların 6 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretmesinin beklenmediğini ifade eden Prof. Dr. Kumsar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Acıpayam bölgesindeki kırılan bu faylar, Fethiye-Burdur Fay Zonu içerisindeki Acıpayam genişleme havzasını şekillendiren normal faylardır. Dolayısıyla oradaki hareketlilik farklı mekanizmalarda olduğundan Denizli'deki aktif Honaz ya da Pamukkale faylarını tetiklemesi düşünülmemektedir.
5,5 büyüklüğündeki ana deprem sonucunda ova içinde çok sayıda yığma yapı, az sayıda betonarme bina ve camilerde hasar meydana gelmiştir. 20 Mart'ta başlayan Acıpayam ve yakın çevresindeki bu deprem aktivitesinin 5,5'ten daha düşük büyüklükteki artçı depremlerle yaklaşık bir ay daha devam etmesi beklenmektedir. Ana depremde hasar gören yapıların hasar miktarları artçı depremler sonucunda artacağından bu tür yapıların kullanılmaması önemle önerilmektedir."
0 Yorum